Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Bunun hemen ardından ikinci sürpriz gerçekleşti: Eski Bakan John F. Kennedy'nin kızı Caroline, "New York Times"ta yayımlanan bir yazısında, Obama'yı desteklemeye karar verdiğini açıkladı...Önce Güney Carolina, sonra Caroline, derken dün de bir başka önemli Kennedy, 40 yıllık politikacı Senatör Edward M. Kennedy de Obama'dan yana çıktı...Beyaz Saray'daki koltuk için, gerek Demokrat, gerekse Cumhuriyetçi aday adaylarının şimdiden girdiği yarışta, bu saydığımız sürprizler, 46 yaşındaki Obama'yı öne çıkarmış bulunuyor.Tabii bu, önümüzdeki kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinin Obama'nın zaferiyle sonuçlanacağı anlamına gelmez. Daha her iki partinin aday adaylarının önünde çok uzun ve çetin bir yol var. Demokratlar için en önemli etap, gelecek salı günü 22 eyalette birden yapılacak ön seçimlerde gerçekleşecek. O etaptan sonra belki bu yarışta kimin Beyaz Saray'a daha yakınlaştığı belli olacak. 5 Şubat'taki olaya "Süper Salı" boşuna dememişler... İlk sürpriz ABD'nin Güney Carolina eyaletinden geldi: Demokrat Parti'nin bu bölgedeki önseçimlerinde, Barack Obama, esas rakibi Hillary Clinton'u adeta ezip geçti... Güney Carolina eyaletindeki önseçimlerde esas şaşırtan, Obama'nın bütün tahminlerinin üstünde bir başarı kazanmasıdır. Obama Demokrat oyların yüzde 55'ini aldı ki, bu rakibi Hillary Clinton'un elde ettiği oyların neredeyse iki katı.Tabii bu Clintonlar için büyük bir şok oldu. "Clintonlar" diyoruz çünkü seçim kampanyasını karı-koca beraber yürütüyorlar. Hatta Güney Carolina'da Bill, Hillary'den önce yerel teşkilatta faaliyette geçti ve ağırlığını koymaya çalıştı.Peki ne oldu da, Clintonlar böyle bir darbe yedi?Güney Carolina, zenci nüfusun yoğun olduğu bir eyalet. Halkın bu kesiminin "kendilerinden" saydığı Barack'a oy vermesi doğal. Nitekim yapılan sayıma göre, Demokrat seçmenlerin yüzde 80'i ona oy vermiş. Ama sadece bu, Obama'nın zaferinin -ve Hillary'nin hezimetinin- nedenini izah etmez. Nitekim Obama'ya destek verenlerin önemli bir kesimi de beyazlar...Kuşkusuz bunun bir nedeni, nispeten fakir olan bu güney eyaletinde, Barack Obama'nın daha çok bir "halk adamı" ve ABD'de ciddi bir "değişim" yapabilecek bir lider olarak görünmesidir.Obama'nın şu sözleri, gerçekten etkileyici: "Bu seçimlerde tercih bölgeler, dinler ve ırklar arasında değil. Zengin ile fakir, yaşlı ile genç ve siyah ile beyaz arasında da değil. Bu seçimde asıl tercih, geçmiş ile gelecek arasındadır"... Geçmiş mi, gelecek mi? Obama kendisini daha baştan "değişim" sloganıyla, "geleceğin lideri" olarak lanse etti. Clinton'a veya daha doğrusu Clintonlara ise, Demokratlar arasında dahi, "geçmişin uzantısı" olarak bakanlar var. Özellikle Bill Clinton'ın başından beri bu kampanyada başrolde görünmesi, bu izlenimi pekiştiriyor. Nitekim Obama'ya meyleden bazı Demokratlar açıkça, Bill'in ön plana çıkmasına, yer yer eşinin adına konuşmasına sinir olduklarını söylüyorlar.Bazı ünlü yazarlar da, Bill Clinton'un artık Hillary için bir "destek" değil, "köstek" haline geldiğini belirtiyorlar ve kendilerine mutlaka taktik değiştirmelerini tavsiye ediyorlar.Kennedylerin (Carolina'dan Edward'a kadar) Clintonları bu yarışta yarı yolda terk etmeleri, ünlü ailenin de (veya "hanedan"ın) böyle düşündüğünü gösteriyor... skohen@milliyet.com.tr Destek mi, köstek mi?