Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türkiye ile Arjantin'deki durum arasındaki benzerlikleri bir süredir burada yazıyoruz. Gerçekten 13 bin kilometrelik uzaklığa rağmen, iki ülkenin siyasal ve ekonomik yapısında bir hayli yakın veya ortak nokta var.
Benzerliklerin daha çok olumsuz noktalarda toplandığını belirtmek gerek. Örneğin Arjantin de yakın geçmişte teröre, askeri darbelere ve siyasal kaynaşmalara sahne olmuştur. Bugün Fernando de La Rua'nın koalisyon hükümeti, nispi bir istikrar sağlamış görünüyor... Ekonomik alanda ise, Arjantin'in sıkıntıları devam ediyor. Sonbaharda o da ciddi bir kriz geçirdi ve IMF ile yeni bir anlaşma imzaladı. Ülke, üç yıldır süregelen durgunluğu, işsizliği, gelir dağılımındaki dengesizliği, denediği çeşitli ekonomik paketlerle yenmeye uğraşıyor.
Tabii bu benzerliklere karşılık, Türkiye ile Arjantin arasında önemli farklar da var. Bazı alanlarda onlar bizden daha iyi, bazı hususlarda da biz onlardan iyiyiz. Arjantin'de enflasyon yok denecek kadar düşük, peso ise dolara bağlı, fert başına ulusal gelir, bizimkinin yaklaşık üç katı... Türk ekonomisi ise daha dinamik, sanayi daha gelişmiş durumda...
* * *
SON günlerde Arjantin'de olup bitenler, aynı benzerlikler ve farklılıklar tablosunu sergiliyor.
En göz alıcı benzerlik, ekonomiyi düzeltme işinin bir "kurtarıcı"ya verilmesi: Türkiye'de Kemal Derviş, Arjantin'de Domingo Cavallo...
Başkan de la Rua, başta Merkez Bankası guvernörü olarak düşündüğü Cavallo'yu Ekonomi Bakanı olarak atadığında, ülkede - ve piyasalarda - bir ferahlama oldu. Karizmatik bir kişiliğe sahip olan Cavallo, görevi aldıktan sonra gece - gündüz çalıştı ve acil önlemler programını hazırladı. Buna göre, devlet kurumları yeniden yapılanacak, şişik kadrolar daraltılacak, vergi sistemi değiştirilecek, bu arada banka işlemleri vergilenecek, faizler indirilecek, tüketim maddeleri üzerindeki vergiler artırılacak, vs...
Cavallo bunları nasıl gerçekleştirecek? Halk ona güveniyor mu? Siyasi kadrolar ona destek veriyor mu? İşte bu konuda Türkiye ile Arjantin arasında farklılıklar var.
* * *
CAVALLO "fazla zamanımız yok, bu işleri hemen yapmalıyız" diyor.
(Kemal Derviş de öyle diyor). Bunun için de kendisinin özel yetkilere sahip olması gerektiğini savunuyor. Nitekim, planını ilan eder etmez, Kongre'den destek istedi. Ve koalisyon ortaklarının yanı sıra, muhalefeti ile birlikte firesiz, 257 sandalyeli Meclis, ona bu desteği verdi. Böylece Cavallo, bir "Süper Bakan" olarak kararnameler çıkartabilecek ve programını rahatça uygulayabilecek.
Cavallo acil durumlarda zaman kaybetmeden hastayı iyileştirecek doğru ilacı vermenin şart olduğuna inanıyor. Siyasiler de, yatırımcılar da, çalışanlar da bu görüşü paylaşıyor ve ona bu şansı tanıyor.
Bunu da "benzerlikler" hanesine bir yazabilsek!..