Ekonomide ‘şok ve dehşet’ yaşamak istemiyorsak

23 Mart 2003


<#comment> Gözü dönmüş süpergüç Amerika ile büyük poker oynamaya kalkışan bizim acemi kumarbazların geçen haftaki "oyunları", pek çok kimsenin ve piyasaların yüreğini ağzına getirdi. Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim ve Türkiye’nin bu ekiple ve bu anlayışla bu zor dönemi aşmasının çok zor olacağını, bu anlayış değişmediği taktirde ekonomide yeni bir ‘şok ve dehşet’ dönemi yaşanabileceğini belirteyim.
Uygarlığın beşiği Irak’ı "şok ve dehşet" harekatıyla cehenneme çeviren ABD’nin Irak’ı vurmaya karar verdiği aslında geçen yılın eylül ayında belli olmuştu. Başkan Bush’un 17 Eylül’de açıkladığı ABD’nin yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi, bu saldırının gerekçesini de dünyaya ilan etmişti. Başkan Bush’un Birleşmiş Milletler silah denetçilerine süre tanınmasını kabul etmesi ise bu haksız saldırıya yandaş kazanmak için atılmış bir adımdı. ABD saldırıya yandaş kazanma çabasını saldırı gününe kadar da sürdürdü.

Derviş’in uyarısı
O günlerde ben de bu acı gerçeğin az çok farkındaydım ama, belki de böyle bir savaşı kendime göre kabul edilemez bulduğum için, savaşın önlenebileceği umudunu korumak istiyordum. Seçimden önce, ekim ayı ortasında Kemal Derviş’le yaptığım

Yazının Devamı

Savaş kapımızda, biz aramızda çekişiyoruz

17 Mart 2003

ABD, 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulmasına katkıda bulunduğu uluslararası düzeni yıkmayı göze alarak Ortadoğuyu yeniden biçimlendirmek isterken Türkiye yanı başındaki bu büyük hesaplaşmaya, içeride ve dışarıda güven yaratamamış bir iktidarla giriyor ne yazık ki. AKP yetkilileri belki de iyi niyetli açıklamalar yapıyorlar ama Türkiyenin temel tercihlerinin ve hedeflerinin ne olduğunu kimse bilmiyor hala. Şekilde görüldüğü gibi, AKPnin kendi içinde bile bir güven bunalımı yaşanırken AKP ile Cumhurbaşkanı, askerler, iç kamuoyunun hiç değilse bir bölümü arasında da karşılıklı bir güvensizlik söz konusu. Hemen herkes, öncelikle burnumuzun dibindeki çıkması olası yangına karşı alınacak önlemleri değil diğerlerine karşı takınacağı tavrı düşünüyor. Biz bu güvensizlik kısır döngüsünü aşmadan savaşın etkilerine maruz kalırsak bundan kim kazançlı çıkar, bilmiyorum. Yeni binyılın ilk büyük utancı olarak tarihe geçecek olan Irak savaşı herhalde başlamak üzere. Belki de 700 - 800 bin dolayında askerin katılması söz konusu bu savaşa. Savaştan şu ya da bu şekilde etkilenecek olan sivillerin sayısı ise bunun kat kat üstünde. Bu savaşta kullanılması düşünülen silahların yol açabileceği korkunç

Yazının Devamı

Savaş kapımızda, biz aramızda çekişiyoruz

17 Mart 2003


<#comment> Yeni binyılın ilk büyük utancı olarak tarihe geçecek olan Irak savaşı herhalde başlamak üzere. Belki de 700 - 800 bin dolayında askerin katılması söz konusu bu savaşa. Savaştan şu ya da bu şekilde etkilenecek olan sivillerin sayısı ise bunun kat kat üstünde. Bu savaşta kullanılması düşünülen silahların yol açabileceği korkunç tahribatı ise düşünmek bile çıldırtıyor insanı.
ABD, 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulmasına katkıda bulunduğu uluslararası düzeni yıkmayı göze alarak Ortadoğu’yu yeniden biçimlendirmek isterken Türkiye yanı başındaki bu büyük hesaplaşmaya, içeride ve dışarıda güven yaratamamış bir iktidarla giriyor ne yazık ki. AKP yetkilileri belki de iyi niyetli açıklamalar yapıyorlar ama Türkiye’nin temel tercihlerinin ve hedeflerinin ne olduğunu kimse bilmiyor hala. Şekilde görüldüğü gibi, AKP’nin kendi içinde bile bir güven bunalımı yaşanırken AKP ile Cumhurbaşkanı, askerler, iç kamuoyunun hiç değilse bir bölümü arasında da karşılıklı bir güvensizlik söz konusu. Hemen herkes, öncelikle burnumuzun dibindeki çıkması olası yangına karşı alınacak önlemleri değil diğerlerine karşı takınacağı tavrı düşünüyor. Biz bu güvensizlik kısır döngüsünü aşmadan savaşın

Yazının Devamı

Deneyimsiz AKP ile büyük poker oynuyoruz

16 Mart 2003

Dün de bu umutlarla uyandınız ve gazetenizi açtınız. Dünkü gazetelerde bulabileceğiniz iç açıcı(!) manşetlerin bazıları şunlardı:Milliyetin manşetinde ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheneyin Türkiyeye uyarısı vardı, "Sizi bir daha aramayız", diyordu Sayın Cheney.Hürriyetin manşetinde Abdullah Gülün demeci yer alıyordu. "ABD ile anlaşamazsak Irak Lübnana döner" diyerek güzel bir müjde veriyordu Sayın Gül. Türkiyenin ABDye yalnızca hava sahasını açması halinde ABD ile daha önce müzakere edilmiş olan siyasi ve askeri belgelerle alınacak mali yardımın geleceği sorulduğunda ise "Şu an için bir şey söyleyemiyorum", diyordu Başbakanlığı dün devreden Sayın Gül. Burnumuzun dibindeki Irakta savaş işaretlerinin giderek yoğunlaştığı bir ortamda herkes gibi sizin de kafanız karışmış. Buna karşın karamsarlığa teslim olmamak istiyorsunuz. Her kafadan bir ses çıkarken okuduklarınızdan, duyduklarınızdan bir sonuca varmaya çalışıyorsunuz. Bu umutla televizyon programlarına takılıyorsunuz, gazetelere göz atıyorsunuz, bir çıkış yolu arıyorsunuz. Devlet büyüklerinin, hükümet yetkililerinin size ışık tutacak, yön gösterecek bir şeyler söylemesini ya da yapmasını bekliyorsunuz. ABD ile poker Bu iç kapayıcı,

Yazının Devamı

Deneyimsiz AKP ile büyük poker oynuyoruz

16 Mart 2003


<#comment> Burnumuzun dibindeki Irak’ta savaş işaretlerinin giderek yoğunlaştığı bir ortamda herkes gibi sizin de kafanız karışmış. Buna karşın karamsarlığa teslim olmamak istiyorsunuz. Her kafadan bir ses çıkarken okuduklarınızdan, duyduklarınızdan bir sonuca varmaya çalışıyorsunuz. Bu umutla televizyon programlarına takılıyorsunuz, gazetelere göz atıyorsunuz, bir çıkış yolu arıyorsunuz. Devlet büyüklerinin, hükümet yetkililerinin size ışık tutacak, yön gösterecek bir şeyler söylemesini ya da yapmasını bekliyorsunuz.
Dün de bu umutlarla uyandınız ve gazetenizi açtınız. Dünkü gazetelerde bulabileceğiniz iç açıcı(!) manşetlerin bazıları şunlardı:
Milliyet’in manşetinde ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in Türkiye’ye uyarısı vardı, "Sizi bir daha aramayız", diyordu Sayın Cheney.
Hürriyet’in manşetinde Abdullah Gül’ün demeci yer alıyordu. "ABD ile anlaşamazsak Irak Lübnan’a döner" diyerek güzel bir müjde veriyordu Sayın Gül. Türkiye’nin ABD’ye yalnızca hava sahasını açması halinde ABD ile daha önce müzakere edilmiş olan siyasi ve askeri belgelerle alınacak mali yardımın geleceği sorulduğunda ise "Şu an için bir şey söyleyemiyorum", diyordu Başbakanlığı dün devreden

Yazının Devamı

Irak fayı küresel depremi tetikler mi?

10 Mart 2003

Dünya, hem de 21. yüzyıl dünyası, işte bu adamın vereceği bir kararla, ne gibi gelişmelere yol açacağını kimsenin net olarak kestiremediği bir savaşa sürüklenmek üzere. Üstelik Türkiyenin yanı başında, Irakta patlayacak bu savaş. Aslında aklı başında herkesin karşı çıkması lazım bu savaşa ama Başkan Bush ile yardakçısı Tony Blairin estirdiği rüzgara kapılıp savaşı "kötülerin iyisi" olarak gören ve "bir an önce çıksa da işimize baksak" diye düşünenler de var. Bunlara göre Türkiye bu "kaçınılmaz" savaşta ABDye her türlü olanağı sağlamalı ve savaşın ganimetlerinden de payını almalı. ABDnin Türkiyeye sağlayacağı mali destek paketinin, Iraka ilk bombanın atıldığı anda devreye girecek olması da bu savaş simsarlarının sabırsızlığını artırıyor. Geçen gece uykumu feda edip Başkan Bushun Türkiye saati ile sabaha karşı 3te düzenlediği basın toplantısını izledim. İlginç sorular yöneltildi George W. Busha. Iraka karşı açılacak bir savaşın meşruiyeti ve haklılığı konusunda ne düşündüğü, savaşa karşı yaygınlaşan tepkileri nasıl değerlendirdiği soruldu. Başkan Bushun tüm bu sorulara verdiği cevap ise iki cümlede özetlenebilirdi: "Irakta bizi tehdit eden, Saddam diye kötü bir adam var; ben gidip,

Yazının Devamı

‘Irak fayı’ küresel depremi tetikler mi?

10 Mart 2003


<#comment> Geçen gece uykumu feda edip Başkan Bush’un Türkiye saati ile sabaha karşı 3’te düzenlediği basın toplantısını izledim. İlginç sorular yöneltildi George W. Bush’a. Irak’a karşı açılacak bir savaşın meşruiyeti ve haklılığı konusunda ne düşündüğü, savaşa karşı yaygınlaşan tepkileri nasıl değerlendirdiği soruldu. Başkan Bush’un tüm bu sorulara verdiği cevap ise iki cümlede özetlenebilirdi: "Irak’ta bizi tehdit eden, Saddam diye kötü bir adam var; ben gidip, zor kullanarak o adamı devireceğim" diyordu. Kim ne sorarsa sorsun, bozuk plak gibi bunu tekrarlıyordu ABD Başkanı.
Dünya, hem de 21. yüzyıl dünyası, işte bu adamın vereceği bir kararla, ne gibi gelişmelere yol açacağını kimsenin net olarak kestiremediği bir savaşa sürüklenmek üzere. Üstelik Türkiye’nin yanı başında, Irak’ta patlayacak bu savaş. Aslında aklı başında herkesin karşı çıkması lazım bu savaşa ama Başkan Bush ile yardakçısı Tony Blair’in estirdiği rüzgara kapılıp savaşı "kötülerin iyisi" olarak gören ve "bir an önce çıksa da işimize baksak" diye düşünenler de var. Bunlara göre Türkiye bu "kaçınılmaz" savaşta ABD’ye her türlü olanağı sağlamalı ve savaşın ganimetlerinden de payını almalı. ABD’nin Türkiye’ye

Yazının Devamı

Babacan ile Derviş, umutlarla kaygılar

9 Mart 2003

Konuşurken kitaplarda yazan genel doğruları tekrarlamayı biraz seven Babacanın söyledikleri arasında, Türkiye ekonomisinin yakın geleceği için olumlu beklenti yaratabilecek olanlar ise şunlardı: Devlet Bakanı Ali Babacan ile eski bakan Kemal Dervişi geçen gece iki farklı TV programında izledim. NTVnin Ekodiyalog programına katılan Babacanı dinlerken umutlanmamak, Kanal Ddeki Arena programının konuğu olan Dervişi dinlerken kaygılanmamak olanaksızdı. Aslında bugün gelinen noktada, bazı varsayımlar yaparak Türkiye ekonomisi için iyimser bir senaryo yazmak da mümkün, farklı varsayımlarla hayli karamsar bir senaryo yazmak da. Başkan Bushun Irak savaşı için düğmeye bastığı an devreye girmesi beklenen ve ilk bölümü köprü kredi olarak ABDden derhal alınacak olan 24 milyar dolar mertebesindeki düşük faizli ve 15 yıl vadeli kredi tamamen dış ve iç borç tasfiyesi için kullanılacaktı.Bu uygulama sayesinde kamu borcunun vadesi uzarken faizi de düşmüş olacak, hükümet, her borç itfasında yeniden borçlanmak zorunda kalmayacağı için para piyasada kalacak ve Hazinenin borçlanma faizleri hızla düşecekti; bankalar parayı satacak yer arayacağı için kredi faizleri de gevşeyecekti.ABD desteği gelse

Yazının Devamı