Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Henüz 9 yıl önce, İtalya Başbakanı olarak D'Alema, Öcalan olayında, o malum tavrı takınmış, Türkiye'nin hassasiyetini hiçe sayan bir politika izleyerek gerek halkın gerekse hükümetin öfke ve infialini üstüne çekmişti.O günlerde Türkiye'nin D'Alema'ya ve İtalya'ya karşı sert -ve hasmane- tepkisini hatırlamak için, o tarihlere ait gazete koleksiyonlarına bir göz atmak yeter...Ama, uluslararası ilişkilerde zamanla çok şey değişebiliyor. Nitekim Öcalan dosyasının kapanmasından sonra, Türkiye ile İtalya arasındaki ilişkiler hızla normale dönmüş ve gelişmiştir.Bu yakınlaşma, son zamanlarda sıkça kullanılan terimiyle "stratejik ilişkiler" düzeyine ulaşmıştır. Dün D'Alema'nın hatırlattığı gibi, geçen yıl Ankara'da bu bağlamda bir belge de imzalanmıştır... İkili ticaret hacmi 15 milyar doları bulmuştur... Halen 400'den fazla İtalyan firması Türkiye'de çalışıyor... Bu arada kültürel bağlar da güçleniyor. Dün D'Alema ile Ali Babacan, Türkiye'de ilk kez bir İtalyan üniversitesinin kurulmasına ilişkin anlaşmaya imza attılar... İTALYA Dışişleri Bakanı Massimo D'Alema'yı dün İstanbul'da düzenlenen "Türk-İtalyan Forum"unda ve onu izleyen basın toplantısında dinlerken, bir siyasetçinin imajının zamanla -hatta kısa zamanda- nasıl değişebileceğini gördük. İtalya'nın seçkin politikacılarını, akademisyenlerini ve işadamlarını Türk meslektaşlarıyla bir araya getiren "Türk-İtalyan Forum"unda dün, Türkiye'yi hararetle öven ve destekleyen farklı bir D'Alema gördük.Türkiye'yi şu sırada yakından ilgilendiren iki konuda D'Alema'nın "tam destek" sayılabilecek ifadeleri, Forum'a katılanların (özellikle Türk katılımcıların) alkışlarını topladı. Kuzey Irak konusunda İtalyan lideri, Türk halkının ve hükümetinin terör karşısında duyduğu öfkeyi haklı bulduğunu, İtalya'nın Türkiye ile "terör vahşetine karşı omuz omuza verdiğini" ve onunla dayanışma halinde olduğunu belirtti. D'Alema Türkiye'nin kendi güvenliğini korumak hakkına sahip olduğunu söyledi, ancak bu sorunun "sağduyu ve itidal ile" çözülmesi gerektiği mesajını da verdi. AB üyeliği konusunda D'Alema Türkiye'nin tam üyeliğine aktif destek verdiğini söyledi ve bunun başka alternatifi olamayacağını vurguladı. "Süreç devam edecek, Türkiye üye olacak" diyen D'Alema, satırlar arasında Fransa'nın tutumunu eleştirdi ve bu arada "Akil Adamlar" komitesiyle ilgili öneri hakkında alaylı ifadeler kullandı... Bu iki konu dışında, İtalyan lideri, Türkiye'nin Ortadoğu'daki rolünü ve Filistin, Suriye, Lübnan gibi meselelerde yaptığı katkıları övdü ve Türkiye'den "birinci planda bir aktör" ifadesini kullandı... Türkiye'ye tam destek Evet, nereden nereye gelindi! Bugün İtalya, özellikle AB üyeliği konusunda, Türkiye'nin başlıca destekçisi...İtalyan diplomasisinin şimdi bu tavrı benimsemesinde kuşkusuz birçok neden var. Bunların bir kısmı, dün Forum'da yapılan konuşmalarda ifade edildi.Başlıca neden Türkiye'nin jeostratejik öneminin artık iyice ortaya çıkmasıdır. Ankara'nın bölgede oynadığı rol, enerji koridoru olarak artan önemi, İslam ile demokrasiyi bağdaştırması, ağırlıklı faktörler.İtalya'nın şimdi Türkiye lehindeki bu genel tutumu, anlaşmazlıkların ve düşmanlıkların ebedi olmadığı gerçeğini bir kez daha ortaya koyuyor. Bu bakımdan İtalya deneyimi, dış politikada bir örnek sayılmalıdır... skohen@milliyet.com.tr Başlıca nedenler