Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gül Irak gibi, Filistin - İsrail sorununun da çözüme ulaşmasının, bölgede barışın kurulması için "olmazsa olmaz bir koşul" olduğunu vurguluyor ve "quartet" (dörtlü) diye bilinen ABD, Rusya, BM ve AB'nin birlikte sunduğu "yol haritası"na Türkiye'nin tam destek verdiğini açıklıyor. Bakan, bu planın yaşama geçirilmesi için Türkiye'nin "iki tarafın da güvenini kazanmış bir ülke olarak" katkıda bulunmaya hazır olduğu mesajını veriyor.Bakan'ın değindiği diğer bir husus da, Başkan Bush'un hafta sonu Güney Carolina Üniversitesi'nde açıkladığı önerilerle ilgili. Gül, Türkiye'nin Ortadoğu'da siyasal ve ekonomik işbirliği (bu arada bölgesel bir serbest bölgenin kurulması) için, kendi birikim ve deneyimini ortaya koymaya hazır olduğunu belirtti. Böylece Gül, Bush'un önerilerine, Washington'un da dikkate alması gereken bir destek vermiş oldu...***BÜTÜN bu belirtiler, ABD'nin Irak'tan sonra şimdi Ortadoğu'nun "kronik sorunu" olan İsrail - Arap anlaşmazlığına yönelmeye kararlı olduğunu gösteriyor. "Quartet"in yeni planı da bunun ilk basamağını oluşturuyor.2005'te bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngören üç aşamalı "yol haritası", ilke olarak gerek İsrail, gerekse Mahmut Abbas'ın başına geçtiği Filistin yönetimi tarafından müzakere zemini olarak kabul ediliyor. Ancak bu tür çetrefil sorunlarda hep görüldüğü gibi, çözüm planının genel hatları üzerinde mutabakat sağlansa dahi, "şeytan ayrıntıda" olduğu için, çok geçmeden esas pürüzler ortaya çıkıveriyor.Nitekim bu "yol"un daha başında, engeller kendini belli etmeye başladı: İsrail önce Filistin yönetiminin tüm terör eylemlerini önlemisini şart koşuyor. Filistin ise önce İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'da yerleşim politikasına son vermesini istiyor.Şimdi tıkanıklığı gidermek için Şaron ile Abbas'ın bu hafta bir araya gelmesi söz konusu ki, bu olumlu bir gelişme. Belki bu diyalog ve Irak savaşı sonrasında Ortadoğu'daki yeni konjonktür, uzlaşma yolunu biraz daha açar...***İKİ yıl önce bir barış projesi olarak ortaya atılan "Mitchell Planı"nı yaşama geçirmek için uğraşan uluslararası komisyonda yer alan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel "Turkish Daily News"a verdiği uzun demeçte, "yol haritası"nın şu sırada taraflara sunulmasının çok önemli bir gelişme olduğunu söylüyor ve "bu mesele artık halledilmelidir. Bu, Türkiye, bölge ve dünya için son derece önemlidir" diyor.Türk diplomasisi eğer "yol haritası"nın uygulamaya konması sürecinde bir rol oynamayı planlıyorsa, Demirel'in bu konudaki birikim ve deneyiminden - ve de prestijinden - yararlanmalıdır...NOT: Bir yurtdışı seyahati nedeni ile yazılarıma kısa bir süre ara vereceğim. skohen@milliyet.com.tr DIŞİŞLERİ Bakanı Abdullah Gül'ün Bulgaristan ziyaretinde Burgaz'da yaptığı konuşma, her nedense medyamıza pek yansımadı. Oysa bu konuşmanın, Balkan politikamızla ilgili bölümünün yanı sıra, Ortadoğu'daki son gelişmelere değinen bir boyutu var ki, üzerinde durulmaya değer.