Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yunan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun yarın başlayacak olan 2 günlük Ankara ziyaretinde ne gibi "yeni fikirler" öne süreceği, Atina'da önceki gün Türk gazetecilerine söylediklerinden belli oluyor.
Papandreu'nun demeci, Ankara'ya peşinen gönderilen mesajlar niteliğinde şu üç önemli noktayı içeriyor:
1.
İyi giden yakınlaşma sürecine sabırla devam etmeli. Esas sorunlara henüz girilmedi, çünkü (Ege ile ilgili) bu meselelerin tanımı ve ele alınış şekli üzerinde görüş ayrılıkları var. Önce bu konuda mutabakat sağlanmalı.
2. İki taraf da askeri harcamaları azaltmalı. Yunanistan bu yönde (4.4 milyar dolarlık Eurofighter projesini askıya almakla) bir adım attı. Türkiye de benzer adımlar atabilmeli.
3. Kıbrıs sorununda artık kısır döngüyü kırmalı. Çözüm AB'de bir Kıbrıs Türk varlığının oluşmasını sağlayacak. Kıbrıs'ı askersizleştirmek gerek...
* * *
PAPANDREU'nun söyledikleri, Atina'nın şimdi kendisine daha çok güvendiğini, eski kaygı ve fobilerini yendiğini ve Türk - Yunan ilişkilerine yeni bir yön vermek için inisiyatifi ele aldığını gösteriyor.
Bu gelişme nasıl oldu? Yunanistan AB ile bütünleşmesini (euro dahil) hızla sürdürüyor. Simitis'in hedefi ülkeyi Avrupa düzeyine çıkarmak. Bunun için de Türkiye ile sürtüşme istemiyor
Yukarıda belirttiğimiz birinci noktada, Atina yakınlaşma sürecinin devamında yarar görüyor; ancak esas sorunlar üzerindeki görüşlerini de koruyor ve sabırlı davranılmasını istiyor. Nasıl olsa (Helsinki'de varılan anlaşmaya göre) bu anlaşmazlıklar 2004'e kadar halledilmezse, AB buna el koyacak. Arkasına AB'yi alan Yunan diplomasisi bu bakımdan şimdi daha rahat.
Yunanistan'ı askeri harcamaları tek taraflı kısmaya iten neden de, Simitis'in politikası ile ilgili. Yunan hükümeti bu paranın bir kısmını AB'nin ekonomik ve siyasal standartlarına ulaşmak, (ve Olimpiyatların hazırlıkları gibi işler) için ayırmayı yeğliyor. Ve şimdi Türkiye'den de benzer bir jest bekliyor.
* * *
TÜRKİYE sadece Yunanistan'dan değil, diğer sınır komşularından gelen tehditler nedeni ile ordusunu modernleştirmek zorunluğunu hissediyor. Ancak Yunanistan'la silah yarışına girmemek, kuşkusuz Türkiye'nin de lehinde. Özellikle halen geçirilmekte olan ekonomik kriz, bazı askeri harcamaların azaltılması için bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Nitekim Savunma Bakanlığı bu yönde bazı çalışmalar yapıyor...
Kıbrıs konusunda Papandreu'nun söyledikleri bilinen Yunan görüşünü teyit ediyor. Şu sırada mesele kilitlenmiş durumda. Tarafların yeniden masaya oturması ve gerçekçi bir çözüm bulması için yeni girişimlere ihtiyaç var. Ancak adanın askersizleştirilmesi, daha çözüm belirtisi olmadan, gerçekleşemez. Bu, arabayı atın önüne koymak gibi bir şey olur.
Özetle, Papandreu'nun mesajları ve getireceği yeni fikirler değerlendirilmeye ve tartışılmaya değer. Oluşturulan yumuşama havası ve yakınlık, artık temel sorunlara da çözüm bulunması için bir fırsat yaratıyor.