Depremin büyüklüğü ile şiddeti aynı şey değildir.
Büyüklük açığa çıkan enerjiyi, şiddet depremin yol açtığı yıkımın derecesini gösterir.
Büyüklük skalası 10’a, şiddet skalası 12’ye kadar sıralanır.
Ekran, gazete, internette, büyüklük ile şiddet arasındaki farkı bilmeyen medya olarak kamu adına depreme hazırlığı nasıl kontrol edeceğiz?
Türkiye’de olan depremler sığ depremlerdir yani 0-60 km aralıktaki bir derinlikte olurlar.
Her depremden sonra derinlik rakamı verilir de bu rakamın depremin etkisi üzerine tek cümle kuramaz kimse, oysa sığ deprem daha yıkıcı olur.
Deprem haberleri gösterdi ki kesinlikle uzmanlaşılması gereken bir habercilik alanı bu.
Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulduğu 1299’dan dağıldığı 1919’a kadar en büyük hatası neydi diye sorsalar, cevabım hazır: Katoliklerin kapattığı, din adamlarını sürgün ettiği Rum Ortodoks Kilisesi’ni yeniden açmak ve Kıbrıs’ta onlara büyük imtiyazlar vermek. Bunu başka bir dinin mensubu olarak, bunu bir Türk olarak yazmıyorum. İnsan olmak, yolsuzluklardan arınmış bir dünya istemek, bu fikri seslendirmek için yeter de artar bile.
Rum Ortodoks Kilisesi ırkçıdır. Bir önceki Başpiskopos, Yunanistan’ın faaliyetlerini yasaklayarak kurtulduğu, siyasi partiden çok suç örgütü olarak çalışan Altın Şafak’ın Kıbrıs uzantısı ELAM’ın, Temsilciler Meclisi’ne girmesini “İyi çocukların başarısı” olarak değerlendirmişti. ELAM; Güney’e geçen, Kıbrıslı Türklere düzenlenen onlarca saldırının bir numaralı failidir. Rum Ortodoks Kilisesi cinsiyetçidir. Kilise, Kıbrıs Anayasası yazılırken kadınlara seçilme hakkı verilmesine uzunca bir süre karşı çıktı, ancak 45’inci oturumda
İstanbul Üniversitesi’nin yatay geçişlerle ilgili 28 kişilik bir iptal listesi hazırladığını biliyorduk. Dün ortaya çıktı ki, 57 kişilik bir liste hazırlanmış. Bunlardan 28’inin diploması iptal edilmiş, 10’unun kaydını sildirdiği belirlenmiş, altı kişi hakkında da ek araştırma kararı verilmiş. Ek araştırma yapılacak altı kişiden birisi de benim. Ne üniversite ne de savcılıktan bir çağrı almadım, bana tek bir soru dahi sorulmadı ama okurumuza karşı sorumluluğum gereği durumu açıklama ihtiyacı duydum.
İstanbul Üniversite’nin yaptığı çalışmada 31.01.1990 tarihinde, yönetmelikte belirtilen yatay geçiş tarihi dışında kaydımın yapıldığı, bu yüzden ek incelemeye ihtiyaç duyulduğu belirtilmiş.
İşin doğrusu şu, ben İstanbul Üniversitesi’ne Eylül 1989’da geçtim.
Hatta kaydımı Hisarüstü’ndeki binada yaptırıp ekimde derslere Avcılar’da başladım. Söz konusu tarih, benim İngilizce İşletme’den Türkçe İşletme’ye geçiş için verdiğim dilekçenin karara bağlandığı Fakülte Yönetim Kurulu kararı
Almanya’da görev süresi 6 Mayıs’ta sona erecek olan koalisyon, Türkiye’ye Eurofighter satışını veto etti. İngiltere, “Biten koalisyon, seçmenlerine İmamoğlu üzerinden bir selam vermek için veto kararı aldı, yeni hükümetle meseleyi çözeriz” mesajı veriyor
6 Mayıs’ta tarihe karışacak olan Alman Sosyal Demokrat Parti-Yeşiller koalisyonu Türkiye’ye Eurofighter savaş uçağı satışını veto etti.
Handelsblatt gazetesinin haberine göre veto kararının gerekçesi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması.
Önce işin teknik kısımlarını ve Ankara’nın okumasını yazmam gerek.
Silah satışları ülkeden ülkeye yapılır ve Türkiye, 40 adet Eurofighter savaş uçağı ve bu uçaklardan da atılabilen yeterli sayıda Meteor füzesini İngiltere’den alacak. Yani Türkiye görüşmeleri sadece İngiltere ile yapıyor, uçak üreticisi konsorsiyumun diğer ülkeleri İspanya, İtalya ve Almanya ile müzakere sürecini tamamen İngiltere götürüyor.
İng
■ 13 Nisan günü Milliyet gazetesi alanlar, ikinci manşet olarak “Salkım Salkım Korku” haberini okudular. Türkiye’de şehirlerde yaşayan kimse don olayından haberdar değildi o gün. O haberin hikâyesini mutlaka size anlatmam lazım. Türkiye’deki bir sürü köyde çiftçilik yapanların telefonlarında Milliyet muhabir ve yöneticilerinin telefon numarası kayıtlıdır. Don haberinin istihbaratı bize Gölmarmara’dan, bağı olan bir köylümüzden geldi. Bilgi gelir gelmez ekonomi ve istihbarat servislerimiz çalışmaya başladı. Manisa genelinde hasar tespit çalışmaları daha o gün başlamıştı. İl Tarım Müdürlüğü sonra ilçeler, tüm Gediz havzasını taradı arkadaşlarımız, evet don çok geniş bir alanda bağları vurmuştu.
Türkiye, kuru üzüm ihracatında dünya lideridir, geleni anladık, hasar tespit çalışmaları sürdüğü için haberi ikinci manşet yaptık. Kuzey yarı kürede kiraz hasadı ilk Gediz Havzası’nda yapılır, tamamı Asya’ya ihraç edilir. İlk raporlar orada da soruna
Bu hafta İsrail’in İran’ı vurma planlarına dair önemli haberler yayımlandı.
ABD Başkanı Trump şimdilik bu planlara yeşil ışık yakmadı ama İsrail’in tek başına operasyon seçeneği masada.
Netanyahu’nun savaş salyaları akıtmasının çeşitli sebepleri var:
*”Gazze’deki İran müttefikleri Hamas ve Lübnan’daki Hizbullah, Gazze savaşı başladığından beri İsrail tarafından vuruldu, İsrail’e saldırı güçleri minimize edildi.”
“Yemen’deki Husi hareketi ABD hava saldırılarının hedefi oldu. Oradan gelecek saldırı riski de düştü.”
Bu iki yan sebebin dışında Netanyahu’nun acele etmesinin asıl sebebi, İran’ın hava savunma sisteminin aldığı hasar.
İsrail, Ekim 2024’te gerçekleşen hava harekâtında İran’ın S-300 füzelerini imha ettiğini ve hava savunma sistemine hasar verdiğini düşünüyor.
27 Mayıs 1960’ta gerçekleşen askerî darbenin ardından bir süre Kıbrıs’a Bayraktar atanmadı, TMT’ye Türkiye’de verilen eğitimler durduruldu ve Ada’ya silah sevkiyatı yapılmadı. 1962’de Albay Kenan Çoygun’un Bayraktar olarak atanmasıyla TMT’nin faaliyetleri eskiden olduğu gibi yürütülmeye başlandı ve TMT, Kıbrıs Barış Harekâtı’na kadar önemli görevler üstlendi.
Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduktan üç ay sonra Türkiye’de 27 Mayıs askeri darbesi olur. Albay Rıza Vuruşkan 1960’a kadar TMT’nin örgütlenmesini tamamlar ama ihtilal ile birlikte TMT, Kıbrıs’ta bunalımlı bir döneme girer. Türkiye’de her seviyeden 1500 kadar subay emekli edilir. TMT’nin bağlı olduğu Tetkik ve Seferberlik Dairesi Başkanı Daniş Karabela Paşa da emekliye sevk edilen paşalar arasındaydı. Böylelikle TMT için kilit olan personel görevlerinden ayrılmış ve yeni isimler göreve atanmıştı.
Rauf Denktaş o dönemi şöyle anlatır: “27 Mayıs İhtilali oldu. Mağusa’da görev yapan mağrur bir yarbay
ABD, Ukrayna’dan nadir toprak elementi anlaşmasını imzalamasını istiyor.
Trump’ın gözünü diktiği Grönland, aynı zamanda dünyanın 8’inci nadir element kaynaklarına sahip.
Çin, Trump’ın gümrük vergilerine sadece tarifelerle değil nadir toprak elementleri ambargosuyla karşılık veriyor.
Geçmişte petrol yüzünden çıkan savaşlar, gelecekte adını çok duymaya başladığımız bu nadir toprak elementleri meselesinden çıkabilir.
İddialı bir öngörü gibi gelebilir ama bunun son derece geçerli sebepleri var.
ABD’nin F-35 jetleri, Tomahawk füzeleri ve Predator insansız hava araçları gibi savunma teknolojilerinin tamamı bu minerallere bağımlı.
Endişe verici olan bu minerallerin savunma sanayiinde kullanılmaması.