Berlin'den Paris'e, Madrid'den Amsterdam'a kadar 300 milyon kişinin yaşadığı 12 AB ülkesinde, euronun doğuşunun havai fişekler, şarkılar ve danslar ile kutlanması boşuna değil. Gerçekten bu, tarihi bir olay. Roma İmparatorluğu'ndan bu yana Avrupa kıtasında tek para birimi, ilk kez bu kadar geniş bir alanda kullanılıyor. Euro, her şeyden "nce Avrupa'nın ekonomik entegrasyonunda atılan dev bir adım. Ama aynı zamanda "Avrupa kimliği"nin yerleşmesinde sembolik anlamı olan bir gelişme. Para, bayrak gibi, ulusların üzerinde titrediği ve titizlikle koruduğu değerlerden biri. Günümüze kadar milli paralar, ulusal egemenlik ile eşdeğer sayılmıştır. Bu nedenle genelde banknotlarda milli kahramanların, liderlerin ve anıtların resimleri yer alır.Şimdi 12 AB üyesinde, insanlar kendi paralarından vazgeçiyor ve "seve seve" euroyu benimsiyorlar. Bu uluslar için markın, frangın, liretin, florinin, pesetanın, drahminin artık eski "zel anlamı yok. Euro şimdi hepsinin ortak değeri...* * *PARA konusunda bu noktaya gelinmesi, AB üyelerinin "tek Avrupa kimliği" ni gerçekleştirmekte ne kadar kararlı olduklarını ortaya koyuyor.Euronun tedavüle girmesi vesilesi ile yapılan r"portajlarda da g"rüldüğü
<#comment>#comment>Euronun Avrupa'nın yeni para birimi olarak tedavüle girmesi ile, AB bir hayalini daha gerçekleştirmiş oldu.
Berlin'den Paris'e, Madrid'den Amsterdam'a kadar 300 milyon kişinin yaşadığı 12 AB ülkesinde, euronun doğuşunun havai fişekler, şarkılar ve danslar ile kutlanması boşuna değil.
Gerçekten bu, tarihi bir olay. Roma İmparatorluğu'ndan bu yana Avrupa kıtasında tek para birimi, ilk kez bu kadar geniş bir alanda kullanılıyor.
Euro, her şeyden önce Avrupa'nın ekonomik entegrasyonunda atılan dev bir adım. Ama aynı zamanda "Avrupa kimliği"nin yerleşmesinde sembolik anlamı olan bir gelişme.Para, bayrak gibi, ulusların üzerinde titrediği ve titizlikle koruduğu değerlerden biri. Günümüze kadar milli paralar, ulusal egemenlik ile eşdeğer sayılmıştır. Bu nedenle genelde banknotlarda milli kahramanların, liderlerin ve anıtların resimleri yer alır.
Şimdi 12 AB üyesinde, insanlar kendi paralarından vazgeçiyor ve "seve seve" euroyu benimsiyorlar. Bu uluslar için markın, frangın, liretin, florinin, pesetanın, drahminin artık eski özel anlamı yok. Euro şimdi hepsinin ortak değeri...
* * *
Bu kez tehlike çanlarının sesi, Asya'dan, Hint Yarımadası'ndan geliyor.Son yarım yüzyılda üç kez birbirine giren Pakistan ile Hindistan, yeniden bir savaşın eşiğindeler. Bu kez savaş olursa, eskilerine benzemeyebilir de. Çünkü iki komşu ülkenin elinde nükleer silahlar var. Ve iki ülkenin liderleri de son yaptıkları "harbi konuşmalar"ında gerekirse bu dehşet silahlarını kullanmaktan çekinmeyeceklerini de s"ylüyorlar. Düşünebiliyor musunuz? Asya'nın g"beğinde bir nükleer savaş!.. Tam da Afganistan savaşı faslının kapanmak üzere olduğu ve yaşlı kıtada istikrarın sağlanabileceği umulan bir sırada...* * * B™YLE bir savaş çıkar mı? İki tarafın liderleri benzer ifadeler kullanıyor: "Savaş istemiyoruz... Ama gerekirse kanımızın son damlasına kadar savaşmaya da hazırız"...İki taraf da gerçekten yarın savaşa girecekmiş gibi hazırlanıyor: Sınırlara askeri birlikler sevk ediyor, karşılıklı suçlamalar ve tehditlerle savaş çığırtkanlığı yapıyor...Hint ve Pakistan liderlerinin bunun büyük bir çılgınlık olacağını bilmemesi imkansız. Bu nedenle iki tarafın da gerginliği düşürmek ve savaş tehlikesini bertaraf etmek için ciddi çaba harcaması gerek.* * * ŞİMDİKİ kriz, Yeni Delhi'deki parlamentoya
<#comment>#comment>Dünya yeni yıla mutat coşku ve umutların yanı sıra, yeni bir savaş kaygısı ile girdi.
Bu kez tehlike çanlarının sesi, Asya'dan, Hint Yarımadası'ndan geliyor.
Son yarım yüzyılda üç kez birbirine giren Pakistan ile Hindistan, yeniden bir savaşın eşiğindeler.
Bu kez savaş olursa, eskilerine benzemeyebilir de. Çünkü iki komşu ülkenin elinde nükleer silahlar var. Ve iki ülkenin liderleri de son yaptıkları "harbi konuşmalar"ında gerekirse bu dehşet silahlarını kullanmaktan çekinmeyeceklerini de söylüyorlar.
Düşünebiliyor musunuz? Asya'nın göbeğinde bir nükleer savaş!.. Tam da Afganistan savaşı faslının kapanmak üzere olduğu ve yaşlı kıtada istikrarın sağlanabileceği umulan bir sırada...
* * *
Yılbaşı mahmurluğu içinde unuttunuz ise, hatırlatayım: Size dünyada ve Türk dış politikasında neler olabileceğini sormuş, yanıtlarını işaretledikten sonra, bugün kaç puan tutturduğunuzu hesaplamanızı "nermiştim.Sonuçlara baktınız mı?Ben baktım. Ortaya ş"yle bir tablo çıktı: "Genel dünya" ile ilgili 10 sorudan 8'ini bilmişim. Dış politika ile ilgili 5 sorudan 3'üne doğru yanıt vermişim. Şimdi gelelim 2002 yılının testine...* * * GENEL DšNYA soruları: 1. Usame bin Ladin ne olacak?a) Yakalanıp yargılanacak. b) Çatışmada "lecek. c) Akıbeti belli olmayacak. 2. Afganistan'ı nasıl bir gelecek bekliyor?a) Yeni y"netim istikrarı sağlayacak. b) İç savaş çıkacak. c) šlke parçalanacak. 3. ABD bundan sonra hangi ülkeyi hedef alacak?a) Sudan'ı. b) Somali'yi. c) Irak'ı. 4. "El Kaide" bundan sonra ne yapacak?a) Tekrar ABD'ye saldıracak. b) Bu kez bir Avrupa ülkesini vuracak. c) Ortadan silinecek. 5. Hint - Pakistan gerginliği nasıl sonuçlanacak?a) ™yle devam edecek. b) Savaş çıkacak. c) İki taraf anlaşacak. 6. Ortadoğu'da ne olacak?a) İsrail - Filistin çatışması devam edecek. b) İsrail ile Arap ülkeleri arasında savaş çıkacak. c) Filistin - İsrail barışı gerçekleşecek. 7.
<#comment>#comment>Geride bıraktığımız 2001 yılının ilk gününde, size sunduğum geleneksel "test"i anımsıyor musunuz?
Yılbaşı mahmurluğu içinde unuttunuz ise, hatırlatayım: Size dünyada ve Türk dış politikasında neler olabileceğini sormuş, yanıtlarını işaretledikten sonra, bugün kaç puan tutturduğunuzu hesaplamanızı önermiştim.
Sonuçlara baktınız mı?
Ben baktım. Ortaya şöyle bir tablo çıktı: "Genel dünya" ile ilgili 10 sorudan 8'ini bilmişim. Dış politika ile ilgili 5 sorudan 3'üne doğru yanıt vermişim.Şimdi gelelim 2002 yılının testine...
* * *
GENEL DÜNYA soruları:
Gerçekten bu yıl Türkiye dış ilişkilerinde - dünyadaki olaylara paralel olarak - çok hareketli günler yaşadı. Türk diplomasisi birçok alanlarda aktif davrandı. Genelde Türkiye - bir - iki olay dışında - ciddi bir kriz veya gerginlik ile karşı karşıya kalmadı...* * * DIŞ politikada Türkiye'yi yıl boyunca en çok meşgul eden konu, kuşkusuz AB oldu. Daha yılın ilk günlerinde Türkiye, Ulusal Program'ını tamamlamak ve (mart ayından itibaren) yürürlüğe sokmak için büyük çaba harcadı.Zaman zaman ifade edilen tereddütlere veya kuşkulara rağmen, Türkiye 2001'de AB ile bütünleşme konusunda kararlılığını g"sterdi. Hükümetin hızlı çalışmalarının ardından Meclis'in kısa bir süre içinde (kasım ayında) Anayasa değişikliklerini gerçekleştirmesi, bu hedefe - ve vizyona - verilen "nemi açıkça ortaya koydu. Bunun yanı sıra, Kıbrıs ve AGSP konusunda g"sterilen esneklik de - Laeken zirvesinde ifade edildiği gibi - Türkiye'yi AB üyelik müzakerelerine daha da yaklaştırdı.* * *TšRK diplomasisi 2001'de de - geçmiş yıllarda olduğu gibi - Kıbrıs sorunu ile epey uğraştı. Yılın ilk b"lümünde Türk tarafının g"rüşmelerin eski şekli ile yeniden başlamasına karşı tavır alması Ankara'yı baskı altında tutan bir
<#comment>#comment>2001, Türk dış politikası açısından zor bir yıl oldu; ama ekonomi başta olmak üzere, diğer alanlarda yaşanan büyük sarsıntılara ve sıkıntılara kıyasla, daha rahat ve başarılı geçti.Gerçekten bu yıl Türkiye dış ilişkilerinde - dünyadaki olaylara paralel olarak - çok hareketli günler yaşadı. Türk diplomasisi birçok alanlarda aktif davrandı. Genelde Türkiye - bir - iki olay dışında - ciddi bir kriz veya gerginlik ile karşı karşıya kalmadı...
* * *
DIŞ politikada Türkiye'yi yıl boyunca en çok meşgul eden konu, kuşkusuz AB oldu. Daha yılın ilk günlerinde Türkiye, Ulusal Program'ını tamamlamak ve (mart ayından itibaren) yürürlüğe sokmak için büyük çaba harcadı.
Zaman zaman ifade edilen tereddütlere veya kuşkulara rağmen, Türkiye 2001'de AB ile bütünleşme konusunda kararlılığını gösterdi. Hükümetin hızlı çalışmalarının ardından Meclis'in kısa bir süre içinde (kasım ayında) Anayasa değişikliklerini gerçekleştirmesi, bu hedefe - ve vizyona - verilen önemi açıkça ortaya koydu. Bunun yanı sıra, Kıbrıs ve AGSP konusunda gösterilen esneklik de - Laeken zirvesinde ifade edildiği gibi - Türkiye'yi AB üyelik müzakerelerine daha da yaklaştırdı.
* * *