Türkiye, Gök Vatan’ı korumak adına “Altın Oran” planını uyguluyor.
Bu plan, yeterli sayıda Kaan’ın üretilip, envantere girinceye kadar geçecek sürede havada hiçbir zafiyete izin vermeme stratejisine dayanıyor.
Planın ayakları ve hedefleri de belli aslında.
İngiltere’den alınacak ve uçağın fikri mülkiyetine ortak olan diğer ülkeleri Londra’nın ikna edeceği 40 adet Eurofighter, ABD’den alınacak ve üretimi tamamlanan altısı hangarda bekleyen, Malatya Erhaç’ta altyapısı kurulu 40 adet F-35. Ve, yine ABD’den alınacak 40 adet F-16 Block 70 savaş uçağı.
Bu 120 uçaktan sadece F-35’ler 5. nesil savaş uçağı olarak kabul ediliyor.
Eurofighter ve F-16 Block 70’ler havacılık dünyasında 4,5 nesil olarak kabul edilen uçaklar.
Bunca uçağa gerek var mı sorusunun cevabına geçmeden Eurofihgter’ların Yunanistan karşısında büyük bir eksiğimizi kapatacağını yazmam gerek..
■ ”Butlan” Arapça kökenli bir kelime. Bir anlamı çürük, temelsiz olma diğer anlamı da hükmü olmayan, geçersiz olan anlamına geliyor. Bu kelime son iki haftadır CHP Kurultayı’yla ilgili mahkeme kararı seçeneklerinden birisi olsa da aslında yaşadığımız dünyayı özetliyor.
■ 12 gün süren İsrail-İran savaşı ve ABD’nin savaşa dahil olduğu bölüm tüm dünya gibi bizim de ana gündem maddemiz oldu. Milliyet olarak sadece gelişmeleri duyurmakla, şu ülke şu kadar füze attı, bu ülke şu kadar uçak kaldırdı demekle yetinmedik. Kurumsal hafızamızda Trump’ın birinci başkanlık döneminde İran’ın önceden haber vererek ABD üssüne attığı füzeler vardı, bu savaş boyunca da yaşanan her gelişmeyi perde arkasıyla size aktarmaya çalıştık. Vurulan tesislerden olmayan radyoaktif sızıntıdan başlayarak, uzmanların ve dünya medyasının tüm soru işaretlerine sayfalarımızda yer verdik. İsrail’in İran içinde kurduğu ihanet şebekesini, Tahran rejiminin kısa vadedeki kazanımlarını, orta ve uzun vadede yaşayacağı
Başlık bana değil, NATO Zirvesi’nde Atina’nın silik kaldığını iddia eden Yunanistan’dan sosyal medya kullanıcılarına ait.
Medya ve Atina’daki siyasi partiler ve medyanın duruşu da bu yönde.
SYRIZA Sözcüsü, Başbakan için “Silik figür” cümlesini kurdu.
Ekonomik krizin ardından yükselen tepkiyle iktidar olan ama bugün yapılan anketlerde bırakın ana muhalefet olmayı yüzde 3 barajının altına düşen bir partinin siyasi hesapçılığına dikkat çekmezsem işimi eksik yapmış olurum.
Yunanistan’daki iç siyaset, medyanın Başbakan’a eleştirilerinden sana ne bize ne diyenler çıkabilir ama kazın ayağı öyle değil.
Yunanistan’da siyasetçiler için sorun çözmenin, kamuoyu desteği sağlamanın en kolay kolu Türkiye ile bir kriz çıkarmaktır.
Kendi partisi içerisinde bile Türkiye’ye düşmanlık yaparak Başbakan olma hayalleri kuranların olduğunu bilen, muhalefetin sert saldırısı altında kalan Başbakan Miçotakis bir taşla iki kuş vurmaya kalkabilir mi, endişem bu açıkçası.
Atama bekleyen çok öğretmen gördüm, öğretmen kadar çok olmasa da atama bekleyen sağlık çalışanı, infaz memuru, mühendis de gördüm.
Ama ilk kez atama bekleyen bir genel başkan görüyorum, görüyoruz.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun hevesle beklediği CHP kararına sadece 3 gün kaldı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu.
Ortalık gerçekten toz duman.
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Kılıçdaroğlu’nu öve öve bitiremeyenler şimdi Kılıçdaroğlu için en ağır cümleleri kuruyorlar.
Buna karşın 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Kılıçdaroğlu’na demediğini bırakmayan kimi isimler şimdi Kılıçdaroğlu’nun “lider”liğini övüyorlar.
CHP’nin seçilmiş genel başkanı Özgür Özel ile CHP’nin atama bekleyen eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında çok fark var.
1978 yılında NATO Zirvesi, Washington’da toplanmıştı.
ABD’nin bir yandan Türkiye’ye ambargo uyguladığı ama diğer yandan yeni savunma planlarına destek vermesini istediği bir toplantıydı.
NATO Dönem Başkanı olan Türkiye’nin Başbakan’ı Bülent Ecevit, o zirveyi, ambargoyu kaldırmak adına ABD Başkanı Carter’ı ikna etmek amacıyla kullanmıştı.
O dönemde Yunanistan NATO’nun askeri kanadına daha dönmemişti, Ecevit önce tüm liderler önünde Yunanistan Başbakanı Karamanlis’i zor durumda bıraktı.
Ertesi sabah Beyaz Saray’a gittiğinde Başkan Carter ile yaptığı görüşme planlanandan çok daha uzun sürdü.
Protokol görevlileri tam 3 kere odaya girdiler ve İtalya Başbakanı’nın yarım saattir beklediğini söylediler.
Aynı günün akşamı Beyaz Saray’da liderler onuruna verilen yemekte Başkan Carter, mikrofonu Ecevit’e bırakırken “Şimdi sözü politikanın bazı inceliklerini öğrendiğim genç Türk meslektaşıma bırakıyorum” dedi. Gerçekten de Beyaz Saray’ın bizzat devreye girmesiyle birlikte kısa s&uum
Pazar öğleden sonra bir internet sitesinde şaşırdığım bir haber okudum.Habere göre rahmetli Ferdi Zeyrek’in kızı Nehir,Manisa’daki Öğretmen Evi karşısında bulunan Devlet Bahçeli Köprülü Kavşağı’na babasının adının verilmesi için kampanya başlatmıştı.
Cenazeye bizzat giden, Ferdi Zeyrek’in her partiden insanın sevgi ve saygısını kazandığını gözleriyle görmüş biri olarak dün CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i aradım.
Özgür Bey, “Olmaz öyle şey, böyle bir durumdan haberim yok, bana 5 dakika izin verin” dedi, gerçekten de 5 dakika sonra aradı.
Nehir, asla böyle bir girişimde bulunmadığını söylemiş Özgür beye.
Ferdi Zeyrek’in eşi Nurcan hanım, cenaze törenine tüm Manisa’nın katıldığını, asla böyle bir şey istemeyeceklerini söylemiş.
Özgür Bey bu bilgileri aktardıktan sonra kendi bakış açısını da özetledi:
“Devlet Bey, gerek hastane sürecinde gösterdiği ilgi, gerek Ferdi’nin cenazesine yolladığı çiçek gerekse açtığı telefonla,
Yumurta büyük- lüğünde zenginleştirilmiş bir uranyum parçası, 88 ton kömür kadar elektrik üretecek enerjiye sahip.
Geçen ay yayımlanan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı raporuna göre, İran’ın yüzde 60 zenginleştirilmiş uranyum stoku 408.6 kg.
Bu konuda rakamların pek anlamı yok; o yüzden biraz daha açarak yazayım.
Elektrik üretiminde kullanılan nükleer reaktörlerde yüzde 3 ile yüzde 5 arasında zenginleştirilmiş uranyum kullanılıyor.
Uranyum zenginleştirme demek doğada bulunan uranyumun içinden uranyum-238’i çıkarıp uranyum-235 miktarını arttırmak demek.
Bunun için gaz halindeki uranyumun santrifüjlerde dakikada 50 bin ila 70 bin devirde döndürülmesi gerekiyor.
Bu sayede izotop oranları değişiyor ve atomun zincirleme parçalanması sürecini sağlayan zenginleştirilmiş uranyum elde ediliyor.
Bir öğretmen, çocuklara üzerinde tuttukları takımların logoları basılı olan karneler dağıtmış.
Görsel olarak yayılan Galatasaray logosu karne oldu, her çocuğa tuttuğu takımın logosu olan karneler dağıtıldığı söylendi.
Eğitimcilerin yalan söyleyeceğini aklıma dahi getirmek istemem o yüzden açıklamayı doğru kabul ederek başlayayım.
Keşke karnelerde takımların logoları yerine başka şeyler olsaydı:
Mesela bir zamanlar paraların üzerinde resmi olan Cahit Arf’ın portresi kabartılmış karneler olsaydı.
Matematikte adıyla anılan teoremi olan bir bilim insanını araştırma ihtiyacı duysaydı çocuklar.