Yorum Krizin nedeni, bütün uyarılara rağmen İran'ın nükleer silah programını sürdürmesiydi.Tabii Bush'un "askeri opsiyon"dan ve hele bir "üçüncü dünya savaşı"ndan söz etmesi, çok ürkütücü idi. Ama çok kimse, "ABD Başkanı'nın bir bildiği olsa gerek" diye düşünüyordu.Son zamanlarda İran'ın nükleer silah üretimi için gerekli uranyum zenginleştirme programında bir hayli ilerlediğine dair birçok haberler geliyordu.ABD'nin istihbarat raporları da (iki yıl önceki "Ulusal İstihbarat Tahmini" adlı rapor dahil) bunu doğrular nitelikteydi...Gelin görün ki, bu "bilgiler" veya iddialar, doğru değilmiş! Yani İran şu sırada bir nükleer bomba üretmeye yönelik bir faaliyette bulunmuyormuş...Bunu kim söylüyor? ABD'nin önde gelen (CIA başta olmak üzere) 16 istihbarat örgütünün edindiği son bilgilere dayanan yeni "Ulusal İstihbarat Tahmini" (NEI) adlı rapor...Rapora göre, İran bir ara bir nükleer silah programı üzerinde çalışmış, ancak 2003 yılında, dış baskıların da etkisiyle, bu faaliyeti askıya almıştır. Ancak, rapor İran'ın bu opsiyonu açık tuttuğunu ve niyetlendiği takdirde 2010-15 yılları arasında bir nükleer bomba sahibi olabileceğini de belirtiyor... HENÜZ geçen ay, Başkan Bush İran krizi nedeniyle "üçüncü dünya savaşı"nın çıkabileceğini söylemişti... ABD istihbarat servislerinin bu tespitleri Washington başta olmak üzere, bütün dünya başkentlerinde siyasal bir deprem yarattı. İran'a karşı yeni yaptırımlardan ve hatta "önleyici saldırı" olasılığından bahsedildiği bir sırada bu rapor, İran'ı temize çıkarıyor.Kuşkusuz istihbarat raporunun İran'ın 4 yıl kadar önce nükleer silah programını durdurduğu tespitini yapması çok önemli bir olay. Bütün mesele, İran'ın gerçekten bundan tamamen vazgeçip vazgeçmediğidir. İran bu alanda teknolojik yeteneklere sahip olduğunu göstermiştir. Yani ileride, isterse 2003'ten önce başlattığı faaliyete tekrar dönebilir.Ama İran şu anda böyle bir faaliyet içinde olmayacağına göre, Bush yönetiminin tehditleri, baskıları geçerliğini kaybediyor. ABD Başkanı ve onun gibi düşünenler, bu politikayı şimdi bir "önleyici diplomasi" olarak gerekli görüyorlar. Nitekim Bush basın toplantısında İran tehdidinin hâlâ devam etmekte olduğunu söyledi.Ancak açıkçası Bush, bu rapordan sonra, inandırıcılığını daha da yitirmiş bulunuyor. Bush Irak savaşını, Saddam'ın kitle imha silahları üretmekte olduğu iddiasıyla başlatmıştı. Bunun doğru olmadığı ve hatta CIA'nın da yanıldığı veya yanılttığı sonradan ortaya çıktı...Şimdi bu rapor, İran'ın nükleer faaliyeti konusunda daha önceki raporları ve iddiaları yalanlıyor ve sonuçta İran'ı aklamış oluyor. Tahran "aklandı"! Bu önemli gelişmeden sonra, ABD için İran'a karşı sert politikalar izlemek, ambargolar uygulatmak çok zorlaşacaktır. Washington herhalde bu alanda Güvenlik Konseyi üyelerinden (Rusya ve Çin başta) ve hatta Batılı müttefiklerinden artık pek destek göremeyecektir.ABD'de Demokratlar, bu rapordan sonra Washington'un mutlaka İran stratejisini yeniden gözden geçirmesi gerektiğine inanıyorlar. Şu sırada konu ABD'de hararetle tartışılıyor. Sonunda ABD İran'a yaklaşır, bir diyalog kurmaya çalışır mı? Daha uzun vadede -Bush sonrasında- bu olabilir. Ama şimdilik kesin görünen şey, İran'a karşı "askeri opsiyon" (ve dolayısıyla "üçüncü dünya savaşı") olasılığının artık bir hayli uzaklaştığıdır. skohen@milliyet.com.tr Washington ne yapacak?