Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olay “Biz bu filmi daha önce görmüştük” dedirtecek cinsten! Geçmiş yıllarda ha bire sahnelenen 24 Nisan senaryosu, gene ABD Kongresi’nde karşımıza çıkmak üzere...
Bu kez, bir yıldan beri bekletilen HR252 rumuzlu Ermeni soykırımı tasarısı vizyona getiriliyor...
Sahne, Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi. Baş aktör, Komite başkanı, Demokrat Howard Berman...
Tasarı Başkan Baracak Obama’nın Ermeni soykırımını resmen tanımasını ve 24 Nisan’da yayımlayacağı mesajda bu terimi açık bir şekilde kullanmasını istiyor.
Buna benzer taslaklar daha önce de Kongre’ye getirilmek istenmiş, hatta 2000, 2005 ve 2007 yıllarında Dışişleri Komitesi’nde kabul de edilmişti. Ancak bu tasarıların hiçbiri Temsilciler, Meclisi’nin 435 üyeli genel kurulundan geçmemiştir. Her defasında yönetim, ağırlığını koyarak meclisten böyle bir kararın çıkmasını engelleyebilmiştir.
Şu anda 135 üyenin desteğini sağlamış olan HR 252 sayılı tasarının başarı şansı nedir?
Bu konuyu yakından izleyen gözlemcilerin kanısınca, tasarının meclis Dışişleri Komitesi’nde kabul edilmesi olasılığı yüksek Bunun mutat iç politika nedenleri var. Hele son olarak Ermeni diasporasının güçlü kalelerinden biri sayılan Massachusetts’te Demokratların uğradığı ara seçim yenilgisinden sonra, Ermeni kökenli seçmenlerin gönlünü almak çabası da bunda rol oynamıştır...

24 Nisan sendromu
Aslında karar tasarısının sadece komitede kabul edilmesi, ama genel kuruldan onay almaması, hukuken bir değer taşımıyor. Kaldı ki böyle bir karar, Başkan’ı ve yönetimi bağlamayan bir “çağrıdan ibaret” sayılıyor.
Ne var ki, kararın komitede kabul edilmesinin siyasal ve psikolojik bir anlamı ve önemi var. Bu takdirde, ABD’deki Ermeni lobisi, ayrıca Ermeni diasporası ve Erivan bu sonucu bir zafer olarak görecektir. Ermenistan, Türkiye ile protokoller çerçevesinde başlatılan yeni diplomatik süreçte, kendisini daha güçlü pozisyonda hissedecektir.
Komitede 4 Mart’ta görüşülecek olan karar tasarısının kabul edilmesi, genel kurulda da onaylanacağı anlamına gelmez, tabii. Gözlemcilere göre karar komiteden çıksa dahi, genel kurulda kabul görmez. Çünkü o aşamada, Obama Yönetimi ne yapıp yapıp, bunun önünü kesecektir.
Ama Türkiye açısından açıkçası 4 Mart’tan itibaren Kongre’de sahnelenecek olan bu oyunu izlemek ve “24 Nisan sendromu”nu bir kez daha yaşamak, çok rahatsız edici ve sinir bozucu bir durum.
Bırakın meclisin genel kurulunu, meclisin Dışişleri Komisyonu’nun dahi Ermeni yanlısı kararı çıkartması, Türkiye’de sert tepkilere yol açacak ve ilişkilerin tam düzeldiği bir aşamada yeni bir kriz yaratacaktır.

Stratejik kart
Türkiye son yıllarda sık sık karşılaştığı bu durumlarda Washington nezdinde ağırlığını “stratejik kartını” kullanarak ortaya koymuştur. Bu kez bu kartın değeri daha da artmış sayılabilir.
Obama yönetimi dış politikasında Türkiye’nin stratejik konumuna özel bir önem veriyor. Diğer bir deyişle, ABD için Türkiye belki de eskiden daha da önemli bir müttefik. Obama Kongre’deki bu çıkış yüzünden Türkiye’yi kaybetmek istemez.
Diğer bir faktör de Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşma süreci. Kongre’den Türkiye karşıtı bir karar çıkması, bu süreci öldürür. Bu da bölgede ciddi sonuçlar yaratır...
Dolayısıyla önümüzdeki haftalarda ABD Kongresi’nin davranışı ve Obama yönetiminin duruşu, Türk-Amerikan ilişkileri için olduğu kadar, Türkiye-Ermenistan yakınlaşması için de çok ciddi bir sınav olacaktır.