Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw Avam Kamarası'ndaki konuşmasında, net mesajlar verdi: Rum yönetimi şimdiki politikasını sürdürürse, adanın bölünmüşlüğü pekişir ve bu, zamanla KKTC'nin tanınmasına kadar gider... Papadopulos müzakerelerde kötü niyetli davrandı. AB'nin Kıbrıs'ın üyeliğine o hali ile razı olması trajik bir hata oldu... İngiltere halen de birleşik bir Kıbrıs'tan yanadır; ama Papadopulos'un davranışı, arzu ettiğinin tam tersi bir sonuç yaratabilir...İngiliz Dışişleri Bakanı'nın bu cesur çıkışının etkisi ne olacak? Rum yönetimi politikasını gözden geçirecek mi? Bir değişiklik görülmezse, İngiltere ve diğer ülkelerin KKTC'yi bir şekilde tanıması ihtimali var mı?* * *STRAW'un konuşmasına Rum kesiminin gösterdiği sert tepkiye bakılırsa, Papadopulos'un bu yakınlarda politikasında herhangi bir değişiklik yapmasını beklememeli. İlginç olan husus, Straw'a tepkilerin, sadece hükümet kanadından değil, tüm siyasi partilerden ve gazetelerden de gelmesidir. Hepsi koro halinde İngiltere'yi Türkiye'den yana bir tavır almak ve adanın bölünmesine destek vermekle suçluyor...Rumların kızgınlıkla böyle bir tepki göstermelerine şaşmamak lazım. Neye -veya kime- güvendikleri belli: Tek kelime ile AB... Rum yöneticilerin gözünde, İngiltere'nin bu çıkışının arkası gelemez. Yani diğer AB ülkeleri onu izlemez, hiçbiri KKTC'ye karşı ambargoyu kaldırmaz, hele KKTC'yi tanımaya da yanaşmaz... Kıbrıs veto hakkını her zaman kullanabileceği için, bildiğini okumaya devam eder, diğer üyeler de seslerini çıkarmaz...Papadopulos yönetiminin değişmeyen düşünce tarzı bu... Straw'un şimdi AB'nin bu şartlarla Kıbrıs'ı (sadece Rum kesimini) üye olarak almasını bir "trajedi" olarak nitelendirmesi, yerinde. Ama ne yazık ki çok geç...* * *STRAW'un söylediklerinin pratikte hiçbir etkisi olmayacak mı?Rum yöneticiler "korkmadıklarını" söyleye dursunlar, herhalde kendilerini artık eskisi kadar rahat hissetmiyorlardır... AB içinde, Rum yönetiminin davranışlarına karşı bir bıkkınlık olduğunu görmeyen (hatta AB kulislerinde bunu açıkça söylemeyen) yok... Özellikle Türkiye'nin geçen ay sunduğu 10 maddelik "Eylem Planı"ndan sonra, havanın Türk tarafının lehinde (ve planı reddettikleri için Rumların aleyhine) dönmeye başladığı apaçık...Nitekim son günlerde çeşitli liderlerin ve ülkelerin bu plan vesilesiyle aldığı tavır, işlerin Papadopulos'un arzuladığı gibi gitmediğini de gösteriyor. Türk girişimine destek ABD'den AB Komisyonu'na, Putin'den Annan'a kadar birçok yönden gelmesi, önemli bir gelişme... ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Matthew Bryza'nın önümüzdeki günlerde Kıbrıs'a yapacağı ziyarette aynen Straw'un güzergahını izlemek niyetinde olması (yani KKTC Cumhurbaşkanı ile makamında buluşması) herhalde Papadopulos'u bir kez daha çileden çıkaracak...Kuşkusuz Straw'un konuşmasından hemen sonra, İngiltere'nin KKTC'nin izolasyonuna son vermesi ve onu tanıması gibi gelişmeler beklenemez. Ancak onun çıkışı, başka ülkeleri cesaretlendirecek olan bir "emsal" yaratıyor. Öyle bir "emsal" ki, eğer gerçekten Rum yönetimi politikasını değiştirmezse, Straw'un bir uyarı olarak öne sürdüğü olasılıkların "zamanla" gerçekleşmesine yol açabilir...* * *TÜRKİYE ve KKTC "adanın birleşmesi" esasına dayalı bir çözüm opsiyonunu daima açık tutmakla beraber, bunun gerçekleşmemesi halinde, "iki devlet" alternatifinin kaçınılmaz hale geleceği uyarısında (özellikle son zamanlarda) her fırsatta bulunuyor. Şimdi Straw da bunu tekrarlıyor. Yakında başkalarından da benzer sesler gelebilir...Türkiye iki opsiyonu açık tutmakla veya iki kartı da elinde tutmakla, doğrusunu yapıyor... skohen@milliyet.com.tr TÜRKİYE'nin ve Kıbrıs Türklerinin uzun süredir söylediklerini, nihayet ilgili bir yabancı devlet adamı açıkça dile getirdi...