BU haftaki "Newsweek" dergisinin mektuplar bölümünde, İspanya'nın Mayorka Adası'ndan gönderilen, Turgay M. Ergene adındaki bir okuyucunun çok anlamlı ve düşündürücü kısa bir mektubu yayınlandı. Mektup aynen şöyle: "Lütfen Kosova'daki Arnavutlara neden 'Müslümanlar' diye atıfta bulunurken, Sırplar için 'Ortodokslar' demediğinizi izah eder misiniz? Onları ya etnik kökenlerine göre Arnavutlar ve Sırplar veya dinlerine göre Müslümanlar ve Ortodokslar diye niteleyin."
Aynı sayfada yer alan ve Norveç'teki Stavanger kentinden postalanan Fatoş Arnes imzalı diğer ilginç bir mektupta da şu cümleler yer alıyor: "Balkan Sırpları ve Müslümanları birbirlerini öldürüyor dediğiniz zaman, iki tarafın aynı suçu eşit şekilde paylaştığı izlenimini veriyorsunuz. Bu, İkinci Dünya Savaşı'nda 'Naziler ile Museviler birbirini öldürüyor' şeklinde bir haber vermek kadar yanlış bir şey... Gerçek saldırganların kim olduğunu açıkça belirtelim"...
Aslında "Newsweek", Kosova'da veya Bosna'da ya da başka yerlerde dış görünüşte bir din savaşı olarak görünen çatışmalarda tarafları tanımlarken, böyle bir hata yapan tek kaynak değil. Öteden beri pek çok yazarın, politikacının, hatta - daha dikkatli olması gereken - diplomatın da sık sık bu hatayı yaptığı ve böylece kamuoyunu yanlış şekilde yönlendirdiği bir gerçektir...
* * *
GERÇEKTEN Batı basınında Kosova'daki olaylar genelde "Sırplarla Müslümanlar" arasında bir çatışma olarak gösteriliyor. Tıpkı Bosna'da kullanılan ifade gibi.
Oysa, Kosova'daki olay, temelde bir din kavgası değildir. Eğer iki taraf, aynı ölçülere göre tanımlanmak isteniyorsa, o zaman Turgay Ergene'nin belirttiği gibi, Sırplar için de Ortodoks denmesi gerekir.
Tabii doğrusu, "Sırplarla Arnavutlar" demektir. Arnavutlar, Kosova'daki 2 milyon nüfusun yüzde 90'ını oluşturuyor. Bunların büyük kısmı Müslümandır. Ancak Sırp yönetimine karşı baş kaldırmaları ve şimdi bağımsızlık istemeleri, daha çok etnik kökenleri ve Sırp baskılarının kamçıladığı milliyetçilik duyguları ile ilintilidir.
Kosova birinci ve ikinci dünya savaşlarında el değiştirmiş, 1945'ten sonra da Yugoslavya'nın bir parçası olmuştur. Ancak yüzyıllar boyunca, burada yaşayan Arnavutlar (ki bir ara bu bölge Arnavutluk'a dahil edilmişti), Sırpların yayılmacı ve hakimiyetçi politikalarına karşı çıkmışlardır. Buna karşılık Belgrad da, Kosova'yı da (eski Yugoslavya Federasyonu'nun diğer bölgelerini olduğu gibi) "Sırplaştırmaya" ve kendi potasında eritmeye çalışmıştır. Tito bunu, sosyalizmin ölçüleri ve idealleri içinde gerçekleştirmeyi ümit etmiş ve bunda belirli oranda başarılı olmuştu. Ancak Tito'dan sonra Yugoslavya'da başlayan çözülme Kosova'ya da yansımış, Miloseviç'in bu bölgenin özerkliğini kaldırması ise Arnavutları büsbütün ayağa kaldırmıştır.
Kosova'daki olayları işte bu tarihi ve siyasi çerçeve içinde ele almak gerek. Bunu Ortodoks - Müslüman çatışması - yani bir din kavgası - olarak göstermek, çok yüzeysel bir değerlendirme olur.
* * *
AYNI şey Bosna için de söylenebilir. Ancak Bosna - Hersek'te din farkının daha belirgin bir faktör olduğu da bir gerçektir. Burada her biri ayrı din veya mezhepten üç ayrı grup var: Boşnaklar (Müslüman), Sırplar (Ortodoks) ve Hırvatlar (Katolik)... Boşnaklarla Sırplar arasındaki çatışmaları Müslüman - Sırp savaşı olarak tanımlamak da pek doğru değildir (O zaman Sırplar için Ortodoks demek gerekir). Bu takdirde Sırp - Hırvat sürtüşmesi için ne denecek? Katolik - Ortodoks kavgası mı?..
Bosna'da da olayları başlatan, Sırpların yayılma hırsı, yani "Büyük Sırbistan" hayalidir. Yugoslavya'nın dağılma sürecinde eğer Sırplar Bosna'daki diğer grupları - yani Boşnakları ve Hırvatları - kendi hakimiyetleri altına almaya kalkışmasaydı ve bunun için de "etnik temizlik" harekatına girişmeseydi, o dram da yaşanmazdı...
Sırpların gerek Bosna'da, gerekse Kosova'da sergiledikleri tavır, Boşnakları ve Arnavutları etnik, dinsel ve kültürel kimliklerini, yükselen milliyetçilik duyguları ile birlikte, öne çıkarmaları sonucunu yaratmıştır.
Boşnaklar veya Arnavutlar kendi kimliklerini koruma mücadelesini verirken, onları çatışmanın esas sorumlusu olan Sırplarla aynı kefeye koyup "Balkanlar'da Sırplarla Müslümanlar birbirlerini öldürüyor" ifadesini kullanmak, "Newsweek" okuyucularının da belirttiği gibi, tarihi bir hatadır...
Yazara E-Posta: S.Kohen@milliyet.com.tr
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025