Uyum ne kadar sağlam?

13 Ocak 2004

Yoğun çabalardan sonra, görünüşte bütün bu konularda uzlaşmaya varılmış bulunuyor... Ankarada bundan sonra izlenecek politika üzerinde genel bir mutabakat var. KKTCde, CTP ile DP bir koalisyon kuruyor. Ankara ile KKTC arasında uyum var ve Rauf Denktaş da müzakereci olarak görevde kalıyor.* * *ANKARAda, Lefkoşada ve ayrıca iki merkez arasında sağlanan uyum ne kadar sağlam? Masaya oturulduğunda bu uyum devam edecek ve Türk tarafı içinde gerçekleşen uzlaşma, Rum tarafı ile ve hatta ondan önce - yeni müzakereler için karar vermesi gereken - BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile de uzlaşmayı mümkün kılacak mı?Türk tarafındaki uzlaşma, karşılıklı bazı esneklikler gösterilerek - hatta ödünler verilerek - sağlanabildi. Örneğin Rauf Denktaşın müzakereci olmasına karşı olan CTP lideri Talat, bu konudaki ısrarından vazgeçti. Ankarada Annan planına karşı olanlar, müzakerelerde bu planın esas alınmasına karşı itirazlarını bıraktı, ama buna karşılık hükümet de, plana atıfta bulunmamaya özen göstererek sadece Genel Sekreterin "iyi niyet misyonu"ndan söz etmeyi yeğledi... Denktaş da dün kelimeler üzerinde durulmamasını istedi ve planın kabul edilir hale getirilmesinin esas olduğunu belirtti...* *

Yazının Devamı

Uyum ne kadar sağlam?

13 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
KIBRIS konusunda birkaç gün öncesine kadar "Türk tarafı"nda halli gereken bir dizi sorun vardı: Ankara'da hükümet ile diğer kurumlar arasındaki görüş ayrılıkları giderilebilecek miydi? Ankara ile KKTC, ortak bir politika üzerinde mutabık kalabilecek miydi? KKTC'de yeni hükümeti kurmak isteyenler kendi aralarında ve ayrıca Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile anlaşabilecek miydi?..
Yoğun çabalardan sonra, görünüşte bütün bu konularda uzlaşmaya varılmış bulunuyor... Ankara'da bundan sonra izlenecek politika üzerinde genel bir mutabakat var. KKTC'de, CTP ile DP bir koalisyon kuruyor. Ankara ile KKTC arasında uyum var ve Rauf Denktaş da müzakereci olarak görevde kalıyor.
* * *
ANKARA'da, Lefkoşa'da ve ayrıca iki merkez arasında sağlanan uyum ne kadar sağlam? Masaya oturulduğunda bu uyum devam edecek ve Türk tarafı içinde gerçekleşen uzlaşma, Rum tarafı ile ve hatta ondan önce - yeni müzakereler için karar vermesi gereken - BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile de uzlaşmayı mümkün kılacak mı?
Türk tarafındaki uzlaşma, karşılıklı bazı esneklikler gösterilerek - hatta ödünler verilerek - sağlanabildi. Örneğin Rauf Denktaş'ın müzakereci olmasına karşı olan CTP

Yazının Devamı

Bushun istediği oluyor...

10 Ocak 2004

Bu aşamada belki manzarayı bozan bir Irak var. Bush için Irak, haritanın hala en karanlık noktası...Ama Kuzey Afrikadan Kafkasyaya, Ortadoğudan Uzakdoğuya kadar, diğer bölgelerdeki durum, tam Washingtonda planlandığı ve beklendiği gibi gelişiyor. ABD listesindeki "haydut ülkeler"in bir kısmı pes ediyor, eskiden karşıt kampta yer alan bazı ülkeler şimdi "Amerikan nüfuz alanı"nın içine giriyor, diğer bazı ülkeler de "Sam Amca"nın sözünü dinlemeye başlıyor...***BİZ de haritaya bir göz atalım ve Libyadan başlayalım.Uzun yıllar ABDye kafa tutan Muammer Kaddafi şimdi saf değiştirmiş bulunuyor. Herhalde Saddamın başına gelenlerin etkisi ile, Libya lideri kitle imha silahlarını ortadan kaldırmaya ve kapılarını yabancı deneticilere açmaya razı oldu. Ayrıca vaktiyle terörizmi desteklediğini itiraf etti, tazminat dahi ödedi...Şimdi yepyeni bir Kaddafi çıktı ortaya. ABDye, Batıya, hatta İsraile elini uzatan, onlarla dostluk kurmak isteyen bir Kaddafi!Bu durumda Libya, ABDnin "haydut ülkeler" listesinden düşecek herhalde. Darısı diğerlerinin başına...Kuzey Kore kesinlikle bu yolda. Pyaonyangın katı komünist rejimi dahi, şimdi Washington ile dirsek temasında. Bush yönetimi açısından, Kuzey Kore

Yazının Devamı

Bush'un istediği oluyor...

10 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
BAŞKAN Bush'un bugünlerde keyfi yerinde olmalı! Dünya haritasının başına geçtiğinde, izlediği politikaların yer yer meyvelerini vermeye başladığını görmek, herhalde onu ziyadesi ile memnun ediyordur...
Bu aşamada belki manzarayı bozan bir Irak var. Bush için Irak, haritanın hala en karanlık noktası...
Ama Kuzey Afrika'dan Kafkasya'ya, Ortadoğu'dan Uzakdoğu'ya kadar, diğer bölgelerdeki durum, tam Washington'da planlandığı ve beklendiği gibi gelişiyor. ABD listesindeki "haydut ülkeler"in bir kısmı pes ediyor, eskiden karşıt kampta yer alan bazı ülkeler şimdi "Amerikan nüfuz alanı"nın içine giriyor, diğer bazı ülkeler de "Sam Amca"nın sözünü dinlemeye başlıyor...
***
BİZ de haritaya bir göz atalım ve Libya'dan başlayalım.

Yazının Devamı

Esaddan sıcak mesajlar

9 Ocak 2004

Hemen belirtelim ki, 38 yaşındaki Başar el Esad, diğer Arap liderlerinden oldukça farklı bir davranışa ve üsluba sahip. Bir kere çok rahat bir kişi. Kasılmıyor, zolanmıyor. Konuşurken espri yapmaktan da çekinmiyor...Arap dünyası için yeni bir lider tipi sayılabilir. Bir meslektaşımız sordu: "Genç kuşağa mensup bir lider olarak, çoğu yaşlı olan diğer Arap yöneticileri ile görüşmelerinizde bir sıkıntı çekiyor musunuz?" Yanıtı "hayır" oldu. Demek her koşulda aynı rahatlığını sürdürüyor ama eski kuşağa mensup Arap liderleri onunla görüşürken nasıl hissediyorlar acaba?..***BAŞAR el Esad, kendi deyişi ile "geleceğe yönelik tarihi ziyaret"ten son derece memnun. Kamuoyunun gösterdiği sıcak ilgi ve sempati bir yana, resmi görüşmelerin olağanüstü başarılı geçtiği kanısında. Terörle mücadele alanındaki işbirliğinden ekonomik ilişkilere, bölgesel sorunlardan Irakın (ve de Kuzey Irakın) geleceğine kadar, Ankarada ele alınan konuların çoğu üzerinde iki ülkenin ortak veya benzer görüşlere sahip olduğu belli oldu.Kuşkusuz bu noktaya gelinmesinde, Suriyenin de Hatay ve su gibi eski kronik meseleleri gündeme getirmemesinin rolü büyük. Esadın vediği bilgiye göre, su konusunu Türk tarafı ortaya

Yazının Devamı

Esad'dan sıcak mesajlar

9 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
SURİYE Devlet Başkanı Başar el Esad, Türkiye'ye yaptığı üç günlük resmi ziyaretinin sonunda, İstanbul'da bir grup gazeteciyi bir sohbet toplantısına davet etti. Amacı seyahatinin sonunda Türk yazarları ile görüşlerini paylaşmaktı ki, bu gerçekten bizlere aynı zamanda kendisini daha yakından tanımak fırsatını vermiş oldu.
Hemen belirtelim ki, 38 yaşındaki Başar el Esad, diğer Arap liderlerinden oldukça farklı bir davranışa ve üsluba sahip. Bir kere çok rahat bir kişi. Kasılmıyor, zolanmıyor. Konuşurken espri yapmaktan da çekinmiyor...
Arap dünyası için yeni bir lider tipi sayılabilir. Bir meslektaşımız sordu: "Genç kuşağa mensup bir lider olarak, çoğu yaşlı olan diğer Arap yöneticileri ile görüşmelerinizde bir sıkıntı çekiyor musunuz?" Yanıtı "hayır" oldu. Demek her koşulda aynı rahatlığını sürdürüyor ama eski kuşağa mensup Arap liderleri onunla görüşürken nasıl hissediyorlar acaba?..
***
BAŞAR el Esad, kendi deyişi ile "geleceğe yönelik tarihi ziyaret"ten son derece memnun. Kamuoyunun gösterdiği sıcak ilgi ve sempati bir yana, resmi görüşmelerin olağanüstü başarılı geçtiği kanısında. Terörle mücadele alanındaki işbirliğinden ekonomik ilişkilere,

Yazının Devamı

Karar zamanı

8 Ocak 2004

Nihayet diyoruz, çünkü günlerden, hatta haftalardan beri Ankaradan çeşitli sesler geliyor. Hükümet adına yapılan açıklamalarda "Annan planı zemininde müzakerelerin başlaması"ndan yana bir tavır sergilenirken, bazı siyasi ve askeri çevrelerin beyanlarında buna ters ifadeler kullanıldı, hatta bu konuda Dışişlerinde yapılan hazırlıklar teslimiyetçilikle özdeşleştirildi...Çankayadaki toplantıdan beklenen Türkiyenin bundan sonra izleyeceği politikayı belirlemesi ve herkesin merakla beklediği kesin tavrına açıklık getirmesidir.***ANKARAnın vereceği sinyali bekleyenlerin başında, KKTCde hükümet kurma çalışmalarını sürdüren siyasi liderler ve tabii Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş geliyor.Yeni hükümet ile ilgili çalışmaların şimdi ulaştığı noktada, CTP lideri Mehmet Ali Talatın, Serdar Denktaşın Demokrat Partisi (DP) ile bir koalisyon kurması söz konusu. Prensipte DP, Annan planını esas alan bir müzakere sürecine karşı değil ve bu bakımdan CTPnin görüşüne (UBPye oranla) daha yakın. Ancak Serdar Denktaşın bazı ciddi rezervleri var. Ayrıca babasının da kendisi ve partisi üzerindeki etkisi inkar edilemez.Eğer Ankara Annan planı zemininde müzakereleri destekleyen net bir tavır sergilerse ve Çankaya

Yazının Devamı

Karar zamanı

8 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
TÜRKİYE'nin Kıbrıs'la ilgili kesin kararını vereceği an nihayet geldi. Bugün Çankaya'da yapılacak "Kıbrıs zirvesi", Ankara'nın Annan planı ve yeni Kıbrıs müzakereleri konusunda izleyeceği politikanın net işaretlerini verecek.
Nihayet diyoruz, çünkü günlerden, hatta haftalardan beri Ankara'dan çeşitli sesler geliyor. Hükümet adına yapılan açıklamalarda "Annan planı zemininde müzakerelerin başlaması"ndan yana bir tavır sergilenirken, bazı siyasi ve askeri çevrelerin beyanlarında buna ters ifadeler kullanıldı, hatta bu konuda Dışişleri'nde yapılan hazırlıklar teslimiyetçilikle özdeşleştirildi...
Çankaya'daki toplantıdan beklenen Türkiye'nin bundan sonra izleyeceği politikayı belirlemesi ve herkesin merakla beklediği kesin tavrına açıklık getirmesidir.
***
ANKARA'nın vereceği sinyali bekleyenlerin başında, KKTC'de hükümet kurma çalışmalarını sürdüren siyasi liderler ve tabii Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş geliyor.

Yazının Devamı