Evet, eski petrolcü George W. Bush, Amerikalıların petrol alışkanlığını değiştirmesini ve özellikle Ortadoğu petrolüne bağımlılığın sona ermesini istiyor.Nedeni de açık: Sürekli yükselen petrol fiyatları, ABD bütçesine de ağır bir yük getiriyor. Yaklaşık 250 milyon arabanın yollarda vızır vızır işlediği, günlük petrol tüketiminin 20 milyon varili bulduğu ABD'de yakıt faturaları artık el yakıyor... Ayrıca bu petrolün önemli bir kısmı Ortadoğu ülkelerinden geliyor. O Ortadoğu ki, halen dünyanın en istikrarsız ve yarını belirsiz bölgesi...Bu nedenlerle Başkan Bush, geleneksel "ülkenin durumu" konuşmasında ulusuna kararını açıkladı: Petrol düşkünlüğüne artık son verilecek. Yani, zamanla petrolün yerini alacak başka enerji kaynakları geliştirilecek... 2025'e kadar da Ortadoğu'dan ithal edilen petrol, yüzde 75 oranında azaltılacak...* * *Bu niyet gerçekleşir mi? Bunu zaman gösterecek. Başkanın açıklaması ABD'de ve dünyada hararetli bir tartışma başlattı bile. ABD'de, "Bush güzel söylüyor, ama bu vizyonu bir hayalden ibaret, çünkü yaşam şekli nedeniyle Amerikalılar petrole muhtaç" diyenler var. Uzmanların bir kısmı da geliştirilecek alternatif enerjiye rağmen, petrole olan ihtiyacın köklü biçimde azaltılamayacağı görüşünde...Ama her şeye rağmen, Başkan Bush'un böyle bir işaret vermiş olması önemli. ABD'nin sınırlı şekilde petrole bağımlılığını azaltması dahi, büyük rakamlar tutacak. Bu yüzden bazı Ortadoğu ülkelerinin Bush'un açıklamasından hiç memnun olmadığı görülüyor. Washington'daki Suudi Arabistan büyükelçisinin bu kararı eleştirmesi, bunun bir örneği... Petrol zengini Arap krallıklarının ve emirliklerinin de eski alışkanlıklarını değiştirmesi gerekecek galiba...* * *Bush'un açıkladığı yeni enerji politikası, eğer gerçekten yaşama geçirilebilirse, sadece ABD'de değil, dünyada da çok şey değiştirebilir.Başkan, alternatif kaynaklar konusunda neler planladığına dair bazı ipuçları verdi. Bu arada yeni kaynak arayışları ve yeni teknolojilerin geliştirilmesi için büyük paralar ayrılacağını da belirtti.Amerikalı uzmanlara göre, ABD önümüzdeki yıllarda giderek "biyoyakıt"a yönelecek. Bitkilerden elde edilen "selülozik etanol" üzerinde yapılan çalışmalar iyi sonuç veriyor. Ayrıca giderek nükleer enerjiye, kömüre, su, güneş, rüzgâr gibi doğal kaynaklara da bir yönelme var...* * *Türkiye'nin bu konudaki orta ve uzun "vizyonu" nedir? Somutlaşmış bir program var mı?Kamuoyu bu konuda bilgilendirilmeyi bekliyor. Türkiye petrol ve gazda dışa bağımlı. Bu bağımlılığın faturası da giderek kabarıyor...Alternatif kaynak arayışı yok değil. Önümüzdeki günlerde veya haftalarda nükleer santral konusunda bazı açıklamaların yapılması bekleniyor. Ancak uzmanlar, Türkiye'nin sahip olduğu kaynak zenginliğinden gereğince yararlanmadığını, bu alanlara yönelmenin şart olduğunu söylüyorlar. Örneğin su, kömür, hatta güneş ve rüzgâr gibi... Ayrıca mevcut kaynakların daha ekonomik kullanımına, kayıp ve kaçakların asgariye düşürülmesi de çok önemli. Bunlar, kapsamlı yeni stratejilerin geliştirilmesini gerektiriyor.Aksi halde biz hep Ajda Pekkan'ın 1980'lerdeki şarkısında olduğu gibi "Aman petrol, canım petrol, sana muhtacım petrol" demeye devam ederiz!.. skohen@milliyet.com.tr Petrol kullanımını azaltma kararının eski bir "petrolcü"den gelmesi ilginç... Teksaslı ABD Başkanı'nın, Amerikan halkının petrole bağımlılığını "müptela" veya "düşkün" karşılığındaki İngilizce "addiot" sözcüğü ile ifade etmesi de anlamlı...