Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Bu olayların çoğulcu demokrasiyi yaşatmaya çalışan ve aslında Kara Afrika'nın nadir istikrarlı ülkelerinden biri olan Kenya'da patlak vermesi, ilginç. Oysa Batılı gözlemciler 1963'te bağımsızlığa kavuşan bu eski İngiliz kolonisini, komşularına ve diğer Afrika ülkelerine bir "model" veya örnek olarak gösteriyorlardı.Şimdi katliamlara sahne olan Kenya, 1994 yılında feci bir etnik temizliğin cereyan ettiği Ruanda'ya benzetiliyor. Daha doğrusu, kanlı çatışmaların önüne geçilemezse, Kenya'nın da "Ruanda'laşacağı" iddia ediliyor.Kara Afrika'nın "kara bahtı" mı bu acaba? Günlerden beri dünya medyasında öne çıkan başlıca haber, Kenya'daki kanlı olaylarla ilgili. Bu Kara Afrika ülkesinde seçimleri izleyen saldırıları ve etnik çatışmaları, hepimiz TV ekranlarından dehşetle izliyoruz... Aslında Kenya'da kanlı çatışmalara yol açan olay, hafta sonu yapılan seçimler üzerinde çıkan anlaşmazlığın sonucudur.Bu seçimleri 6 yıldır iktidarda olan Başkan Mwai Kibuki'nin kazandığı ilan edilince, onun rakibi olan Raila Odinga seçimlere hile karıştığı iddiasıyla bu sonuca itiraz etti.Oy verme işlemini yerinde izleyen yabancı gözlemciler de seçimlerin pek dürüst bir şekilde yapılmadığını tespit ettiler. Kenya Seçim Kurulu ve Yüksek Mahkeme bu iddiaların inceleneceğini bildirirken, iki güçlü politikacının taraftarları sokaklara döküldüler, birbirlerine saldırdılar, etrafı ateşe verdiler.Bunun etnik bir çatışma halini almasının nedeni, Kibuki ile Odinga'nın, birbirine rakip kabilelere mensup olmalarıdır. Sonuçta, iki politikacı arasındaki karşılıklı suçlamalar, kabileler arası bir savaşa dönüştü. Kabile kavgası Çatışmanın bu boyutlara ulaşması, Kenya'nın sosyal yapısından kaynaklanıyor. Bu ülkede -diğer Kara Afrika ülkeleri gibi- nüfusun büyük kısmını oluşturan kabileler, aynı zamanda siyasi ve ekonomik nüfuza da sahip. Genelde en güçlü iki veya üç kabile hâkimiyeti elde tutmak için birbirleriyle mücadele ederler. Demokrasiye geçiş aşamasında bu mücadele farklı kabilelere mensup siyasi liderler arasında cereyan ediyor. Tıpkı Kikuyu kabilesine mensup Kibaki ile Luo kabilesine mensup Odenga arasında olduğu gibi...Kenya'daki kanlı çatışmaların büyümesinde başka nedenler de var. Bunlardan biri, 32 milyon nüfusun büyük çoğunluğunun çok yoksul olmasıdır. Nairobi gibi "medeni" görünen bir kentte dahi, varoşlarda görülen manzara, yaşam koşullarının ilkelliğini fark etmeye yeter. Daha içerilerdeki kasaba ve köylerin durumunu anlatmaya gerek yok. Kim hâkim olacak? Nihayet diğer önemli bir neden de (ki bu diğer Afrika ülkeleri için de geçerlidir) "demokrasi kültürü"nün henüz gelişmemiş olmasıdır.Demokrasi sadece seçmenlerin sandık başına gidip, bir şekilde oylarını kullanmasından ibaret değildir. Demokrasinin yaşaması için özgür ve bağımsız (yargı başta olmak üzere) sağlam kurumlara ihtiyaç vardır.Son olarak da demokrasinin var olması için politikacıların ve taraftarlarının anlaşmazlıklarını "vuruşarak" değil, "uzlaşarak" halletmeyi öğrenmeleri şart.Böyle bir kültürün ve geleneğin oluşması da, bir çırpıda -bir seçimle- olmuyor... skohen@milliyet.com.tr Vuruşarak değil