Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Arafat "belki, umarım... Ben de Rabin ile cesurlar barışını imzalamıştım" dedikten sonra, içini d"ktü: Oslo anlaşmasının delindiğini, yok edildiğini s"yledi...Aslında Arafat'a y"neltilen soru, başka şekilde de sorulmuyor değil: Madem ki Cem ile Papandreu bu kadar iyi anlaşıyorlar ve İsrail - Filistin anlaşmazlığını halletmeye soyunuyorlar, neden aynı şeyi Kıbrıs için de yapmıyorlar? ™rneğin neden kafa kafaya verip Kıbrıs için ortak bir girişimde bulunmuyorlar, birlikte adaya gidip ç"zümü sağlayacak "sembolik" bir adım atmıyorlar?* * *BU soruya verilecek "kolay yanıt" ş"yle olabilir: Kıbrıs sorunu ile İsrail - Filistin uyuşmazlığı arasında büyük fark var. Kıbrıs'ta bir diyalog mevcut. Denktaş ile Klerides g"rüşüyor ve uzlaşmaya çalışıyor. Ankara ve Atina da bu çabalara destek veriyor.Ayrıca, Ortadoğu'daki gerilimi düşürmeye y"nelik ortak girişimde bulunan Cem ile Papandreu, Türk - Yunan ilişkilerinde bir güven ortamının oluşturulması konusunda herkesin parmakla g"sterdiği bir "rnek oldular.Bunların hepsi doğru. Ama açıkçası birbirleriyle iyi anlaşan iki dost Bakan, benzer bir çabayı Kıbrıs için de g"steremez mi? ™rneğin "Ortadoğu misyonu"nun ardından, Kıbrıs için de "sembolik" bir ortak girişimde bulunamaz mı?Bunun "kolay" olmadığını biliyoruz. Ama çok karmaşık başka bir sorun için "zor" misyonu üstlenen Cem - Papandreu ikilisinden beklenen, Kıbrıs için de aynı cesareti g"stermesidir. Arafat'ın s"zünü ettiği "cesurlar barışı"nın belki de bu şekilde Kıbrıs'ta gerçekleşmesi kolaylaşabilir...* * * KIBRIS'ta Denktaş - Klerides g"rüşmeleri nerede ise d"rdüncü ayını dolduruyor. Şu ana kadar temel konularda ilerleme olmadı.Başta müzakerelerin haziran ayına kadar tamamlanabileceği s"yleniyordu. Denktaş şimdi b"yle bir tarihin konmasına karşı çıkıyor ve AB'nin bu y"ndeki baskılarından yakınıyor. Ne var ki, "nümüzdeki birkaç hafta içinde taraflar yerinde hala sayacaksa, yılın ikinci yarısında nahoş gelişmeleri "nlemek çok zorlaşacak. Hem KKTC - Türkiye tarafı, hem de Kıbrıs Rum - Yunanistan tarafı için... Bu yüzdendir ki, iki bakanın - Ortadoğu misyonundan aldıkları hızla - Kıbrıs sorununa da el atması ve yapıcı, yaratıcı yeteneklerini (aynı "takım çalışması" içinde) kullanması, çok yerinde olacaktır.* * * GEÇENLERDE deneyimli diplomat - politikacı Mehmet Ali İrtemçelik basında ve diplomatik çevrelerde epey ilgi g"ren bir fikir ortaya atmış, Kıbrıs sorununa ç"züm arayışına Türkiye ve Yunanistan'ın aktif olarak katılması gerektiğini savunmuştu. Bu fikri son gelişmelerin de ışığında şimdi tekrar ciddi olarak ele almakta yarar vardır. Ankara'nın ve Atina'nın Denktaş - Klerides g"rüşmelerini izlemenin dışında, artık ç"zümü kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı bir rol üstlenmesi zamanı gelmiştir. Bunun ilk adımını da Cem ile Papandreu atabilir. Ve o zaman Ortadoğu'daki barış misyonunun olumlu bir etkisi de Kıbrıs'ta hissedilebilir... skohen@milliyet.com.tr Kendi derdine düşmüş Arafat'a belki de sorulacak en son soru bu idi... Acaba Filistin lideri, Türk ve Yunan Dışişleri bakanlarının ortak Ortadoğu barış girişiminin Kıbrıs'a da olumlu biçimde yansıyacağını düşünüyor muydu?