Ekonominin geleceği Başbakana endekslendi

31 Mart 2003

Bu kaygıları gidermek ya da artırmak büyük ölçüde Başbakan Tayyip Erdoğanın elinde. Sayın Başbakanın TBMMdeki bütçe görüşmeleri sırasında ortaya koyduğu tavır ise doğrusu hiç de umut verici değildi. Sayın Başbakanın bugüne dek yapılan yanlışları savunarak suçu başkalarında araması ve hele Kemal Dervişe sataşması olayın vahametini ve çıkış yolunun zorluğunu hiç kavramadığını düşündürdü bana. Bana öyle geliyor ki Sayın Erdoğan bugün gelinen noktada neler yapılabileceğini kendi dar ve deneyimsiz çevresine danışarak saptamaya çalışacak ve yeni hatalara sürüklenecek.Bu yazılar "eleştiriyi bırak, çıkış için yol göster" diyenlere de cevap niteliğinde aslında. Bana göre çıkış yolunun önündeki en büyük engel AKP yönetimine ve Tayyip Erdoğana hakim olan anlayış. Onlar, bugünün dünyasında Türkiye ekonomisini yönetmekle iki koyun gütmenin çok farklı şeyler olduğunu anlamadıkça ekonominin önü açılamaz. Son haftalarda yaşananlar Türkiyenin yeniden bir mali ve ekonomik krize sürüklenmesinin hiç de zor olmadığını hatırlattı bize. Dış dünyanın ve uluslararası finans piyasalarının gözünde bir kez daha "krize aday ülke" konumuna geldik. Dış politikada ve ekonominin yönetiminde birkaç hata daha

Yazının Devamı

Ekonominin geleceği Başbakan’a endekslendi

31 Mart 2003


<#comment>     Son haftalarda yaşananlar Türkiye’nin yeniden bir mali ve ekonomik krize sürüklenmesinin hiç de zor olmadığını hatırlattı bize. Dış dünyanın ve uluslararası finans piyasalarının gözünde bir kez daha "krize aday ülke" konumuna geldik. Dış politikada ve ekonominin yönetiminde birkaç hata daha yaparsak kendimizi bir anda daha büyük sorunlarla karşı karşıya bulabiliriz. Bizim telaşımızın ve AKP’ye yönelik eleştirimizin ardında da bu kaygılar yatıyor.
     Bu kaygıları gidermek ya da artırmak büyük ölçüde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın elinde. Sayın Başbakan’ın TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında ortaya koyduğu tavır ise doğrusu hiç de umut verici değildi. Sayın Başbakan’ın bugüne dek yapılan yanlışları savunarak suçu başkalarında araması ve hele Kemal Derviş’e sataşması olayın vahametini ve çıkış yolunun zorluğunu hiç kavramadığını düşündürdü bana. Bana öyle geliyor ki Sayın Erdoğan bugün gelinen noktada neler yapılabileceğini kendi dar ve deneyimsiz çevresine danışarak saptamaya çalışacak ve yeni hatalara sürüklenecek.
     Bu yazılar "eleştiriyi bırak, çıkış için yol göster" diyenlere de cevap

Yazının Devamı

Bu AKP ile krize girmemek mümkün mü?

30 Mart 2003

Yazılarımı sürekli okuyanlar, benim AKP iktidarına karşı önyargılı bir yaklaşım içinde olmadığımı kolaylıkla hatırlayacaktır. Hatta kimi okurlardan gelen mesajlarda "AKPnin yalakalığını yapmakla" suçlandığım bile oldu. AKPnin kamu bankalarına yaptığı atamalara da önyargılı yaklaşmak istemiyorum ama mali piyasaların bu kadar kırılgan hale geldiği bir ortamda bu atamaların dış piyasalarda olumsuz algılanması, hatalı bir uygulamanın göstergesi. Siz ABDnin 1 milyar dolarlık hibe havucuyla cesaretlenip biraz toparlanan borsa ve faiz piyasalarına bakmayın, şu son bir haftada Türkiye olası bir yeni krize daha da yaklaştı. Bunun nedeni de Türkiyeyi beş ay içinde yeniden "krize girmesi olası" ülke konumuna getirmeyi başaran AKP yönetiminin, şimdi de kamu bankalarına yaptığı atamalarla, kendi yaratmış olduğu güven krizini daha da derinleştirecek bir yola girmiş olması. Dünkü Vatan gazetesinde yer alan haberde, kamu bankalarına yapılan atamaların uluslararası piyasalarda yakından takip edildiği ve bu atamaların Türkiye eurotahvillerinin değer kaybetmesine yol açtığı belirtiliyor. Aynı habere göre, söz konusu atamalarda siyasi görüşlerin belirleyici olduğu izleniminin doğması Washingtonda da

Yazının Devamı

Bu AKP ile krize girmemek mümkün mü?

30 Mart 2003


<#comment>     Siz ABD’nin 1 milyar dolarlık hibe havucuyla cesaretlenip biraz toparlanan borsa ve faiz piyasalarına bakmayın, şu son bir haftada Türkiye olası bir yeni krize daha da yaklaştı. Bunun nedeni de Türkiye’yi beş ay içinde yeniden "krize girmesi olası" ülke konumuna getirmeyi başaran AKP yönetiminin, şimdi de kamu bankalarına yaptığı atamalarla, kendi yaratmış olduğu güven krizini daha da derinleştirecek bir yola girmiş olması. Dünkü Vatan gazetesinde yer alan haberde, kamu bankalarına yapılan atamaların uluslararası piyasalarda yakından takip edildiği ve bu atamaların Türkiye eurotahvillerinin değer kaybetmesine yol açtığı belirtiliyor. Aynı habere göre, söz konusu atamalarda siyasi görüşlerin belirleyici olduğu izleniminin doğması Washington’da da tedirginlik yaratmış ve IMF Hükümet’ten bilgi istemiş.
     Yazılarımı sürekli okuyanlar, benim AKP iktidarına karşı önyargılı bir yaklaşım içinde olmadığımı kolaylıkla hatırlayacaktır. Hatta kimi okurlardan gelen mesajlarda "AKP’nin yalakalığını yapmakla" suçlandığım bile oldu. AKP’nin kamu bankalarına yaptığı atamalara da önyargılı yaklaşmak istemiyorum ama mali piyasaların bu

Yazının Devamı

Pornografik saldırıya tepkiler tırmanıyor

24 Mart 2003

Bu yıl dünyada yapılacak silahlanma harcamalarının yüzde 50sinden fazlasını tek başına gerçekleştirecek olan ABDye karşı duyulan tepki bütün dünyada artıyor ve Amerikaya sempatiyle bakanların oranı da hızla düşüyor. Merkezi ABDde bulunan Pew Research adlı araştırma kuruluşunun son araştırması Amerikaya olumlu bakanların oranının geçen yıldan bu yana büyük düşüşler gösterdiğini ortaya koyuyor. ABDye desteğin, İngiltere, Polonya ve İtalya gibi yönetimlerin ABDye destek verdiği ülkelerde de düştüğü, en düşük desteğin ise Türkiyede bulunduğu görülüyor. Dostum Soli Özel, geçen günkü yazısında Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Ferhat Kentelin, benim duygularıma da tercüman olan şu sözünü aktarmış: "Şimdi rasyonel olan davranış çıldırmaktır." ABDnin ve koalisyon ortağı İngilterenin her şeyi göze alarak Iraka saldırması ve bu saldırıda kullanılan silahlarının, gene Solinin benzetmesiyle, "pornografik" görüntüleri karşısında ben de çıldırma sınırına yaklaştığımı hissediyorum zaman zaman. Yalnızca Irak halkına karşı değil insanlığın yüzyıllar içinde biriktirdiği değerlere, ahlak ölçülerine ve bunların ötesinde uluslararası kurallara ve kurumlara karşı bir saldırı söz konusu. İçimdeki tepki,

Yazının Devamı

Pornografik saldırıya tepkiler tırmanıyor

24 Mart 2003


<#comment>     Dostum Soli Özel, geçen günkü yazısında Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Ferhat Kentel’in, benim duygularıma da tercüman olan şu sözünü aktarmış: "Şimdi rasyonel olan davranış çıldırmaktır." ABD’nin ve koalisyon ortağı İngiltere’nin her şeyi göze alarak Irak’a saldırması ve bu saldırıda kullanılan silahlarının, gene Soli’nin benzetmesiyle, "pornografik" görüntüleri karşısında ben de çıldırma sınırına yaklaştığımı hissediyorum zaman zaman. Yalnızca Irak halkına karşı değil insanlığın yüzyıllar içinde biriktirdiği değerlere, ahlak ölçülerine ve bunların ötesinde uluslararası kurallara ve kurumlara karşı bir saldırı söz konusu. İçimdeki tepki, ilk kez boğa güreşi izledikten sonra, "inan ki bir noktadan sonra boğanın boğa güreşçisini öldürmesini istedim" diyen yakınımın sözlerini getiriyor aklıma.
     Bu yıl dünyada yapılacak silahlanma harcamalarının yüzde 50’sinden fazlasını tek başına gerçekleştirecek olan ABD’ye karşı duyulan tepki bütün dünyada artıyor ve Amerika’ya sempatiyle bakanların oranı da hızla düşüyor. Merkezi ABD’de bulunan Pew Research adlı araştırma kuruluşunun son araştırması Amerika’ya olumlu bakanların

Yazının Devamı

Pornografik saldırıya tepkiler tırmanıyor

24 Mart 2003


<#comment>     Dostum Soli Özel, geçen günkü yazısında Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Ferhat Kentel’in, benim duygularıma da tercüman olan şu sözünü aktarmış: "Şimdi rasyonel olan davranış çıldırmaktır." ABD’nin ve koalisyon ortağı İngiltere’nin her şeyi göze alarak Irak’a saldırması ve bu saldırıda kullanılan silahlarının, gene Soli’nin benzetmesiyle, "pornografik" görüntüleri karşısında ben de çıldırma sınırına yaklaştığımı hissediyorum zaman zaman. Yalnızca Irak halkına karşı değil insanlığın yüzyıllar içinde biriktirdiği değerlere, ahlak ölçülerine ve bunların ötesinde uluslararası kurallara ve kurumlara karşı bir saldırı söz konusu. İçimdeki tepki, ilk kez boğa güreşi izledikten sonra, "inan ki bir noktadan sonra boğanın boğa güreşçisini öldürmesini istedim" diyen yakınımın sözlerini getiriyor aklıma.
     Bu yıl dünyada yapılacak silahlanma harcamalarının yüzde 50’sinden fazlasını tek başına gerçekleştirecek olan ABD’ye karşı duyulan tepki bütün dünyada artıyor ve Amerika’ya sempatiyle bakanların oranı da hızla düşüyor. Merkezi ABD’de bulunan Pew Research adlı araştırma kuruluşunun son araştırması Amerika’ya olumlu bakanların

Yazının Devamı

Ekonomide şok ve dehşet yaşamak istemiyorsak

23 Mart 2003

Uygarlığın beşiği Irakı "şok ve dehşet" harekatıyla cehenneme çeviren ABDnin Irakı vurmaya karar verdiği aslında geçen yılın eylül ayında belli olmuştu. Başkan Bushun 17 Eylülde açıkladığı ABDnin yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi, bu saldırının gerekçesini de dünyaya ilan etmişti. Başkan Bushun Birleşmiş Milletler silah denetçilerine süre tanınmasını kabul etmesi ise bu haksız saldırıya yandaş kazanmak için atılmış bir adımdı. ABD saldırıya yandaş kazanma çabasını saldırı gününe kadar da sürdürdü. Gözü dönmüş süpergüç Amerika ile büyük poker oynamaya kalkışan bizim acemi kumarbazların geçen haftaki "oyunları", pek çok kimsenin ve piyasaların yüreğini ağzına getirdi. Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim ve Türkiyenin bu ekiple ve bu anlayışla bu zor dönemi aşmasının çok zor olacağını, bu anlayış değişmediği taktirde ekonomide yeni bir şok ve dehşet dönemi yaşanabileceğini belirteyim. Dervişin uyarısı Ben de seçim günü bu köşede yer alan yazımı, sandığa atacağımız oyların önemini vurgulayarak şöyle bitirmişim: "ABDnin Irak operasyonunu devreye sokması Türkiyeyi bir anda yeni risklerle karşı karşıya getirebilir. Böyle bir noktada yeni hükümetin olaya yaklaşım tarzı, sonucu büyük

Yazının Devamı