Osman Gençer

Osman Gençer

ogencer58@gmail.com

Tüm Yazıları

İzmir’de turizmi konuşmaya başladığımızda, sanki hiç bir eksiğimiz yokmuş gibi anlatırız. 

“8 bin 500 yıllık tarih vardır, kültür vardır, 300 gün güneş vardır, Ege yemekleri vardır, termal turizm vardır, sağlık turizmi vardır, inanç turizmi vardır, fuar ve kongre turizmi vardır, antik kentleri vardır, tarihi çarşıları vardır, uluslararası havaalanı vardır, uluslararası limanı vardır, kruvaziyer turizmi vardır” diye, kentin pek çok özelliğini sayıp dururuz. 

Yani baktığınızda, İzmir’de yok yoktur, aksine her güzellikten bolca mevcuttur. 

Haberin Devamı

Ama gelin görün ki, bunca renkliliğe, bunca çeşitliliğe ve bunca bolluğa rağmen, Türkiye’nin 3. büyük kenti olan İzmir, turizmde hiç de istediği yere ulaşmış değildir, aksine elindeki değerlerin karşılığını bir türlü alamamaktadır. 

Nitekim, yeni Vali Süleyman Elban, kentle ilgili yaptığı ilk değerlendirmelerde bu konuya da değinmiş, İzmir’in hatırı sayılır bir turizm kenti olmadığını, turizm rakamlarını çok düşük bulduğunu söylemişti. 

Nüfusun kadar turist çekmelisin

***

Aynı konu, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği’nin (ETİK) geçtiğimiz günlerde yapılan genel kurulunda da gündeme geldi. 

Vali Elban turizme yönelik görüşlerini burada da tekrarladı. 

Turizm çıtasını yükseltmek için çözüm bulunması ve İzmir markasını tüm alanlarıyla doğru pazarlamak gerektiğini belirtti. 

Tabii ki saptamaların hepsi doğru, önerilerin tümü gerçekçi, ancak iş uygulamaya gelince orada bir türlü ilerleme kaydedemiyoruz. 

***

ETİK’in 20 yıllık deneyimli başkanı Mehmet İşler, genel kurulda 5. kez göreve getirildi ve o da turizmdeki beklentilerini açıkladı. 

İşler’e göre, İzmir bir türlü aşamadığı 2 milyonluk turist sayısını, en kısa sürede 5 milyona çıkarması şart. 

“Kent nüfusu kadar turist sayısı” felsefesiyle harekete geçilmesinin doğru olacağını savunuyor. 

Şehrin kendine özgü bir kulvar açması, her şey dahil sisteminden kaçınması, daha çok yarım pansiyon veya sadece oda bazında konaklama tarzını öne çıkarması gerektiğini vurguluyor. 

***

Gerçekten de, Türkiye 60 milyon turist, 60 milyar dolar girdi hedefiyle turizmde yürürken, İzmir’in sadece 2 milyon turistte kalıp, bu pastadan pay almaması büyük talihsizlik. 

Haberin Devamı

Oysa, Aziz Kocaoğlu döneminde “İzmir’e Doyamazsın” sloganıyla yapılan tanıtımlar sayesinde bir yükselme yakalanmıştı. 

Ancak, Kocaoğlu sonrası tanıtımın devamı gelmeyince, turizm verileri tekrar geriye düştü. 

ETİK Başkanı Mehmet İşler, ilk iş olarak karşılığını gördükleri bu tanıtımın acilen canlandırılmasını ve üzerine de yeni çalışmalar ilave edilmesini talep ediyor. 

Bana göre de, İzmir’in yeni bir hikayeye ve yeni bir yol haritasına ihtiyacı var.  

Fakat, hikaye ve haritayla birlikte örtüşecek yeni turizm yatırımlarına da kavuşması gerek. 

Mesela, doğrudan uçuş probleminin derhal çözülmesi şart. 

Ulaşımın zor olduğu kentlere, turistler pek rağbet etmez. 

Hazır Vali bey de konuya hakimken ve istekliyken, kentin dinamikleri ortaklaşa bir plan üzerinde anlaşırlarsa, söz konusu eksiklerimizi belki bir miktar kapatmayı başarırız. 

Yoksa, sadece konuşmakla aynı yerde sayar dururuz.