Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yetkililer teknik nedenlerden bir gecikme olsa bile, limanda bekleyen bir İngiliz tankerine yükleme işleminin muhakkak önümüzdeki hafta içinde gerçekleşeceğini söylüyorlar.Bu işlemin bugün veya önümüzdeki hafta yapılması o kadar önemli değil. (Zaten esas tören 13 Temmuz'da yabancı liderlerin katılımıyla yapılacak). Önemli olan, inşası 6 yıl süren, toplam 4 milyar dolara mal olan (Türkiye'ye maliyeti 1.6 milyar dolar), yılda 50 milyon ton ham petrol kapasiteli, 1774 kilometre uzunluğundaki (1074 kilometresi Türk topraklarında) bu petrol boru hattının artık devreye girmiş olmasıdır.Bu da şu andan itibaren Ceyhan dünya enerji piyasalarına açılıyor demektir ki, Türkiye açısından bu, tarihi bir gelişmedir. Bir aksama olmazsa, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattından Ceyhan terminaline ulaşan Hazar petrolünün ilk "yüklemesi" bugün yapılacak. BTC için yabancı uzmanlar "yüzyılın projesi" deyimini kullandılar. Bu fikir 1990'larda ilk ortaya atıldığında birçok ülke ve şirket, buna şüpheyle baktı. O zaman söylenen şu idi: Böyle bir boru hattı ekonomik olmaz... Bu hattı besleyecek yeterli petrol bulunmaz... Büyük yabancı petrol şirketleri buna para yatırmaz... Rusya buna izin vermez...Gerçekten 1990'larda bu bir hayal olarak görünüyordu. Bu rüyanın gerçekleşmesinde, Türkiye'nin, Azerbaycan'ın ve ABD'nin kararlılığının büyük payı oldu. ABD yeni çıkan Hazar petrolünü alternatif yollardan -Rusya'nın bu konudaki tekelini kırarak- dünya piyasalarına aktarma stratejisini güdüyordu. Azerbaycan bu yeni zengin kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirmeyi hedefliyordu. Türkiye ise, yeni "Doğu-Batı enerji koridoru"na ev sahipliği yapmayı amaçlıyordu.Proje başta çok güçlükle karşılaştı, ama sonunda ortak çabalarla bu büyük hayal nihayet hakikat oldu... Hem de, dünyada petrole ve doğalgaza çok büyük ihtiyaç duyulduğu, fiyatların rekor düzeylere ulaştığı ve başlıca tüketici ülkelerin kaynaklarını "çeşitlendirmeye" uğrattığı bir döneme... Dünyanın ilgisi Türkiye'nin bundan ne "kazanacağı" daha önce de çok konuşuldu ve yazıldı. Özetlersek: Ekonomik bakımdan, Türkiye'ye BTC'den "geçiş ücreti" olarak bir gelir sağlayacak. Ceyhan terminalinde de bazı yeni iş imkânları doğacak. Genelde bunun toplam getirisi yılda 300 milyon dolar olarak hesaplanıyor. Ancak bu rakamı abartılı bulanlar da var. ASAM'ın enerji uzmanı Necdet Pamir'e göre, ilk 6 yılda bu meblağ 40-50 milyondan ibaret olacak. Ancak BTC'nin devreye girmesi, önümüzdeki yıllar için yeni fırsatları yaratıyor. BTC'ye paralel bir gaz hattının kurulması ve Kazakistan'ın kendi petrolünü BTC'den Ceyhan'a aktarması gibi...Stratejik bakımdan BTC, Türkiye'yi enerji koridorları alanında bir "kilit ülke" durumuna getirecek. Türkiye'nin asıl "kazancı" da bu alanda olacak. Özellikle Batılılar işin bu tarafıyla ilgililer. ABD öteden beri "çeşitlendirme" politikası çerçevesinde buna çok önem veriyor. AB'nin hazırladığı son bir raporda "Türkiye'nin enerjide başlıca transit yolu olmasına destek verilmesi" öneriliyor... BTC'nin ardından Türkiye'den geçecek yeni enerji hatları projeleri şimdi gündemde. Bunların bir kısmı üzerinde fizibilite çalışmaları yapılıyor. BTC'nin (zor şartlarda) gerçekleşmesinden sonra, artık kimse bunları hayal saymıyor... skohen@milliyet.com.tr Türkiye'nin kazancı