Yaklaştık, ama ne kadar?

17 Ocak 2004

Özetlersek, Prodinin verdiği mesajlar şöyle:1- İyi yoldasınız, ABye artık çok yaklaşmış durumdasınız.2- Yasal düzenlemelerde büyük başarı gösterdiniz. Şimdi aynı performansı uygulamada göstermelisiniz.3- AB kesinlikle size karşı farklı davranmayacak, sadece Kopenhag kriterlerine uyumu dikkate alacaktır. Kıbrıs bu kriterler arasında yer almıyor; ama bu meseleyi hızla hallederseniz, müzakere tarihini daha kolay alabilirsiniz.4- ABnin sözü edilen kriterlerin dışında başka konularda bir ön şartı olmayacaktır.5- Komisyon ekim ayında İlerleme Raporunu, Türkiyedeki durumu objektif biçimde sunacaktır. Rapor bir tavsiye niteliğindedir. Kararı verecek olan üye ülkelerin hükümetleri ve sonunda aralıkta yapılacak zirvedir...***PRODİnin bu söyledikleri umut veriyor. Kendisinin şahsen bu ziyaretten ve yaptığı görüşmelerden son derece memnun kalması da, bir kazanç.Ama, bu Prodinin ve Komisyonun ekim ayında "Türkiyeye müzakere tarihi verilsin" şeklinde bir karar vereceği anlamına gelmiyor. Çünkü kendisinin de belirttiği gibi kararı verecek olan, üye ülkelerin liderleridir. Ancak kuşkusuz Komisyonun rapordaki değerlendirmeleri, liderlere (zirveye) bir sinyal verecektir.Prodi dün işadamlarının ve

Yazının Devamı

Yaklaştık, ama ne kadar?

17 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi'nin Ankara'da ve İstanbul'da söyledikleri beklendiği gibi oldu.
Özetlersek, Prodi'nin verdiği mesajlar şöyle:
1- İyi yoldasınız, AB'ye artık çok yaklaşmış durumdasınız.
2- Yasal düzenlemelerde büyük başarı gösterdiniz. Şimdi aynı performansı uygulamada göstermelisiniz.
3- AB kesinlikle size karşı farklı davranmayacak, sadece Kopenhag kriterlerine uyumu dikkate alacaktır. Kıbrıs bu kriterler arasında yer almıyor; ama bu meseleyi hızla hallederseniz, müzakere tarihini daha kolay alabilirsiniz.

Yazının Devamı

Nasıl bir Irak?

16 Ocak 2004

Tam bilemiyoruz, ama umarız bu ziyaret iki taraf arasında yeni bir anlayışın oluşmasına yardımcı olur. Bunun öyle olması herkesin yararına...Iraktaki Kürt yönetiminin dış ilişkilerini yürüten Berham Salih dahil, genelde Kürt liderlerinin Ankarada yaptıkları açıklamalar, sanki ortada hiçbir uyuşmazlık yokmuş veya ortak bir anlayış varmış izlenimini verir. Bunun sebebi Kürtlerin Türkiyeye geldiklerinde, Kuzey Irakta veya başka yerlerde yaptıkları sivri ve kışkırtıcı konuşmalardan çok farklı bir dil kullanmaları olsa gerek.Oysa, son günlerde Ankarayı ciddi şekilde rahatsız eden ve Başbakan Erdoğanın ağzından sert bir uyarıda bulunmaya yol açan neden, bizzat Salihin ve diğer bazı Kürt liderlerinin "zehir zemberek" beyanlarıdır. Yerel Kürt meclisinin federal (aslında konfederal) anayasa taslağını ortaya koymasının ardından verilen bu demeçlerde, Kuzey Irakta geniş bir bölge - yarı bağımsız - Kürdistan olarak gösterilmiş ve "Kürt kenti" olduğu iddiası ile Kerkük de bunun merkezi ilan edilmiştir...* * *GERÇEK şudur ki, Irakın yeniden şekillendirilmesinde, federal sistemin esas alınmasını isteyenler, sadece Kürtler değil. Şiiler başta olmak üzere, toplumun diğer kesimleri de bir şekilde

Yazının Devamı

Nasıl bir Irak?

16 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
DÜN akşam Ankara'ya gelen Kuzey Irak'taki Kürt yönetiminin önemli isimlerinden Berham Salih ile yapılacak görüşmeler, özellikle son günlerde Türkiye'de ciddi huzursuzluğa yol açan anlaşmazlıkları giderebilecek mi?
Tam bilemiyoruz, ama umarız bu ziyaret iki taraf arasında yeni bir anlayışın oluşmasına yardımcı olur. Bunun öyle olması herkesin yararına...
Irak'taki Kürt yönetiminin dış ilişkilerini yürüten Berham Salih dahil, genelde Kürt liderlerinin Ankara'da yaptıkları açıklamalar, sanki ortada hiçbir uyuşmazlık yokmuş veya ortak bir anlayış varmış izlenimini verir. Bunun sebebi Kürtlerin Türkiye'ye geldiklerinde, Kuzey Irak'ta veya başka yerlerde yaptıkları sivri ve kışkırtıcı konuşmalardan çok farklı bir dil kullanmaları olsa gerek.
Oysa, son günlerde Ankara'yı ciddi şekilde rahatsız eden ve Başbakan Erdoğan'ın ağzından sert bir uyarıda bulunmaya yol açan neden, bizzat Salih'in ve diğer bazı Kürt liderlerinin "zehir zemberek" beyanlarıdır. Yerel Kürt meclisinin federal (aslında konfederal) anayasa taslağını ortaya koymasının ardından verilen bu demeçlerde, Kuzey Irak'ta geniş bir bölge - yarı bağımsız - Kürdistan olarak gösterilmiş ve "Kürt kenti"

Yazının Devamı

Prodiye sorular...

15 Ocak 2004

Evet, AB yürütme organının başı Türkiyeye tam zamanında geliyor. Hükümet, Meclis, medya, kamuoyu vereceği mesajları merakla bekliyor.* * *KUŞKUSUZ Prodi, Türklerin gönlünü kazanacak beyanlarda bulunmaktan geri kalmayacak. Ama kimse onun ağzından kesin ifadelerle "istediğiniz tarihi bu yıl (aralıkta veya hatta mayısta) vereceğiz" gibisinden bir laf beklemesin. Prodinin bile böyle bir taahhüde girişme yetkisi yok. Buna esas kararı verecek olan gene AByi oluşturan devletlerin liderleri, yani başbakanları, Dışişleri bakanlarıdır.Prodinin Ankara ve İstanbulda söyleyeceklerinin, aslında son günlerde Brükselde Türk gazetecilerine verdiği demeçler çerçevesinde olacağını tahmin etmek zor değil. Özetle dile getirdiği görüşler şöyle:1) Türkiye şaşırtıcı bir hızla reformları çıkarttı. Ama yeterli değil. Şimdi uygulamada da aynı başarıyı göstermelidir. Müzakere tarihinin verilmesi Kopenhag kriterlerine tam uyuma bağlı.2) Kıbrıs sorunu hukuken kriterlerden biri değil. Ama pratikte bu meselenin çözümlenmesinde Ankaranın göstereceği kararlılık, müzakere tarihinin verilmesini kolaylaştıracaktır.3) ABde Türkiyenin lehinde bir hava esmekle beraber, kamuoyunun bir kesimi açıkçası Türkiyenin üyeliğine

Yazının Devamı

Prodi'ye sorular...

15 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi'nin bugün başlayacak olan Türkiye ziyaretinin önemini ortaya koyan birçok faktör var. Birincisi, bunun 40 yıldan beri bu düzeyde yapılan ilk ziyaret olmasıdır. İkincisi, bu gezinin zamanlamasıdır. Prodi, Türkiye'nin üyelik müzakereleri tarihi ile ilgili güçlü bir sinyal verilmesini beklediği bir sırada bu ziyaretini gerçekleştiriyor. Ve bu sırada Türkiye, iç reformların yanı sıra, Kıbrıs konusunda da, bazı önemli adımlar atıyor...
Evet, AB yürütme organının başı Türkiye'ye tam zamanında geliyor. Hükümet, Meclis, medya, kamuoyu vereceği mesajları merakla bekliyor.
* * *
KUŞKUSUZ Prodi, Türklerin gönlünü kazanacak beyanlarda bulunmaktan geri kalmayacak. Ama kimse onun ağzından kesin ifadelerle "istediğiniz tarihi bu yıl (aralıkta veya hatta mayısta) vereceğiz" gibisinden bir laf beklemesin. Prodinin bile böyle bir taahhüde girişme yetkisi yok. Buna esas kararı verecek olan gene AB'yi oluşturan devletlerin liderleri, yani başbakanları, Dışişleri bakanlarıdır.
Prodi'nin Ankara ve İstanbul'da söyleyeceklerinin, aslında son günlerde Brüksel'de Türk gazetecilerine verdiği demeçler çerçevesinde olacağını tahmin etmek zor

Yazının Devamı

Daha saydam olamaz mıyız?

14 Ocak 2004

Geçen hafta bununla ilgili ilk haber "Washington Post" gazetesinde yayımlandığında Ankaradan ses çıkmadı. Haberi kovalayan Amerikan gazetecileri kendi Savunma ve Dışişleri kaynaklarından resmi teyit almayı başardılar.Türk basını ise, Türkiyede olup biten bir olayı, ABD basınına ve Washingtondaki kaynaklara atfen vermekle yetindi.Bu tür olaylarda Türk kamuoyunun "haberi dışarıdan duyması"nı hangi nedene bağlamalı? Türk medyasının "haber alma"daki yetersizliğine mi, yoksa Türk yetkililerinin ketumiyetine mi?..* * *HABERİN kesinleşmesi ve "birlik değişimi" sürecinin geçen çarşamba günü başladığının öğrenilmesi üzerine, Ankara baklayı ağzından çıkardı. ABD ile varılan mutabakata göre bu 4 aylık süreçte, Iraktan ABDye dönecek 60 bin askerin ve ABDden Iraka sevk edilecek 60 bin askerin, İncirlik Üssünü "transit" olarak kullanacağı resmen ilan edildi.Öteden beri Türk kamuoyunun fazlası ile hassasiyet gösterdiği İncirlik ile ilgili bu "sır"rın bu şekilde öğrenilmesi, yeni bir tartışma başlattı. Bu mutabakat neden gizlendi? Hükümet neye dayanarak bu izini verdi? Neden Meclise bilgi vermedi? Bu davranış Anayasaya aykırı mı?..Konunun hukuki yanı bir yana, gerçek şu ki; eğer resmi ağızlar

Yazının Devamı

Daha saydam olamaz mıyız?

14 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
TÜRK kamuoyunun ülke ile ilgili bazı önemli gelişmeleri dış basından öğrenmesi garip; ama zaman zaman öyle oluyor... Son örneği: İncirlik Hava Üssü'nün Irak'taki Amerikan birliklerinin rotasyonu için kullanılması...
Geçen hafta bununla ilgili ilk haber "Washington Post" gazetesinde yayımlandığında Ankara'dan ses çıkmadı. Haberi kovalayan Amerikan gazetecileri kendi Savunma ve Dışişleri kaynaklarından resmi teyit almayı başardılar.
Türk basını ise, Türkiye'de olup biten bir olayı, ABD basınına ve Washington'daki kaynaklara atfen vermekle yetindi.
Bu tür olaylarda Türk kamuoyunun "haberi dışarıdan duyması"nı hangi nedene bağlamalı? Türk medyasının "haber alma"daki yetersizliğine mi, yoksa Türk yetkililerinin ketumiyetine mi?..
* * *

Yazının Devamı