Genelde ülkelerin dış siyasetlerini, Dışişleri bakanları tek başlarına belirlemezler. Bununla beraber, bu koltukta oturanların kişiliği, düşünce tarzı ve üslubu, politikalara yön verir.Bu tabii Yunanistan için de geçerlidir. Örneğin, özellikle Türkiye'yi ilgilendiren konularda, bir Teodoros Pangalos'un kafa tutan, sert tavrını hatırlayın, bir de Yorgo Papandreu'nun uzlaşıcı, yumuşak tutumunu...Şimdi bu mevkie gelen Dora Bakoyannis'in güçlü kişiliğinin ve vizyonunun Yunan dış siyasetine yansıyacağı açık. Gerçekten Dora, babası eski Başbakan Miçotakis'in yanında yetişen, Yeni Demokrasi Partisi'nde yükselen, Atina Belediye Başkanı olarak (özellikle Olimpiyatlar sırasında) popüler olan, yetenekli, dinamik ve karizmatik bir politikacıdır. Yeni mevkiinde, Yunan dış politikasında yeni ayarlamalar yapması ve yeni bir hareketlilik getirmesi bekleniyor. Görevini devralırken ilk konuşmasında, "gerçekçilik ve yaratıcılık" sözcükleri üzerinde durması, yeni bir yaklaşımın işareti sayılıyor... YUNANİSTAN'ın dış politikasında, Bayan Dora Bakoyannis'in Dışişleri Bakanlığı'na gelmesinden sonra, önemli değişiklikler beklenebilir mi? Dora Bakoyannis Türkiye'de tanınan ve sevilen bir isim. Çeşitli vesilelerle İstanbul'a yaptığı ziyaretler, ona Türkleri ve Türkiye'yi daha yakından tanımak -ve de sevmek- fırsatını verdi.İşin bu "duygusal" yanı dışında, Dora Türkiye ile ilişkilere ve de Kıbrıs sorununa öteden beri "gerçekçi" açıdan bakan bir politikacı. O da babası gibi, diyaloğa ve uzlaşmaya değer veriyor.Diplomatik çevreler, şimdi Türk-Yunan ilişkilerinde yeni bir hareketlenme bekliyorlar. Örneğin bir süredir "teknik düzeyde" sessizce devam eden Ege üzerindeki görüşmelere yeni bir hız verilebilir. Üst düzey temaslar, karşılıklı ziyaretler sıklaştırılabilir. Başbakan Karamanlis'in düşünülen, ama tarihi belirlenemeyen Ankara ziyareti yakında gerçekleşebilir...Türk hükümeti de bu fırsatı değerlendirmek için, sıcağı sıcağına bazı girişimlerde bulunabilir, beklenen bazı adımları şimdi atabilir...Yeni Dışişleri Bakanı, geçmişte Kıbrıs konusunda diğer birçok Yunan politikacısından farklı, daha esnek bir tavır sergilemiştir. Örneğin kendisi Annan Planı'nı desteklediğini açıkça söylemiştir.Tabii Güney Kıbrıs'ta "şahinler" ve Yunanistan'da da "milliyetçiler", Dora'nın bu fikirlerinden hiç hoşlanmıyorlar. Ancak Dora'nın da Tasos Papadopulos'un şimdiye kadar izlediği politikayı pek beğenmediğini tahmin etmek zor değil. Yeni adımlar Bu politika, giderek Papadopulos'u zor duruma düşürüyor.İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'un son Kıbrıs gezisi, ABD'de KKTC ile direkt ticaret yapma hazırlıkları, Türkiye'nin önerdiği "Eylem Planı"nın birçok kurum (BM, AB gibi) ve ülke tarafından dikkate alınması gibi son gelişmeler herhalde Papadopulos'un kafasına dank etmiş olacak ki, nihayet bizzat Genel Sekreter Kofi Annan ile görüşmek istemiştir.Atina'da Dora'nın Yunan diplomasisinin başına geçmesi, Lefkoşa'da da Rum Ulusal Konseyi'nde DİSİ'nin bu üst kuruldan çekilmesine yol açan ciddi bir çatlağın ortaya çıkması da, herhalde Rum yönetimini düşündürüyordur.Peki Tasos şimdi politikasını değiştirir mi?Kolay kolay değiştirmez: Ama Dora Atina'nın tutumunda değişiklik sinyalleri gönderirse, o da yeni bir "durum muhakemesi" yapmak zorunda kalabilir... skohen@milliyet.com.tr Tasos'a sinyal