Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum En çarpıcı benzerlik, iktidar için en iddialı olan partinin, aynen bizdeki gibi, AKP ismini taşıması, hatta logo olarak da (ampul yerine) gaz lambasını kullanmasıdır. Fas'taki AKP de, İslamcı bir tabana dayandığı halde, seçim kampanyasında din konusunu işlememiş, daha çok ekonomik ve sosyal sorunlar üzerinde durmuştur.Fas'ta seçim öncesi yapılan anketler, AKP'nin birinci parti olarak çıkacağını gösteriyordu. Hatta yorumcular bu sonucu da Fas ile Türkiye arasındaki benzerlikler listesine alıyordu.Ancak sonuç hiç de öyle olmadı. Sandıktan birinci parti olarak AKP değil, eski bir parti olan milliyetçi İstiklal çıktı. Geçen cuma Fas'ta yapılan seçimlerle ilgili yazımızda, bu ülke ile Türkiye arasındaki benzerlikleri ve farkları belirtmiştik. Bu durumda AKP'nin hükümette yer alacağı çok şüpheli. Kral 6. Muhammed'in atayacağı başbakanın ve bakanların başta İstiklal olmak üzere, diğer sol veya merkez partilere mensup olması daha muhtemel görülüyor.Fas'ta AKP'nin seçimlerden galip çıkmamasının en önemli nedenlerinden biri, sandık başına gidenlerin sayısının çok düşük olması (yüzde 37), yani halkın -Türkiye'dekinin aksine- seçimlere ilgi göstermemesidir.Bu da genelde Arap ve İslam dünyası ile Türkiye arasındaki farklardan birini daha oluşturuyor.Fas'taki seçimlerin analizi, Arap ve İslam ülkeleriyle Türkiye arasında hele son zamanlarda sıkça yapılan yüzeysel mukayeselerin ve özellikle Türkiye'yi bu ülkeler için bir 'model' olarak gösterme eğiliminin yanlışlığını ortaya koyuyor. Model olabilir mi? Bu konuda dün "International Herald Tribune" gazetesinde yayımlanan bir makale, İslam dünyası içinde Türkiye'nin diğer ülkelerden farklı özelliklerine işaret ediyor.İslam konularında uzman yazarlardan Geneive Abdo Müslüman dünyasında ve Batı'da birçok siyasetçinin ve gözlemcinin Türkiye'deki siyasi gelişimi diğer İslam ülkeleri için bir model olarak göstermesini hatalı buluyor ve şu temel farklar üzerinde duruyor: Türkiye'yi İslam dünyasıyla bir tutmak ve İslamcıları AKP liderine benzetmek yanlıştır. Bir kere AKP liderlerini "İslamcı" olarak tanımlamak doğru değil. Müslüman âleminde İslamcılar laik bir devlet yapısına karşıdırlar. Örneğin Mısır'da ve Ürdün'de İslamcı hareketler ve partiler, şeriat için mücadele ediyorlar. Aslında İslam ülkelerinde dinci sayılmayan partiler ve halkın geniş bir kısmı da köktendinci eğilimler taşıyor. Türkiye'de ise durum çok farklıdır...Türkiye'de AKP, daha radikal Refah Partisi'nden çıkmakla beraber, ülkedeki laik gelenekler doğrultusunda bir evrim geçirdi. Arap dünyasında bazı aydınlar AKP'nin başarısına hayran; ama Türkiye ile diğer bölge ülkeleri arasındaki tarihi farklılıkları dikkate almak gerek...Arap dünyasında son 30 yılda İslamcı akımlar çok yaygınlaştı ve güçlendi. Bu ülkelerde dinci cereyanlar siyasete ve günlük yaşama etkili oluyor... Arap dünyasında İslami kurumlar faaliyette. Örneğin Mısır'da El Ezher Üniversitesi gibi. Türkiye'de ise dini otorite daima laik devlet yapısı içine alınmış ve kontrol altında tutulmuştur. Sonuç olarak yazarın ABD'deki ve Avrupa'daki siyasetçilere tavsiyesi şu: "Türkiye modeli"nin bütün İslam dünyasında uygulanabileceği yargısına varma hatasına düşmeyin. skohen@milliyet.com.tr Esas özellik, laiklik