Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Öylesine önemli bir sarsıntının dış ilişkilere de yansımaması imkansız. Türkiye'nin halen geçirmekte olduğu ciddi ekonomik krizin dış politika üzerindeki etkileri, elbet zamanla hissedilecek; hatta bu durum Türk diplomasisinin elini de zorlayacak.
Önemli olan, bu bunalımın dış ilişkilerimize - hem ekonomik hem siyasal alanda - zarar vermesini mümkün olduğu kadar önlemektir. Bunun için oturup, şimdiki sıkıntıların ışığında, dış ilişkileri yeni bir değerlendirmeye tabi tutmak gerek. Bunun sonucunda, bazı tutum değişikliklerinin ve yeni açılımların ihtiyacı hissedilecektir...
* * *
SİYASETLE başlayan, sonra ekonomi ile devam eden şimdiki krizin dış ilişkilere olası etkilerini şöyle özetleyebiliriz:
* Kriz siyaset ve finans dünyasında Türkiye'nin imajına yeni bir gölge düşürdü. Türkiye'ye değer veren ülkelerde ve kuruluşlarda, birtakım kuşkular, hatta kaygılar ifade ediliyor. Türkiye'nin istikrarı ve kredibilitesi mercek altında tutuluyor.
Bu kritik dönemde bu imajı daha da bozacak değil, aksine düzeltecek önlemler almak, durumu dış dünyaya iyi yansıtmak lazım. Kuşkusuz dışarıda imajın düzelmesi, içeride durumun düzelmesi ile mümkün. Öncelik, Türkiye'de doğru kararları alıp uygulamaya koymaktır. Ancak bu arada atılacak her olumlu adımı da iyi duyurmak lazım.
* Bu kritik dönemde Türkiye'nin dışarıya olan ihtiyacının artacağı açık. Maddi manevi, dış desteği sağlamaya yönelik politikalar geliştirmeli ve özellikle sürtüşmelerden kaçınmalı...
Türkiye'ye bu zor günlerinde ABD'den açık destek gelmesi, cesaret verici. AB de - yarım ağızla da olsa - destek veriyor. Bu desteğin pratik sonuç vermesine çalışırken, görüş ayrılıklarının veya anlaşmazlıkların ön plana çıkmamasına dikkat etmeli...
* Türk ekonomisinin şimdiki krizi atlatması ve düzelmesi için yeni, dinamik açılımlara ihtiyaç var. Diğer bir deyişle, dış ülkelerle ticareti - özellikle ihracatı - artırmaktan, yeni projeler üzerinde mali destek sağlamaya ve turizmi teşvik etmeye kadar çeşitli alanlarda adeta bir "genel seferberlik" ilan etmek gerek...
Bunu yaparken, siyasal nedenlerle alınan bazı kısıtlayıcı önlemleri tekrar gözden geçirmekte yarar var. Örneğin Fransa'ya karşı "boykot"un ters tepebileceğini ve bunun şu sırada girişilmesi gereken açılımı da zedeleyebileceğini düşünmek lazım...
* Türkiye'deki ekonomik krizin birçok harcamalar üzerinde etkisi de hissedilecek. Bu nedenle bazı kalkınma projelerinin gerçekleşmesi gecikebilir. Hatta bazı savunma projelerinin de yeniden gözden geçirilmesi gündeme gelebilir...
* Türkiye'deki bu kriz (her zamanki gibi) hemen KKTC'ye de yansıdı. Orada durum hatta bizimkinden ciddi.
Hazine maaşları ödeyemeyecek halde. Halk zaten şikayetçi idi. Şimdi daha da zorda. Bu birçok insanı "artık bir an önce çözüm bulunsun" demeye itiyor...
* * *
TÜRK diplomasisi, şimdiki kriz ile dış ilişkiler arasındaki karşılıklı etkileşmeyi objektif biçimde inceleyip bundan gereken sonuçları çıkarmalıdır.
Şimdi ilişkilerde, ekonomiyi düzeltecek pragmatik atılımlara öncelik vermek zamanıdır.