Bugüne kadar yerleşim bölgelerini titizlikle belirledik mi?
Belirlemedik.
Öyleyse önce buradan başlayalım, kaygan ve ovalık bölgeleri iskana açmayalım.
Konutları gevşek toprağa sahip arazilere yaptırmayalım.
İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina kondurmayalım.
Dik yarların yakınına, dik boğaz ve vadilerin içine inşaat izni vermeyelim.
***
Sonra..
Ülkemizde ve bölgemizde son bir haftadır önemli uluslararası bir organizasyon var.
Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu..
Bu turu kesinlikle hafife almayın, asla küçümsemeyin.
Çünkü, ülkemizde yarım asrı geçen sürede düzenlenen uluslararası spor organizasyonları arasında etkin ve ses getiren bir yol yarışı olmayı başardı.
***
Aslında 1963 yılında Marmara Turu olarak başlamıştı.
1965 yılında uluslararası nitelik kazanarak 1966 yılından itibaren Cumhurbaşkanlığı himayesine alındı.
Gelinen noktada ise, Türk bisikletinin gelişimine çok ciddi katkı sağladı, dünya bisikletinde önemli bir yer ve marka değeri edindi, dünyaca ünlü bisiklet takımlarını Türkiye’nin doğal ve tarihî güzellikleri içinde ağırlamayı sürdürdü.
Geçtiğimiz hafta içinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile bir yemekte sohbet ederken, Çiğli İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin 4. faz ünitesini kısa sürede açacaklarını anlatıyordu.
Başkan bu açılış için epey heyecanlıydı.
Çünkü, yeni faz sayesinde arıtma tesisinin kapasitesinin ve çalışma verimliliğinin artacağını, bunun da İzmir Körfezi’nin temizliğine olumlu yansıyacağını düşünüyordu.
***
Böyle düşünmekte haklı da.
Çünkü, tesise gelen evsel atık sular arıtılarak, daha temiz şekilde alıcı ortama veriliyor.
Şimdi yeni faz, arıtma kapasitesini günlük 605 bin metreküpten 820 bin metreküpe çıkaracak.
Kentin arıtma yükünün yüzde 96’sını karşılayan tesisin kapasitesini yüzde 36 artıracak.
Türkiye ile Çin arasındaki dış ticaretin dengeye kavuşması için bizim ihracatçılar son 6 yıldır yoğun çaba gösteriyorlar.
Göstermekte haklılar da..
Çünkü Çin, Türkiye’ye yılda 43 milyar dolarlık mal satıyor.
Fakat karşılığında Türkiye’den yalnızca 3.4 milyar dolarlık ürün alıyor.
Bu dengesizlik değil de nedir?
***
Tabii ki kimsenin Çin ile Türkiye arasındaki ilişkiye itirazı yok.
Biz kendilerinden otomotiv, makine, elektrik-elektronik, demir-çelik, kimyasallar başta olmak üzere 43 milyar dolarlık ithalat yapıyoruz.
Hani deriz ya, “bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan” diye..
Dün kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için planlanan etkinlikler sayesinde içimiz gerçekten de neşeyle doldu.
Büyük Atatürk’ün çocuklara armağanı olan bayramın değeri zaten çok yüksek, bir de buna kurumların muhteşem organizasyonların eklenmesi, keyfi iyice zirvelere taşıdı.
★★★
Neler yoktu ki organizasyonlarda..
Onları görünce “bugün çocuk olmak varmış” dedim gönlümden..
★★★
Sahne etkinlikleri, konserler, atölyeler, şenlikler, zumba gösterileri, danslar, sihirbaz şovları, çocuk orkestraları..
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, yarından itibaren kentte fark yaratacak eylemler için çalışmaya başlayacaklarını açıklayınca epey meraklandım.
Acaba neymiş o eylemler diyerek, heyecanla konuya odaklandım.
Meğer, başkan Tugay’ın sözünü ettiği eylemler, Türkiye-Avrupa Birliği Mali İş Birliği kapsamında hazırlanan İzmir Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı “SKUp İzmir” imiş.
SKUp İzmir için yarından itibaren çalışma grupları oluşturulacak ve bu gruplar sayesinde en kısa vadede şehirde fark yaratacak projeler gerçekleştirilecekmiş.
***
Ne yalan söyleyeyim, Tugay’ın coşkusu ve inancı beni de etkiledi.
SKUp İzmir’i artık tüm kalbimle bekler oldum.
***
Dünya Bankası’nın en son yayınladığı “Yoksulluk, Refah ve Gezegen Raporu”, küresel yoksulluk, gelir eşitsizliği ve iklim değişikliği arasındaki karmaşık ilişkileri çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.
Raporu okuduğunuzda, biz dahil pek çok ülkenin toplumsal cinnete doğru tam gaz yol aldığını anlayabiliyorsunuz.
***
Dünyada aşırı yoksulluğun ve gelir eşitsizliğin giderek derinleşmesi, ekonomik şoklar, artan borç yükü ve büyüyen gelir uçurumları, ulusları her zamankinden daha fazla mutsuzluğa ve huzursuzluğa itiyor.
Her geçen gün daha da bozulan dengeler yüzünden, toplumsal cinnet kaçınılmaz görünüyor.
***
Karşı karşıya bulunduğumuz tablo gerçekten çok fena.
Birinci fenalık; dünya nüfusunun yüzde 8,5’inin, yani 692 milyon insanın “aşırı yoksulluk” içinde yaşıyor olması..
İzmir’de fuarcılık alanında yıllardır sessiz sedasız iki büyük mucize, iki büyük devrim gerçekleştirildi.
Birincisi Mermer Fuarı, ikincisi Gelinlik Fuarı..
***
Bizim kısaca Mermer Fuarı, uluslararası adıyla “Marble İzmir” olarak bilinen bu organizasyon, 1989 yılında Kültürpark’ta, İzmir Enternasyonal Fuarı içinde ilk defa üniversite sanayi işbirliği ile “İzmir Mermer Günleri 89” adıyla başladı.
1995 yılında ise ilk kez fuar olarak düzenlendi.
İzmir fuarcılığına büyük katkıları olan Kültürpark’ta 1995’te yolculuğuna başlayan Marble İzmir Fuarı, bu sene 30 yıllık büyümesinin gururunu yaşıyor.
***
47 katılımcısı ve toplamda 4 bin 719 ziyaretçiyle serüvenine başlayan Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı MARBLE İZMİR, aradan geçen 30 yılda Fuar İzmir’in de inşası ile birlikte vites yükseltti.