Türkiye ile Ermenistan arasında zorlu müzakerelerden sonra, geçen ekimde Zürih’te imzalanan protokoller halen ölü noktada.
Ankara’nın resmi pozisyonu, protokollerin hayata geçirilmesi için gereken Meclis onayının ancak Yukarı Karabağ sorununun çözümünde somut bir ilerleme gerçekleşmesi halinde sağlanabileceği yönündedir. Oysa şimdilik böyle bir ilerleme saptanabilmiş değil.
Erivan, normalleşme sürecinin, yani sınırların açılmasının ve diplomatik ilişkilerin kurulmasının Karabağ sorunuyla irtibatlandırılmasına karşı. Sarkisyan yönetimi geçenlerde protokoller “makul bir süre içinde” onaylanmazsa, bu belgeleri kendi parlamentosundan geri çekeceğini bildirmişti.
Şimdi varılan noktada, Ermenistan ne yapacak? Gerçekten protokolleri geri çekip, yeni süreci askıya mı alacak?
Karar ABD’de verilecek
Erivan’a yaptığımız 4 günlük bir ziyaret sırasında bu sorunun yanıtını, görüştüğünüz üst düzey yetkililerden almaya çalıştık.
Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın bir yardımcısı bu konuda bize önemli bir ipucu verdi: Protokollerin akıbeti, Sarkisyan’ın nisanın ikinci haftasında Washington’a yapacağı ziyaret sırasında belirlenecek. Ermenistan lideri, Türkiye’nin mutabakatın gereğini yerine getirmesi için ikna edilmesini isteyecek.
Yetkilinin ifadesine göre, Erivan bunun için, Türk hükümetinin bu angajmanıyla ilgili resmi bir açıklama yapmasını bekliyor. Ermenistan’ın sabrının tükenmekte olduğunu ve Türkiye’nin onayı için ilanihaye beklemeyeceğini söyleyen yetkili, Ankara’nın normalleşme sürecini samimi olarak isteyip istemediğinin sorgulandığını ve bu nedenle Türkiye’den bu konuda resmi bir deklarasyona ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Erivan’da görüştüğümüz Dışişleri Bakanlığı ve Meclis üst düzey yetkilileri de, Ermenistan’ın protokollerin geleceği konusunda karar noktasına geldiğini söylediler.
Zürih’teki müzakerelerde bulunmuş olan bir yetkili, bu görüşmeler sırasında Yukarı Karabağ meselesinin bir önşart olarak öne sürülmediğini belirtti ve Türk tarafının kendilerine Azerbaycan ile bir sorun çıkmayacağı konusunda teminat verdiğini açıkladı. Aynı yetkili Bakü’nün tepkisi üzerine şimdi böyle bir önşartın konmasının, varılan mutabakata karşı olduğunu ve bu pozisyonun değişmesi gerektiğini belirtti.
Meclis sıkıştırıyor
Ankara’nın pozisyonunun Sarkisyan yönetimini zor duruma düşürdüğü ve Ermeni diplomatlarının şimdi bir çıkış yolu aradıkları anlaşılıyor. Ermenistan parlamentosunda Sarkisyan’ın partisi mensupları dahi, eğer Türkiye protokolleri onaylamayacaksa, Erivan’ın bu belgeleri meclisten geri çekmesi gerektiğini düşünüyorlar. Aslında Ermenistan parlamentosu geçenlerde Sarkisyan’a bu yönde yetki veren bir karar almıştı. İktidar partisine mensup bir milletvekili, halen mecliste bu yetkinin kullanılması yönünde yaygın bir eğilim bulunduğunu söyledi.
Görüştüğümüz muhalefet milletvekilleri ise, bunun bir an önce yapılması gerektiğini savunuyorlar. Bir Taşnak milletvekili esasen protokollerin “ölü doğduğunu” öne sürdü ve onları gömmek gerektiğini söyledi.
İstanbul Kültür Üniversitesi ile Avrasya Ortaklık Vakfı’nın Erivan’da düzenlediği 2 günlük bir seminere katılan kalburüstü Ermeni akademisyenlerin, yazarların ve aydınların çoğu da Türkiye’yi Zürih mutabakatını ve normalleşme sürecini yokuşa sürmekle suçladılar ve bu yüzden tarihi bir fırsatın kaçırılmakta olduğunu vurguladılar...
Çıkış yolu aranıyor
Bu durumda ne yapmalı? Protokolleri askıya alıp başlatılan süreci kesmeli mi, yoksa bu kritik aşamada bu belgeleri bir süre buzdolabına mı koymalı?
Erivan’daki tartışmalarımızda iki senaryo üzerinde duruldu:
Kötü senaryo, anlaşmaların iptali, sürecin sonlandırılmasıdır. Aslında bu senaryonun kötü yanı, bizce, iki ülke arasındaki ilişkileri gerginleştirme tehlikesini yaratmasıdır. Kaldı ki, bu süreç askıya alınırsa, bunu yeniden başlatmak uzun zaman mümkün olmayabilir.
İyi senaryo, “ehvenişer” olarak, protokollerin geçici olarak dondurulmasıdır. Bu, en azından ileride protokollerin onayıyla, sürecin kaldığı yerden ilerletilmesini mümkün kılabilir.
Şu da bir gerçek ki, Türkiye’de siyasi gelişmeler (referandum, hatta seçim havası olasılığı) yüzünden TBMM’nin şu sırada protokolleri ele alacak hali yok. Hükümet de, Karabağ ile ilgili pozisyonundan geri adım atacak durumda değil.
Ermenistan’da “sokaktaki adam” bunu fark etmiyor olabilir, ama herhalde yönetim yetkilileri durumu görüyor.
Sarkisyan’ın Türkiye şu sırada protokolleri onaylamıyor diye belgeleri geri çekip süreci sonlandırması mümkün mü?
Edindiğimiz izlenim bunu yapmayacağı ve Washington ziyareti sırasında, “zevahiri kurtaracak bir çıkış yolu” arayacağıdır.
Yarın: Geçmiş ile gelecek arasında...