Osman Gençer

İçinde bulunduğumuz yılın yaz mevsiminin daha birinci ayı dolmadan çıkan yüzlerce orman yangını sonucu, maalesef binlerce hektarlık orman alanı tahrip oldu.

Henüz sezonun başında meydana gelen çok sayıda ve büyük orman yangınları, bizleri endişeli bir yaz dönemi beklemeye sevk etti.

Umarım devamı düşündüğümüz gibi gerçekleşmez, acı tablo bu kadarla kalır, ancak görünen köy de kılavuz istemiyor.

*

Ben, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) özellikle toplumsal konular hakkındaki açıklamalarını dikkatle takip ederim.

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, yangınlarla ilgili de geniş bir duyuru yaptı.

Sıkıntılı durumu son 10 yılın rakamları, yangın sayıları, kaybettiğimiz ormanların miktarı ve karşı karşıya bulunduğumuz

Sen…

Cumhuriyet Halk Partisi’nin başına geldiğin 2010 yılından beri 2 halk oylaması, 3 genel seçim, 2 yerel seçim ve bir cumhurbaşkanlığı seçimi kaybettin.

Yani üst üste 8 seçim!...

***

Sen…

Baykal’a yapılan kaset komplosuyla boşaltılan başkanlık koltuğuna önce aday olmayacağını açıkladın, sonra da aday olduğunu… Zikzaklar ilk günden başlamıştı aslında.

***

Sen…

Geçtiğimiz hafta “Çeşme ağustosta kepenkleri indirir” başlığıyla bir yazı yazdım.

Yazının genelinde, ülkemizin yakın zamanda büyük bir susuzluk dönemine gireceğinden, fakat krize en erken Çeşme’nin yakalanacağından bahsettim.

Çeşme Barajı’ndaki su seviyesinin yüzde 10’a düştüğünü, en fazla 30 gün sonra ilçenin suyunun biteceğini dile getirdim.

★★★

Yazıya yönelik epey yorum geldi.

★★★

Dokuz Eylül Üniversitesi Çevresel Yer Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı, Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Profesörü Dr. Doğan Yaşar’dan ulaşan yorumlar ise epey çarpıcıydı.

42 yıldır kuraklık, körfez, dereler ve su hakkında çalışan, iklim konusunda doktora yapan Prof. Dr. Yaşar, artık kapımıza dayanan susuzluk için tam 21 yıldır başta belediyeler olmak üzere ilgili kurumları uyardığını, ancak hiç birinden sonuç alamadığını anlattı.

Buca Belediyesinde çalışan 1763 işçi, düzenli maaş alamadıkları ve biriken alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle iki gün önce iş bırakmakararı aldı. 

***

Grevler konusunda daha önce de defalarca yazdım. 

***

Grev yasal bir haktır ve kullanılması doğaldır. 

Son zamanlarda “doğal olmayan” ise, grev hakkının; belediyelerin mali durumlarının hiç dikkate alınmadan ve ülke gerçekleri ile bağdaşmayan taleplerle uygulanmaya çalışılmasıdır. 

Hatta sendikaların grevi, halka ve belediye kurumlarına karşı bir “silah ve tehdit” unsuru olarak kullanmasıdır. 

***

“Suyun bittiği gün her şey biter” denir ya..

İşte.. Başta Çeşme olmak üzere pek çok ilçede ve kentte, hatta neredeyse ülkenin tümünde o bitiş noktasına varmak üzereyiz.

Anladığımız kadarıyla ise, Çeşme bu bitiş noktasına ağustosta yani bir ay kadar sonra varmış olacak.

Yani durum çok ciddi ve çok kritik..

★★★

Küresel iklim değişikliği, düzensizleşen yağış rejimi ve artan su tüketimi gibi faktörlerin birleşmesiyle, Ege Bölgesi’nin hayati su kaynakları her geçen yıl daha da tükeniyor.

Bu saptamaları ezberledik artık.

Ancak ezberlemek ve bilmek yetmiyor.

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ve İzmir halkına karşı neler yaptığı, nasıl eziyet etmeye çalıştığı hala gündemde. 

Akıl dışı isteklerle belediyenin karşısına dikilen ve işçileri 7 gün boyunca greve sürükleyen sendikanın,  İzmirlilere savurduğu tehditler de unutulmadı. 

İşçinin makul hakkını aramayı bırakıp, grev sürecini “Belediye Başkanı Cemil Tugay düşmanlığına” dönüştürmeye uğraşan sendika ağaları, bir hafta içinde tuş olsalar da, bu süre içinde iki tarafa büyük yaralar açtılar. 

***

Sorumsuz sendika yöneticileri grevin sonunda yalnızca yere serilmekle kalmadılar, yanlarında binlerce işçiyi de dibe götürdüler. 

Bütçe ayarlaması yüzünden  iki gün önce 1030 işçi belediyedeki işinden çıkarıldı. 

Muhtemelen operasyonun devamı da gelecektir, çünkü mevcut bütçe ile o maaşların karşılanması mümkün değil. 

Böyle olacağı elbette en ba

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Ferdi Zeyrek’in elektrik çarpması sonucu ölümü beni gerçekten çok üzdü. 

Bu kadar genç yaşta ve böylesine talihsiz bir şekilde hayata veda etmesi, hepimizde şok etkisi yarattı. 

Zeyrek, hem insani yönüyle, hem de yürüttüğü başkanlık görevi bakımından oldukça değerli bir kimlikti. 

***

Son derece başarılı bir belediye icraatı sürdürüyordu. 

Manisa’ya yeni bir sistem oturtmak için uğraşıyordu. 

*** 

25 maddede topladığı “‘Manisa İçin” kampanyasında, bu yeni sistemi anlatıyor, kente farklı bir bakış getireceğini söylüyordu. 

Dünyanın en eski mesleklerinden biri olan çiftçilik, pek çok ülkede olduğu gibi bizde de giderek hem verimliliğini, hem de ekonomik değerini kaybediyor.

Tarımın, doğa olayları ve koşullarıyla yakın ilişkili olduğunu biliyoruz.

O yüzden, her geçen gün kendini iyice hissettiren iklim krizinin de tarımı ve çiftçileri oldukça derinden etkilediğini çok net görüyoruz.

★★★

Çiftçimizi ve tarımımızı vuran olumsuzluklar sadece iklimle sınırlı değil.

★★★

Mesela sürekli artan insan nüfusu önemli bir sorun.

Hızla kaybedilen tarım arazileri bir başka problem.