Asya kıtasında yaşanmakta olan gelişmeler bu eski kıtanın yeni şoklara gebe olduğunu ve bu şokların çok yönlü sonuçları olabileceğini gösteriyor. Son on ay içinde kimi Asya ülkelerinde yaşananlar, ne kadar tahmine sığmayan bir dünyada yaşamakta olduğumuzu da ortaya koyuyor. Bir yıl önce "başarılı kalkınma"nın örneği olarak gösterilen Asya ülkelerinin bugün içine düştükleri durum, günümüzde iyimserlik öyküleri yazarken ne kadar ihtiyatlı olmak gerektiğini de bize hatırlatıyor.
Geçen hafta Asya'yı manşetlere taşıyan ülkeler Hindistan ve Endonezya oldu. Hindistan'ın adeta tüm dünyaya meydan okurcasına gerçekleştirdiği yeraltı nükleer denemelerinin ülke içinde yaratattığı "milli zafer" havası sanki denemelerin asıl nedenini de açıklıyor. Bugüne dek Asya'daki ekonomik krizin
etkilerini fazla hissetmemiş olan Hindistan'da hükümet, popülaritesini artırmak için davranışının dünyada yaratacağı tepkileri göze almış görünüyor.
Bu davranışın ABD ambargosu sonrasında ekonomide yaratacağı olumsuzlukların yanısıra başta Pakistan ve Çin
Yirmi yıla yakın süredir bu işin içindeyim, 12 eylül dönemi dahil, medyanın topluma bu kadar duyarsız, yönetime ve ipleri elinde tutan "dar çevre"ye bu kadar duyarlı olduğu bir dönem hatırlamıyorum. Özellikle ekonominin gidişatıyla ilgili manşetler ve değerlendirmeler, kraldan fazla kralcılığın bulunmaz örneklerini sergiliyor. Kaygılarımı ve sıkıntılarımı paylaşan köşe yazarları var kuşkusuz ve her yayın organını aynı kefeye koymak doğru değil ama geneldeki hava bu.
Bu ortamda gazete manşetlerine bakarak ekonominin ve ülkenin durumu, toplumun tepkileri hakkında sağlıklı bir fikre sahip olmak olanaksız. Durumu bu manşetlerden izleyen birisi Türkiye'nin fevkalade bir ekonomiye, eksiksiz bir demokrasiye sahip olduğunu, dünyada sivrilen ülkeler arasında yer aldığını düşünebilir. Bu ortamda gerçekten iyi olanla olmayanı ayırdetmek de güçleşiyor ve sanki toplum yeterli dayanağı olmayan bir iyimserliğe koşullandırılıyor.
Ekonomide estirilen bahar havası da öncelikle bu çabanın ürünü. Manşetlere bakacak olursanız enflasyon düşüyor, devletin kasaları dövizle dolup
Avrupa Para Birliği'nin başarısı Avrupa insanının ABD'dekine benzer bir ekonomik anlayışa ve yeni sosyal kontrata razı olmasına bağlı görünüyor.
Avrupa Birliği(AB) üyesi 11 ülkenin 1999 yılı başından itibaren "tek para"ya geçme kararı kesinleşti. Diğer AB üyelerinin de zaman içinde Avrupa Para Birliği(APB)'ne katılması ve para birliğinin siyasi birliğe yönelişi hızlandırması olası görünüyor. Öte yandan Avrupa sermayesinin itici gücüyle gerçekleşen para birliğinin, Avrupa halklarının tepkisine yol açacak sonuçlar doğurarak Avrupa çapında ciddi anlaşmazlıklara yol açacağını ve siyasal birliği engelleyeceğini ileri sürenler de var.
Avrupa'nın "tek para"ya yönelişinin ardındaki itici gücün Avrupa sermayesi olduğu bir sır değil. Küresel pazarda köşe başlarını kapma yarışının öne çıktığı günümüzün dünyasında ayakta kalabilmek ve 2000'li yıllarda iddialı olabilmek için silkinmek gerektiğini kavrayan Avrupa sermayesi, para birliği ile desteklenen Avrupa ortak pazarının bu amaca erişmek için gerekli ortamı yaratacağını umuyor. Avrupa sermayesi ancak ABD'ni model olarak
Filmin birkaç karesine bakarak "ekonomi tıkırında" diyenlere filmin bütününü görmeden hüküm vermenin doğru olmadığını söyleyebiliriz
En kasvetli filmde dahi umutları yeşerten kareler bulunur. Bu nedenle filmi bir noktada durdurup birkaç karenin fotoğrafını çektiğimizde o filmin bütünü hakkında sağlıklı bir fikir edinemeyiz.
Son haftalarda Türkiye ekonomisinde estirilen iyimserlik havasını yorumlamaya çalışırken bu benzetme geldi aklıma. Ekonominin gidişatını uzun metrajlı bir filme benzetirsek sanki bir noktada film durdurulup bazı karelerin fotoğrafı çekildi ve bu kareler, medyanın da katkısıyla, büyütülüp son derece iyimser bir tablo kondu ortaya. Salt bu karelere bakarak iyimser olmak mümkün ama acaba gerisi nasıl gelecek bu filmin?
Bu soruya yanıt ararken iki şeye bakmamız lazım:
(1) Bundan önce izlediğimiz filmlerde(önceki yılların ekonomik gelişmelerini yansıtan filmler) neler olmuştu, zaman zaman izlenen umut verici kareler filmin istenen mutlu sonla bitmesini