Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD Başkanı Biden İsveç Başbakanı’nı Beyaz Saray’da ağırladı. İkisi de bildik cümleleri söylediler. Gereksiz bu ziyaretin tek amacı Ankara’ya mesaj vermekti. Biden, pazar günü İngiltere’yi de kapsayan bir Avrupa turuna çıkıp, oradan Vilnius’a geçecek. Ortak basın toplantıları ve ikili görüşmelerde ana konular İsveç’in NATO üyeliği ve Çin tehdidi olacak.

Zirve yaklaşırken ABD bildik küstahlıklarını yapmaya devam ediyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın mevkidaşı Blinken ile yaptığı telefon görüşmesine dair açıklamalar ilginç. Blinken, sosyal medyada son derece olumlu bir görüşme yaptıklarını yazdı. ABD Dışişleri Bakanlığı’ysa görüşmeden saatler sonra yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin NATO içinde birlikte çalışılabilirliğinin devam etmesinin öncelik olmaya devam ettiği” ifadesine yer verildi. “Birlikte çalışılabilirlik” güzel laf. Türkiye’yi bölmeye çalışan bir terör grubuna kara kuvvetleri muamelesi yapan Washington’ın ne kadar birlikte çalışılabilir olduğunu bizim de sorgulamamız gerek. Açıklamanın tonuna bakacak olursak, Türkiye’nin ve Bakan Fidan’ın kurduğu eşit ilişki çok mutlu etmemiş ABD tarafını.

Haberin Devamı

Türkiye-ABD satrancının Vilnius ayağı

NATO’nun açılımı Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü. Çin ile tek başına rekabet edemeyen ABD, bir süredir NATO’yu Çin ile Pasifik’te yürüttüğü mücadelesinin bir parçası yapmak istiyor. Geçen haziranda Madrid’de yapılan zirveye Japonya, Yeni Zelanda, Avustralya ve Güney Kore bu yüzden davet edildi. Tokyo, bu yakınlaşma çerçevesinde Brüksel’de bir NATO departmanı da kurdu. Almanya ve Fransa Pasifik’e bulaşmak konusunda aslında çok da gönüllü değiller. ABD’nin yanına çekmek istediği bir diğer ülke Hindistan. Hindistan’ın aldığı S-400’leri görmezden gelmeleri, Hindistan Başbakanı’nı Beyaz Saray’da kırmızı halılarla karşılama sebepleri de bu.

İngiltere yine ABD’nin dümen suyunda ilerliyor. Rusya savaşı, Washington’a, Avrupa’yı dilediği yöne çekme konusunda bir şans veriyor. Buna karşın Çin de boş durmuyor. Afrika’da tam hâkimiyet sağladıktan sonra, şimdi Ortadoğu’ya el attılar. Suudi Arabistan ile İran’ı barıştırabilen ülke oldular. Eskiden ABD’nin sözünden çıkmayan OPEC üyesi ülkeler, Washington’ın tüm itirazlarına rağmen OPEC Plus Zirvesi’nde üretimi kısma kararı aldılar. Bu arada Biden’ın randevu vermediği İsrail Başbakanı Netanyahu’nun da Putin ile görüştüğünü unutmamak lazım.

Haberin Devamı

ABD, Ukrayna askerlerinin kanını ve Avrupa’nın cephanesini harcayarak rakiplerinden Rusya’yı yıpratma savaşını sürdürüyor. Çin’e karşı da NATO üzerinden bir istihkâm hattı kurmaya çalışıyor. Biden Vilnius’a bu planı devam ettirmek için gelecek ve en çetrefilli dosyası da Cumhurbaşkanı Erdoğan olacak. Kontrol altında tuttuğu örgütlerle askeri darbe girişimi, ekonomik kriz çıkarma adımları, muhalefete açık destek, her yolu denedi ama Erdoğan’ın iktidarına son veremedi. Seçimler istedikleri gibi bitseydi, CHP’nin dış politikayı teslim ettiği ismin söylediği gibi, Türkiye NATO üyesi olduğunu Rusya’ya hissettirecek, Suriye ve Irak’tan çekilecek, yani NATO’nun mızrak ucu, ABD dümen suyunda bir dış politika izleyecekti. Fakat istedikleri olmadı ve şimdi beş yıl daha karşılarında Erdoğan olacak.

Haberin Devamı

Türkiye-ABD ilişkilerine dair karar vermesi gereken artık Ankara değil ve Erdoğan da Vilnius’a bu rahatlıkla gidecek.

2021’de Roma’daki G-20 Zirvesi’nde, Erdoğan’a “Görev süremde Ankara-Washington ilişkilerinin normalleşmesi için çalışacağım” sözü vermişti Biden. Bu zirveye mutlaka Türkiye’ye vermesi gereken şeyler olduğunu bilerek gelecek. Hatta F-16 satışına karşı olan Senatör Menendez engelini aşmak için Beyaz Saray’ın devreye girdiği de konuşulmaya başladı. ABD için soru-sorun F-16’lar ya da S-400 meselesi değil aslında. Artık Washington tarafından yönlendirilen bir Türkiye olmadığını hazmedip etmedikleriyle alakalı bir süreç yaşayacağız.

Stockholm’de ajan operasyonu

28 Haziran’da Stockholm’de, üzerine domuz pastırması koyduğu Kuran-ı Kerim’i yakan kişinin adı Selwan Momika. 1986 doğumlu. Karanlık ve karmaşık bir geçmişi var. Bağdat destekli paramiliter grup Haşdi Şabi’de çalışmış bir dönem. Haşdi Şabi’nin Hristiyanlardan oluşan Babil Taburları’nda görev yapmış. Babil Taburları’nın başındaki Reyan Kildani, ABD tarafından insan hakları ihlalleri nedeniyle yaptırım uygulanan bir isim.

Selwan Momika ilerleyen dönemlerde Süryani Şahinleri adı altında bir milis gücü kurmuş. Savaş suçları işlediği iddiasıyla 2017’de tutuklanmış, üç yıl Badoush Hapishanesi’nde yatmış. Aralarda bir yerde Süryani Birliği Partisi’ni kurmuş. Şii lider Sadr’a bağlı Mehdi Milisleri tarafından kaçırılıp işkence gördüğünü iddia ediyor ama bilinen Al Hamdania şehrinde biri tarafından dövüldüğü. Ekim 2019’da, milislerinin işkence yaptığını iddia ettiği Sadr’a siyasi destek verdiği de biliniyor.

İsveç’e 2021’de iltica etmiş biri Momika. Önce Almanya’ya iltica etmek isteyip, geri çevrildiği iddiaları var. Almanya, masum bir Hristiyan’ı geri çevirmez, savaş suçları işlediği bilgisi mi acaba işi bozan?

Momika’nın evi İsveç’in Jarna kasabasında. Cadde-kapı numarasına kadar internette var açık adresi. Bir gizli servis Müslümanların bu adamı öldürmesini ve Avrupa’da aşırı sağın güçlenmesini ve medeniyetler çatışmasının derinleşmesini mi istiyor acaba? Karşımızda bir meczup değil sahaya sürülmüş bir ajan-provokatör var. Stockholm’de yaşananlara bu gözle bakmamız lazım.