Galatasaray bu kadar sahipsiz mi?

17 Nisan 2015

Mayıs ayında Galatasaray tarihinin en önemli kongresi var. Yeni başkan seçilecek. Adaylara bakıyorum, Adnan Öztürk de çekildikten sonra herkes Dursun Özbek’in etrafında toplanıyor. Özbek doğru isim mi? Evet... Peki böyle mi olmalıydı? Hani sarı-kırmızılı kulübün o ünlü işadamları, çok parası olanlar! Her yerde dedikodu yapanlar. Kulübü yerden yere vuranlar neden ortaya çıkmıyor? Divan Kurulu toplantılarında bas bas bağırıyorlar. Her türlü eleştiri ve hakareti yapıyorlar. Hadi şimdi çıksınlar ortaya, ‘Biz Galatasaray’ı kurtarmaya talibiz’ desinler.
Bugün aynı durumda Fenerbahçe olsa en az 6-7 tane kelli felli, ünlü başkan adayı çıkar. Keza Beşiktaş’ta da 4-5 tane kulübün yükünü sırtlayacak aday olur. Galatasaray’da neden çıkmıyor? Bırakın aday çıkmasını şu an Dursun Özbek’in etrafında yönetici olmak için 40 kişi 40 takla atıyor. Böyle mi olması lazımdı? Aslanlar gibi Galatasaray’ı düzlüğe çıkaracak 5-6 tane aday olsaydı kulübe yakışmaz mıydı? Demek ki fazla abartmamamız lazım. Özbek bana göre bir kahraman. İyi ki var. Galatasaray’ı ortada bırakmıyor. 850 milyon lira borcun altına gözünü kırpmadan giriyor. Helal olsun... Sakın bundan sonra karşısına çıkıp hiç kimse kendisini

Yazının Devamı

Devlete ve TFF’ye herkes yardım etmeli

10 Nisan 2015

Fenerbahçe otobüsünün teröristler tarafından kurşunlanması başımıza gelebilecek en büyük felaket. Bizi sevindiren olay ise can kaybı olmaması. İkinci sevindiğim olay, fanatik bir taraftarın bunu yapmaması. Şayet taraftar bu olaya müdahil olsaydı çok daha büyük olaylar yaşardık.
Futbol ailesinin Fenerbahçe’nin yaşadığı korkuyu azaltmak için el ele vermesi, Cumhurbaşkanımızın önce Başkan Aziz Yıldırım’ı daha sonra İsmail Kartal’ı ve kaptan Emre’yi araması, Türkiye Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği’nin, Spor Bakanı Çağatay Kılıç başkanlığında Riva’da toplanması, 17 Süper Lig kulübünün gösterdiği duyarlılık... Bunların hepsi çok güzel şeyler.
Bakın bu olay futbol dışıdır. Bu teröristleri, bize bu sıkıntıyı yaşatan hainleri yakalamak devletin işidir. Cumhurbaşkanımız da devletin bütün birimlerini bu hainleri yakalamak için görevlendirmiştir. Bu teröristler nereye kaçarsa kaçsın kurtuluşları yok. Çok yakında yakalanacak ve yargılanacaklar.
Ama bizim devlet kurumları ve federasyona yardımcı olmamız lazım. Fenerbahçe’nin bu yaşadığı olaydan sonra TFF, 26. haftadan kalan 5 maçı oynattı diye tenkit ediliyor. Bunu yapanlar elini vicdanına koymalı. Ne yapacaktı federasyon?

Yazının Devamı

Skor iyi futbol kötü

6 Nisan 2015

Galatasaray şampiyonluğa oynayan bir takım... TT Arena’da dün, 40 bine yakın taraftar gelerek takımını yalnız bırakmıyor. Tezahürat mükemmel, hava çok güzel.... Kayahan’ın ölümüne, Fenerbahçe’nin yaşadığı terörist saldırısına insanlar üzülse de, başlama düdüğüyle beraber gene takımlarının arkasında durdular.

Şampiyonluğa oynayan bir takım maça fırtına gibi başlar. Rakibin neredeyse küme düşmesi kesinleşmiş, Yılmaz hocanın çok büyük sorunları var. Buna rağmen ilk yarıya bakıyorum, Karabük kalecisi Abdulaziz’in ikramı olmasa Muslera yüzde yüz gol kurtarışını yapmasa, belki de maçın ilk bölümü berabere bitecek. Defans çok hata yapıyor. Orta saha Melo’yu, forvet Burak’ı arıyor. Sarı-kırmızılılar bu şekilde nasıl şampiyonluk yarışına devam edecek?

Buna rağmen ikinci yarı daha istekli bir Cim Bom vardı sahada... Sneijder ile ikinci, Umut ile üçüncü golü attı. 3 farklı galip duruma geçen bir takım nasıl olur da iki gol yiyip maçı 3-2’ye getirir, insanın aklı-sırrı ermiyor. Hamza Hoca’ya bir yere kadar kızabilirsin. Dersiniz ki Bruma’yı neden 78 dakika sahada tuttun? Emre Çolak ya da Olcan’ı oyuna neden daha önce sokmadı?

Bu kadroya yapacağı başka bir şey yok. Muslera, Selçuk ve

Yazının Devamı

İpler elimizde, Fransa yolu açık

3 Nisan 2015

Hollanda beraberliği, oynanan futbol, sahadaki mücadele, 78 milyon Türk insanının içini kıpır kıpır yaptı. 2016 Avrupa Şampiyonası’na katılmamız için kalan 5 maçımızı kazanmamız lazım.
Hollanda karşısındaki mücadelemizi ortaya koyarsak bunun gerçekleşmemesi için hiçbir sebep yok. Ne diyoruz? Milli Takımımız’ın hocası Fatih Terim, dünyanın en iyilerinden. Futbolcularımız, Avrupa’daki meslektaşlarından daha kaliteli, daha teknik, yeter ki performanslarının tamamını sahaya koysunlar.
Ben ümitsiz değilim. Yedikleri önünde yemedikleri arkalarında, TFF kendi adına üzerine düşen görevi fazlasıyla yapıyor. Futbolcuların bir dediği iki olmuyor. O zaman neden başarmayalım? Futbolcular Türk halkına borçlular. Bunu ödemeleri gerekir.

Camia korkuyor

Mali kongrede gördük. Hakaretler havada uçuştu. Başkan Ünal Aysal’ın aleyhinde atanlar, her türlü hakaret içeren sözü sarfedenler kongre sonunda alkışlayarak ibra ettiler. Şimdi Mayıs ayındaki kongreye Aysal’ın katılacağı söyleniyor. Ben böyle bir şeyin gerçekleşeceğini düşünmüyorum. Kongrenin en önemli başkan adayı Dursun Özbek olacak.
Büyük bir ihtimalle Aysal ve macerayı sevmeyen Galatasaraylılar, Özbek’i destekleyecekler. Ama

Yazının Devamı

Böyle şansın!

29 Mart 2015

Uzun süreden beri Milli Takımımızı bu kadar iyi futbol ortaya koyarken ve üst seviyede mücadele ederken görmedim. Çok keyif aldım maçtan... Bizler duygusal insanlarız; ister istemez “nalet olsun böyle şansa” diyorum... Ama kesinlikle Türk insanı karamsarlığa kapılmasın... Milli Takımımız, Hollanda karşısındaki futbolunu bundan sonraki maçlarında da tekrarlarsa eminim 2016 Avrupa Şampiyonası’na gitme şansını yakalayacak...

Hollanda’yı çok gözümüzde büyüttük... İyi de takım... Ancak Fatih Terim’in akıllı taktiği ve defansla orta sahanın bütünleşmesiyle Hollanda’nın futbolunu bozdu... İnanın bu maçta uzatmalarda gol yememiz bir mucizeydi... Hiçbirimiz bu maçta gol yiyip, mücadelenin berabere biteceğini düşünmedik... Ortada öyle bir görüntü yoktu...

Volkan Babacan kalesinde devleşti... Caner, Gökhan Gönül önce Serdar, daha sonra Ersan ve Hakan Balta hatasız oynadılar... Orta sahada Ozan Tufan, Mehmet Topal ve Selçuk İnan en üst seviyede mücadele ettiler. Tempoları hiç düşmedi. Gökhan Töre sağ kanatta, Volkan Şen daha sonra da Hakan Çalhanoğlu solda iyi maç çıkardılar...

Burak tam sakatlığı geçmemesine, forvette tek başına mücadele etmesine rağmen tek kelimeyle harikaydı...

Yazının Devamı

Bu kafalar değişmedikçe

27 Mart 2015

Derbi, Türk insanı için nedir? Bayram, şölen, keyif... Kitleler yıllar boyu sezonda 6 kez oynanan derbileri konuşur, birbirlerini kızdırıp, şakalaşırlardı. Şimdi ise derbi deyince akla ne geliyor? Kin, nefret, hakaret, camiaların birbirine düşmesi...
Üç büyük takım kıran kırana şampiyonluk mücadelesi veriyor. Peki biz bu güzelliği yaşayabiliyor muyuz? Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi bitmiş. Yöneticinin bir tanesi çıkıyor, ‘Galip geldik, helal olsun bizim çocuklara’ diyeceği yerde, Galatasaray, Kasımpaşa maçının ikinci yarısına 11 dakika geç çıkmış. Federasyon neden buna sessiz kalıyormuş. Bu nasıl federasyonmuş...
Galatasaray maça üç dakika geç çıktı. Burak’ın değişmesi de bir dakika sürdü. Bunun da sebebi Selçuk pazubandını soyunma odasında düşürmüş. Emre Çolak koşarak bandı almaya gitmiş. O gecikme de bu. Peki karşı taraf bunu nasıl değerlendiriyor. Galatasaray-Kasımpaşa aynı soyunma odasına girdi. Orda Kasımpaşa maçı sattı! Hatta aralarında protokol yaptılar. Daha sonra iki takımın kaptanları hakem odasına gitti. Bu protokolü hakem Hüseyin Göçek’e gösterdiler. Bu yaşananlar federasyon temsilcilerinin önünde oldu!
Allah aşkına söyleyin. Bu kadar zavallılık, bu kadar

Yazının Devamı

Hayat veren geri dönüş

22 Mart 2015

Galatasaray, bu maça başlarken Süper Lig’in ikincisi... Liderin de iki puan gerisinde... Bu yarışın içinde olması için Kasımpaşa’yı mutlaka yenmesi gerekiyordu.

İlk yarı bu düşünceyle sahaya çıkan bir Galatasaray düşünüyorduk, yanıldık. Kasımpaşa’nın her atağı, kabus gibi sarı-kırmızıların kalesinde gol tehlikesi oldu. İki gol buldular, çok daha fazlasını da atabilirlerdi. Adem Büyük, Kasımpaşa’nın hücumdaki dengesiz futbolcusuydu. Son vuruşlarda ve verkaçlarda Tunay ve Babel kadar başarılı olsaydı, sarı-kırmızılılar ilk yarıyı altından kalkamayacağı bir skorla bitirebilirdi.

Önce defanstan bahsedelim. Chedjou, Hakan, Alex Telles ve Sabri... Böyle bir defans hattı olmaz. Olmamalı da zaten... Önlerinde oynayan Hamit, Selçuk. İlk yarı öyle bir futbol oynadılar ki, inanın bu Galatasaray formasını nasıl giyiyorlar diye ister istemez düşündük. Olcan desen sanki takımın jokeri... Hamza hoca bir türlü kendisinden vazgeçemiyor.

Her neyse... İkinci yarı Olcay-Burak değişikliği takımın hücum gücünü artırdı. İlk devre çok büyük efor sarfedip, ikinaci yarı takım halinde yorulan Kasımpaşa, defanstaki Dvali’nin de çok büyük hatalarıyla 20 dakika içinde skoru konuk ekip lehine çevirdi.

Yazının Devamı

Futbolcuya dayalı düzen artık bitsin

20 Mart 2015

Hamza Hamzaoğlu, Türk futbolunda alışık olmadığımız bir sayfa açtı özür dileyerek. Özür dilemek erdemdir. Bugüne kadar hiçbir teknik direktörün veya futbolcunun özür dilediğini duymadım. Bu da Hamza hocanın ne kadar temiz, saf ve büyük yürekli olduğunu gösteriyor. Peki Başakşehir maçı sonrası bu özür doğru mu!

Taraftardan ve camiadan dilenen özrü kabul ediyorum. Ama futbolculardan dilenen özrü kabul etmiyorum. Maçın bitmesine 5 dakika var. Hamza Hoca yanlış adam değiştirebilir. Sahada 11 tane futbolcu var. Yenen iki golde Bruma’nın, Muslera’nın Chedjou’nun, Koray ve Olcan’ın büyük hataları göze çarpıyor. Hoca yüzde 10 hata yaptıysa, futbolcuların hatası yüzde 90...

Özür gerekiyorsa futbolcuların dilemesi gerekir. Teknik adamın bu özrünü futbolcular yanlış kullanabilir, ‘Oh hoca suçu üzerine aldı, biz rahatladık’ derler. Bu da takıma zarar verir. Burak, Fenerbahçe maçında hakem faul attırırken topa dokundu cezalı duruma düştü. Bir özür dilemesi gerekmez mi? Başakşehir maçını tribünden seyretti.

Bu konularda Türkiye’de en dik duran kişi Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım. Yenilginin faturasını rahatlıkla futbolcularına kesebiliyor. Bu örnek olmalı. Ne kadar geçerli veya

Yazının Devamı