Bu kişilerin verdiği son demeçler olayı şu şekilde algıladıklarını gösteriyor: Bölgeye çok büyük sayıda Türk askeri gelecek ve burayı işgal edecek, yerel halkın isteklerine set çekecek, iç işlerine müdahale edecek...Tabii ki bu doğru değil, ama öyle bir izlenim - ve kaygı - yerleşmiş bir kere. Ankaranın da bu yanlış kanıyı değiştirmek için gerekeni yaptığı da söylenemez...***IRAKa karşı olası harekât haberleri çıktığı günden itibaren Türkiyenin Kuzey Iraka büyük sayıda (bu rakamı 80 ile 100 bine kadar çıkaranlar oldu) asker sevk edeceği söylendi. Diğer bir deyişle, Kuzey Irakta mevcut askeri varlığın, belirli amaçlarla geniş çapta büyütüleceğinden söz edildi.Zihinleri karıştıran da, amaçlarla ilgili yapılan farklı beyanlar oldu. Başta büyük sayıda asker sevkinin olası bir göçü Kuzey Irakta sınırlandırmak (yani 1991de olduğu gibi Türkiyeye kaymasını önlemek) için gerçekleştirileceği belirtildi. Doğrusu bu argüman (zikredilen sayıların büyüklüğü karşısında) pek inandırıcı görünmedi. Üstelik Kuzey Iraktaki yerel makamlar, kendilerinin bu sorununun üstesinden geleceklerini, ama gerekirse Türkiyeden yardım isteyeceklerini bildirdiler.Başka ağızlardan farklı argümanlar da duyuldu: Kimine göre Türk askeri Türkmenleri olası saldırılara karşı koruyacak, kimine göre de PKK - KADEK eylemlerinin önüne geçecekti... Bu arada esas amacın, Kuzey Irakta "arzu edilmeyen oluşumlar"ı önlemek olduğu söylendi. Bunun ne anlama geldiği ise çeşitli şekillerde algılandı. Ankaranın bundan kastı, bağımsız bir Kürt devletinin ilanı idi.Ancak bazı beyanlarda "arzu edilmeyen oluşumlar"a, bir federal yapının da dahil edilmesi, kuşkulara (ve tepkilere) yol açtı.Nitekim son iki - üç gün içinde hem Kürt hem de Iraklı (Arap) muhalefet liderlerinin yaptığı açıklamalar, korkularının ve güvensizliklerinin esas nedeninin bu olduğunu gösteriyor. Talabaniden Çelebiye kadar bu grupların başındakiler, Irakın toprak bütünlüğü içinde, demokratik ve aynı zamanda federal bir Irak istediklerini vurguluyorlar ve - Ankaradan gelen tepkilere karşılık da - bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasının kesinlikle söz konusu olmayacağını belirtiyorlar.***ŞİMDİ Ankaranın Saddam sonrası dönemde Irakın yeniden yapılandırılması sürecinde, neye izin vereceğini ve vermeyeceğini belirlemesi ve ona göre de bu mesajı açıklıkla vermesi gerekiyor.Irakın parçalanmasına ve bağımsız Kürt devletinin ilanına Türkiyenin karşı olduğunu bilmeyen yok. Ankaranın bunu müdahale nedeni sayacağı da malum. Federal sistem konusundaki Türk politikası ise pek açık değil doğrusu. Bazı çevreler birleşik bir Irak devletinin federal bir yapıya sahip olmasını ve en önemlisi Irak halkının (çeşitli unsurları ile) böyle bir anayasal düzen üzerinde karar vermesini de Türkiyeye karşı bir tehdit sayıyor...Aslında Ankaranın bu konuyu gerçekçi bir şekilde ele alıp politikasını belirlemesi gerekiyor. Bunu yaparken de Kürt ve diğer Iraklı gruplarla diyalog halinde olmasında ve son gerginliklere yol açan yanlış anlamalara ve güvensizliğe son verecek bir zemin oluşturmasında büyük yarar vardır... skohen@milliyet.com.tr Kuzey Irakta birkaç yıldan beri Türk askeri varlığının bulunduğunu bölgedeki Kürtler dahil herkes biliyor. Buna şimdiye kadar ses çıkaran olmadı. Oysa şimdi iş değişti. Kürt liderleri - ve onlarla birlikte önde gelen Iraklı muhalefet mensupları - bölgede Türk askerini görmek istemediklerini söylüyorlar.