Dün de yazdığımız gibi, Libya’da halk hareketi karşısında Muammer Kaddafi’nin pes edip zaman kaybetmeden çekilmesi ihtimali yok gibi. İnatçı diktatör ülkenin önemli bir kısmı üzerindeki kontrolünü kaybettiği halde, direnmeye ve kendisine bağlı güçleri başkaldıranların üzerine acımasız şekilde sürmeye devam ediyor.
Libya’da daha günlerce kan dökülmesi tehlikesi büyük. Bu arada gözü dönmüş diktatörün yeni çılgınlıklar yapması, örneğin ayaklananlara karşı hardal gazı gibi kimyasal silahlar kullanması ya da “kurtarılan” doğu bölgesindeki petrol tesislerini bombalaması korkusu bile var.
Olayın boyutları artık bütün dünyayı yakından ilgilendiren ve kaygılandıran ölçüde. Batı dünyasının gözleri sadece Libya halkına karşı girişilen ve binlerce kişinin hayatına mal olan katliam nedeniyle değil, aynı zamanda olayın petrol fiyatlarını arttırmasından göç dalgasına kadar, çeşitli etkileri yüzünden, şu anda Libya’ya çevrilmiş durumda...
Peki uluslararası camia bu duruma son vermek için ne yapabilir?
Olayları şimdiye kadar izlemekle yetinen dünya bunu konuşmaya başladı nihayet.
Önce irade...
Her şeyden önce, dünyanın Libya için bir şeyler yapmaya istekli ve kararlı olması lazım. Bu irade gerçekten var mı?
Açıkçası uluslararası camianın benzer olaylar karşısındaki tutumu ile ilgili sicili pek parlak değil. Yakın geçmişte Kamboçya’dan Rwanda’ya kadar birçok ülkede gerçekleşen katliamlara dünyanın nasıl seyirci kaldığı hatırlardadır. Ama buna karşılık BM’nin, NATO’nun (Bosna’da ve Kosova’da olduğu gibi) harekete geçtiği zamanlar da olmuştur. Şu anda Libya’da olup bitenler karşısında uluslararası topluluğun Kaddafi’yi durdurmak veya saf dışı etmek amacı ile alacağı tedbirler için “iç işlere müdahale” diyeceklerin sayısı pek fazla olmasa gerek.
Öyle görünüyor ki, halen bu krizle yakından ilgilenen ülkelerde bazı önlemler almak arzusu var. Ancak bunun için de önce ikili ve BM gibi uluslararası kurumlar bazında bir konsensüse ve karara varılması gerek. Nitekim şu anda çeşitli temaslar, istişareler ve toplantılarla bir sonuç elde etmeye çalışılıyor.
Bu zaman alıyor tabii. Temenni edelim ki, Libyalılar bu işi hızla kendi aralarında halletsinler. Yoksa eğer uluslararası girişimler beklenecekse, bu arada daha çok kan akmış olacak...
...Sonra aksiyon
Bu yoğun “temas-tartışma-karar alma” aşamasından sonra, alınabilecek tedbirlerin ne olduğuna bakalım:
- Siyasi baskı: Dünya Kaddafi’ye karşı net bir tavır ortaya koymalı, hatta çekilmesi gerektiği mesajını vermeli. Kaddafi bunu kulak ardı edebilir; ama yönetimin meşruiyetini ve sorumluluğunu gündeme getiren böyle bir mesaj, hükümette ve orduda ciddi bölünmelere yol açacaktır...
- Ekonomik önlemler: Libya ile ekonomik ve ticari ilişkiler askıya alınmalı, Kaddafi ailesinin yurtdışı servetleri dondurulmalı... Bütün ülkeleri bir ambargoya zorlamak kolay değil. (Başbakan Erdoğan dahi dün AFP’ye demecinde şu sırada Libya’ya ambargo uygulamasına karşı olduğunu açıkladı.)
- Askeri müdahale: Libya semalarının NATO tarafından kontrolü gibi tedbirlerden ve hatta Libya’daki bazı askeri tesislerin bombalanmasından söz ediliyor. Bu aşamada böyle bir karar çıkartmak çok zor. Ancak bu fikir, baskı amacı ile “masada bir seçenek” olarak kalacak...
Yukarda dediğimiz gibi, en iyisi bu işin bizzat Libyalılar tarafından bir an önce halledilmesidir.