Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


İlk bakışta "giden Esad, gelen Esad; değişen bir şey yok" diye düşünenler olabilir. Belki Şam sokaklarında "Hafız el Esad öldü, yaşasın Başar el Esad" sloganı ile gösteri yapanların çoğu da, iktidarın babadan oğula intikalini böyle görüyor. Tıpkı monarşilerde - örneğin geçen yıl Ürdün'de - olduğu gibi...
Ama, demokrasi geleneği olmasa bile, bir cumhuriyet olan Suriye'de, yönetimin baba Esad'dan oğul Esad'a geçmesi, bu ülkede her şeyin eskisi gibi devam edeceği ve hiçbir şeyin değişmeyeceği anlamına gelmez.
Eğer Başar gerçekten durumunu pekiştirebilecek ve dizginleri rahatça elinde tutabilecekse Suriye - tabii zamanla - değişecektir.
Suriye ve Arap dünyası uzmanı Patrick Steale'in belirttiği gibi, bu değişimin hem Suriye'nin, hem Ortadoğu'nun yararına, "olumlu yönde" olması şansı oldukça kuvvetli görünüyor...
* * *
BABA Esad'dan oğul Esad'a geçişin "düzenli ve yumuşak" (yani kavgasız, gürültüsüz) olacağı varsayımından hareketle, Başar'ın Suriye'sinin daha değişik olacağı tahminini şu faktörlere dayandırabiliriz:
* Başar yeni kuşağa mensuptur. Bilgisayar ve modern teknoloji çağında yetişmiş, eğitiminin bir kısmını İngiltere'de yapmıştır. Politikadan veya ordudan gelmemekle beraber birdenbire kendisini iktidarda buluveriyor. Onun görüşleri, kişiliği ve öncelikleri, babası dahil, diğer yöneticilerden farklı...
* Hafız Esad, 30 yıl iktidarda kalmasını sağlayan mücadelesini, çok zor iç ve dış şartlar altında vermiş, zaman zaman acımasız hareket etmek zorunda kalmıştır. Kendisini uluslararası platformda, çok sert çıkışlar yaparak veya bazen hasımlarını birbirine düşürerek, bir yere varmaya çalışmıştır. Hafız Esad Suriye'nin bir "terörist devlet" olarak anılmasından ve bu yüzden komşularının ve dünyanın şimşeklerini üstüne çekmesinden rahatsız olmamıştır. Başar Esad'ın düşünce tarzı ve vizyonu farklıdır. Genç lider Suriye'nin geleceğini, uluslararası camianın içinde görmek eğilimindedir. Suriye'yi "kapalı ülkeden" dünyaya açılan bir ülke durumuna getirmek arzusundadır. Öncelikleri arasında yolsuzlukla mücadele ve modernizasyon gelmektedir...
* Bugünkü Suriye de 30 yıl önceki Suriye değildir.
Sık sık tekrarlanan darbeler, ayaklanmalar, çekişmeler geride kalmıştır. Bu Başar'ın şansındır. Eğer son 48 saatte toplumun çeşitli kesimlerinden gördüğü sevgi ve destek, önümüzdeki haftalarda ve aylarda devam ederse (ki bu da onun dengeleri gözetmede sergileyeceği performansa bağlı), ülke için gerçekten yeni bir dönem başlayacaktır...
* * *
ÖNCEKİ günkü yorumumuzda belirttiğimiz gibi, Suriye gibi uzun süre "tek adam"ın yönettiği ülkelerde iktidar değişikliği, beraberinde bir dizi belirsizlik getirir.
"Esad'dan sonra gene Esad" diye tanımlanabilecek yeni dönemde - özellikle ilk aşamada - neler olabileceğini kestirmek oldukça zor. Ama "geçiş süreci"nin yumuşak olması halinde, "2'nci Esad" (yani Dr. Başar el Esad) döneminin oldukça fraklı olacağını söylemek mümkün.
Farklı bir Suriye... Farklı bir Ortadoğu...
Değişim, kaçınılmaz...


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr