Oğuz Kara

Oğuz Kara

kara@oguzkara.av.tr

Tüm Yazıları

Son zamanlarda suyun hayatımızdaki önemini farklı bir bakış açısıyla anlamaya başladığımı fark ettim. Genellikle günü su içerek başlamayı tercih ediyorum. Bu alışkanlığımın gelişmesinde, bir dönem birlikte çalıştığım Uzman Diyetisyen Aslı Yaşatürk'ün büyük katkısı oldu. Sabahları su içmeye özen göstermek, kendimi daha hafiflemiş ve arınmış hissettiriyor. Ayrıca içtiğim su miktarını artırdıkça, genel mutluluğumda gözle görülür bir artış olduğunu fark ettim. Özellikle günün ilk saatlerinde yarım litreden daha fazla su içtiğim günler, iş verimimde belirgin bir iyileşme sağladığını söyleyebilirim. 

Haberin Devamı

Hukuk gibi zorlu bir sektörde çalışmanın, avukatlık mesleğinin getirdiği yoğun insan ilişkileri ve çözüm bekleyen karmaşık konularla başa çıkmak bazen insanı strese sokabiliyor. Ancak düzenli beslenmemin ve özellikle su tüketimimin, iş kalitemi olumlu yönde etkilediğini ve stresle daha sağlıklı başa çıkmamı sağladığını gözlemledim. 

Elbette tüm bunlar kişisel deneyimlerime dayanıyor. Bu yıl suyla ilgili medyada yer alan çeşitli haberler de bu konuya ilgimi artırdı. Bu nedenle, suyun beslenme ve diyet üzerindeki etkileri, artan su zehirlenmesi söylentileri ve su tüketimine dikkat edilmesi gereken noktalar gibi konuları ele almak istedim. Bu yazıma, konunun uzmanı Uzman Diyetisyen Aslı Yaşatürk'ün görüşlerini de dahil etmek istedim. Aslı, sağ olsun bu konulara dair sorularımı yanıtladı: 

Her sabah güne suyla başlanmalı mı? 

Su, vücudumuzun en önemli bileşenlerinden biridir ve vücut fonksiyonlarının düzgün çalışması için gereklidir. Su, hücrelerin işlevini destekler, vücut ısısını düzenler, toksinlerin atılmasını sağlar ve sindirimi kolaylaştırır. Sabahları su içmek, gece boyunca kaybedilen suyun yerine konulmasını sağlar. Ayrıca, sabahları su içmek enerjinizi artırabilir, konsantrasyonunuzu iyileştirebilir ve cildinizi daha nemli tutabilir. 

Sabahları su içmek için en iyi zaman, uyandıktan hemen sonradır. Sabahları su içmek, vücudunuzun susuzluğunu giderir ve gün boyu su içmenizi teşvik eder. Güne başlangıç olarak sabahları bir bardak oda sıcaklığında su içmeniz yeterlidir. Eğer sabahları su içmekte zorlanıyorsanız, suyunuzu limon, portakal veya salatalık gibi meyvelerle tatlandırabilirsiniz. 

Haberin Devamı

Sabahları yarım litreden fazla su içtiğim günlerim hep daha iyi geçiyor. Bunun sebebi psikolojik mi? 

Sabahları yarım litreden fazla su içtiğimiz günlerin daha iyi geçmesinin sebebi hem psikolojik hem de fizyolojik olabilir. 

Psikolojik olarak, su içmek, kişiyi daha enerjik ve zinde hissettirebilir. Su, vücudunun sağlıklı çalışması için gereklidir. Susuz kalmak, yorgunluk, baş ağrısı ve konsantrasyon eksikliği gibi sorunlara neden olabilir. Sabahları su içmek, vücudunun susuzluğunu giderir ve kişiyi daha enerjik hissettirir. 

Fizyolojik olarak, su, vücudundaki toksinlerin atılmasını sağlar. Toksinler, vücudun sağlığını olumsuz etkileyebilir ve hastalıklara neden olabilir. Sabahları su içmek, vücudundaki toksinlerin atılmasına yardımcı olur ve kişiyi daha sağlıklı hissettirir. 

Ayrıca, su, cildin nemlenmesini sağlar. Nemli bir cilt, daha sağlıklı ve daha genç görünür. Sabahları su içmek, cildinin nemlenmesine yardımcı olur ve seni daha güzel hissettirir. 

Haberin Devamı

Sonuç olarak, sabahları yarım litreden fazla su içmek, hem psikolojik hem de fizyolojik olarak önerilir. 

Suyun içinde nasıl bir formül var da içince bizi sakinleştiriyor? 

Suyun sakinleştirici etkisinin birkaç nedeni vardır. Su, beynin ve sinir sisteminin düzgün çalışması için gereklidir. Susuz kalmak, sinirlilik, gerginlik ve depresyon gibi sorunlara neden olabilir. Su, vücudun sıcaklığını düzenler. Sıcak havalarda su içmek, vücut sıcaklığını düşürmeye ve serinlik hissini sağlamaya yardımcı olur. Su içmek, kasların gevşemesine ve rahatlamasına ve stres hormonlarının seviyesini düşürmeye de yardımcı olur. Yeterli su tüketimi uyku kalitesini artırarak uykuya dalma ve uykuda kalma süresini artırmaya yardımcı olur. 

Ayrıca, suyun sesi de sakinleştirici bir etkiye sahip olabilir. Suyun akışı, beynin alfa dalgalarını artırmaya yardımcı olur ve bu da rahatlama ve gevşeme duygularına yol açabilir.

Son olarak, suyun görselliği de sakinleştirici olabilir. Suyun mavi rengi, rahatlama ve huzur duyguları uyandırır. 

Sonuç olarak yeterli su genel olarak daha iyi bir ruh hali sağlar. 

Limonlu su trendini nasıl buluyorsun? 

Bu soru her dönem kilo vermek isteyenler tarafından merak edilen bir sorudur.

Limon iyi bir C vitamini kaynağıdır. İçeriğinde bulundurduğu C vitamini sayesinde cilt sağlığına iyi gelebilir, sindirimi destekler ve bağışıklığımıza destekçidir. Birçok kronik rahatsızlık için de faydalı olduğu düşünülmektedir. 

Limonlu su trendinin bilimsel bir faydası olup olmadığı konusunda, henüz kesin bir kanıt yoktur. Limon suyunun kilo kaybı için de sade sudan daha fazla faydası olduğunu gösteren yeterli bir çalışma yoktur. Bununla birlikte, limon suyunun kalorisi doğal olarak düşüktür. Şekerli içecekler yerine taze limon suyuyla tatlandırılan soda tüketimi, kilo yönetimi açısından sağlıklı bir seçenek olacaktır. 

Hiçbir şeyin tek başına kilo verme sürecinde etkisi olmadığı gibi limonlu su tüketimi de bizim için sihirli bir içecek değildir. Limonlu su, sağlığımızı olumlu yönde etkiler, genel beslenme planımızda yer alması ekstra C vitamini alımı konusunda bize yardımcı olur. 

Yemekten önce su içmek iştahı kesiyor mu? 

Beynimizde açlık ve susuzluk sinyali birbirine benzerdir. Yani bedeniniz susuz kaldığında susuzluk uyarısı bazen açlık uyarısı ile karışabiliyor. Gün içerisinde yeterli su tüketimi sağlamak iştah konusunda faydalı olacaktır. Öğünler arasında veya öğüne yaklaşırken açlık hissimiz çok fazla olabilir ve bu da öğünde çok daha fazla kalori almamıza neden olabilir. Yemeklerin hemen öncesinde değil ama 30 dakika öncesinde su tüketmek öğüne daha kontrollü girmenizi sağlayabilir. Yemekten hemen önce tüketilen su hazım ve şişkinlik problemlerine neden olabilir. 

Yemekle su tüketme konusunda ne düşünüyorsun? 

Yemek yerken su tüketmenin hem avantajları hem de dezavantajları var diyebiliriz.

Su, yiyeceklerin sindirilmesine yardımcı olur ve daha fazla besin emilimini sağlayabilir. Ayrıca yemek yerken daha fazla tokluk hissi verir ve bu da fazla yemek yemeyi önler. Hızlı yemek yiyorsanız yemek yerken su içmek yeme sürecini yavaşlatır. 

Diğer yandan, yemek yerken çok fazla su içmek, hazımsızlığa neden olabilir. Ayrıca, yemek yerken su içmek, besinlerin emilimini azaltabilir. Yemek yerken oluşan tükürük üretimini azaltabilir ve bu da yemek yerken daha az lezzet almamıza neden olabilir. Yine öğün esnasında aşırı su tüketimi kişinin öğünde alması gereken besinlerin, suyun midede kapladığı alandan dolayı yetersiz tüketilmesine neden olabilir. 

Genel olarak, yemek yerken su içmenin bazı potansiyel zararları vardır. Ancak, bu zararlar, herkesin deneyimlediği aynı değildir. Bazı insanlar yemek yerken su içmekten hiçbir rahatsızlık duymazken, diğerleri rahatsızlık hissedebilir. 

Sonuç olarak bakarsak yemek sırasında su içmek veya içmemek kişinin beden konforu vd sağlığı açısından duruma göre farklılık gösterebilir. Aşırıya kaçmadan yemeklerle beraber su tüketebilirsiniz. Fakat özellikle öğünlerden sonra sürekli bir şişkinlik ve hazımsızlık yaşıyorsanız yemeklerle beraber, hemen öncesi ve sonrası su- sıvı tüketiminizi azaltmanızı öneririm. 

Suyla ilgili en çok bilinen yanlışlar neler? 

Su içsem kilo alıyorum – Su kilo aldırır mı? Öncelikle su en masum içecek diyebiliriz. Suyun kalorisi yoktur. Bir gram su, sıfır kalori içerir. Bu nedenle, su içmek kilo aldırmaz. Hatta su içmek metabolizmamızı hızlandırır ve iştahı azaltmaya da yardımcı olur. Bu sayede tokluk hissini artırabilir ve daha az yemek yemenizi sağlayabilirsiniz. Bu da kilo vermeye yardımcı olur. 

Kahve, çay ve meşrubatlarla yeterli suyu alıyorum? Öncelikle hiç bir içecek suyun yerini tutamaz. Tükettiğiniz içeceklerin kafein duruma bağlı olarak vücuttan su atımına da neden olabilir. Bu yüzden su tüketim miktarınızı artırmanız gerebilir. Bu tür içecekleri su tüketimi için kullandığınızda aşırı tüketimini istemediğimiz şeker- kafein- tatlandırıcı ve diğer kimyasal maddeleri fazla almış oluruz. Bu da sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Günlük su ihtiyacımızı da karşılamayabilir. Bu yüzden günlük su ihtiyacınızı garantiye almak adına suyun kendisini tüketiniz.  

Su içince şişkinlik hissediyorum? Burada öncelikli olarak suyu tek seferde ne kadar ve hangi anda tükettiğimiz önemlidir. Tek seferde yüklü miktarda su tüketimi karnınızın şişmesine sebep olacaktır. Yemeklerle beraber tüketilen yüksek miktarda su da yine aynı şekilde daha fazla şiş hissetmenize neden olacaktır. Burada ne sıklıkta ve ne hızda ve ne zaman su tükettiğinize bakmak şişkinliğinizi anlamak için daha doğru olacaktır. 

Susamışsan vücudun susuz kalmıştır? Bu durum vücudumuzun tam anlamıyla susuz kaldığını bize ifade etmez. Susuzluk hissiniz varsa vücudunuz bu histen çok daha önce susuz kalmaya başlamıştır. Susamak su içmeniz için bir sinyaldir. 

Yetişken bir insan günde ortalama ne kadar su tüketmelidir? 

Su, insan vücudunun en önemli bileşenlerinden biridir. Vücudumuzdaki su miktarı, vücut ağırlığımızın yaklaşık %60-75 ‘ini oluşturur. Su, hücrelerin, organların ve dokuların işlevini sürdürmek için gereklidir. Ayrıca, su, vücut sıcaklığını düzenlemeye, toksinleri atmaya ve sindirime yardımcı olur. 

Günlük tüketilmesi gereken su miktarı ortalama 8 bardak yani yaklaşık 2 litre önerilse de herkes için geçerli olan bir "sağlıklı olmak için gereken su miktarı" bulunmamaktadır. Bu miktar, fiziksel aktivite, iklim, terleme ve idrarla vücudumuzu terk eden su miktarı gibi kişisel faktörlere göre değişebilir. Tükettiğimiz neredeyse her şeyden de bol miktarda su alırız. Bu da yine kişinin beslenmesine bağlı farklılık gösteren bir durumdur. Günde vücudumuzu terk eden su miktarını tespit edip, yerine o kadar su koymamız gerekmektedir. Fakat bu rutinde yapabileceğimiz bir şey olmadığı için vücudumuzu terk eden ortalama su miktarını gün içinde tamamlamak için 2 litreyi garanti altına almaya özen gösterelim. 

Marketten su alırken nelere dikkat etmeliyiz? 

Suyun ambalajı sağlam olmalıdır. Kapağının daha önceden açılıp açılmadığı kontrol edilmelidir. Su markası Sağlık Bakanlığı’ndan üretim izni almış olmalı. Etiketlerde ruhsat numarası ve tarihi açıkça belirtilmelidir. Suyun kendi ömrü sona ermese de şişelenmiş ve damacanadaki sularda son kullanma tarihi bulunmaktadır. Son kullanma tarihi geçmiş sular, bakteri içerebilir ve bu bakteriler, hastalığa neden olabilir. Suyun içinde bulanıklık ya da herhangi bir değişiklik olup olmadığına dikkat edilmelidir. Su kokusuz, renksiz, berrak ve içimi hoş olmalı, pH aralığı 6.5-9.5 arasında olmalıdır. Dünya sağlık örgütü tavsiyesine göre içme suyunun alkali (7 ve üzeri ph) olması yönündedir. Güneş ışınları suyun çabuk bozulmasına neden olduğu için güneşte bekleyen pet şişe su alınmamalı. Yaz aylarında bu duruma daha çok dikkat edilmelidir. Suyu plastik şişede saklamak istiyorsanız, BPA içermeyen plastik şişeleri seçmeniz önemlidir. BPA içermeyen plastik şişeler, suyun tadını etkilemez ve insan sağlığına zarar vermez. Sağlıklı bir şişe arıyorsanız, cam şişeler iyi bir seçim olabilir. 

 Arıtma suları önerilir mi? 

Arıtma sudaki zararlı bakterileri, kimyasalları ve diğer maddeleri gidermek için kullanılan bir işlemdir. Musluk suyuna göre daha temiz ve sağlıklıdır. İçme suyu, yemek pişirme ve diğer evsel kullanımlar için uygundur. Fakat arıtma cihazlarında kullanılan su ile temas eden filtre, süzgeç ve pompa gibi parçalar düzenli olarak bakıma alınmalı ve değiştirilmelidir. Doğru zamanlarda değiştirilmezse arıtılan suyun kimyasal ve mikrobiyolojik kirlenmesine sebep olarak sağlık riski oluşturabilirler.

 Su gerçekten zehirler mi? 

Bu soruya Paracelsus'un çok sevdiğim bir sözüyle başlamak istiyorum: “Her madde zehirdir. Zehir olmayan madde yoktur; zehir ile ilacı ayıran dozudur."  

Su vücudumuz için elzemdir. Fakat her şey de olduğu gibi miktarı önemlidir. 

Yakın zamanda karşımıza çıkan su zehirlenmesinden kaynaklı ölüm vakasından dolayı bir çoğumuz su zehirlenmesini ilk defa duydu belki de. Pekii, bu konu hakkında endişelenmeli miyiz?  

Öncelikle su zehirlenmesi çok nadir gerçekleşen bir olaydır. Örneğin 8 litre suyu dinlenme halinde çok kısa sürede tüketecek olursak bu durum zehirlenmeye sebep olabilir. Bu eşik daha kilolu kişilerde daha fazla olabilir. Düşünecek olursak 8 litre suyu ara vermeden tüketmek pek mümkün değil. Gün içerisine yayarak ihtiyacınız kadar suyu tükettiğiniz taktirde su zehirlenmesinden korkmanıza gerek yoktur. 

*** 

Soru ve cevaplardan anlayacağımız şey şu ki, suyu gerçekten daha sık tüketmemiz gerekiyor. Aynı zamanda tüketeceğimiz her şey gibi suyu da seçmeliyiz. Bu değerli konuda bize ışık olan, sevgili arkadaşım, Uzman Diyetisyen Aslı Yaşatürk’e çok teşekkür ediyorum. 

Av. Oğuz Kara

(kara@oguzkara.av.tr)