Bu haberler Türkiyenin Kuzey Iraktaki Kürtlerle karşı karşıya gelebileceğinin işaretini veriyor.Kürt liderlerinin, Türkiye ile ABD arasındaki görüşmelerin sonuçlanmak üzere iken açıkça böyle bir çatışma olasılığından söz etmesi, birdenbire Kuzey Iraktaki yeni bir tehlikeyi de ön plana çıkarıyor.***TÜRKİYEnin ABD ile müzakerelerde de vurguladığı gibi, Kuzey Irakın statüsünün belirlenmesinde, üzerinde ısrarla durduğu hususların başında şunlar geliyordu: (1) Irakın toprak bütünlüğü korunacak. (2) Bağımsız Kürt devletinin kurulmasına izin verilmeyecek. (3) Olası Federal sistem, etnik değil, coğrafya esaslarına göre düzenlenecek. (4) Tükmenler asli unsur sayılarak yeni siyasi yapıda yer alacak. (5) Kürtler Musul ve Kerküke sahip çıkmayacak. (6) Peşmergeler zamanı gelince silahsızlanacak...Bu arada Türkiye, askeri alanda önemli bir tavır aldı: Olası savaş nedeni ile (sayısı 50 - 60 bin olarak tahmin edilen) bir kuvveti Kuzey Iraka sevk etme hazırlıklarına girişti. Ankara bu askerlerin hem olası mülteci akınını durdurmak, hem PKK/KADEK eylemlerini engellemek, hem de Kürt militanlarının bağımsız bir devlet ilan etmesini ve de Musul - Kerkükü ele geçirmesini önlemek amacı ile Kuzey Irakta konuşlandırılacağını bildirdi. Türk yetkililer, ABD askerlerinin "Kuzey Cephesi" için Türk topraklarından geçişlerine izin verilsin veya verilmesin, Türk güçlerinin Kuzey Irakta bu denetim görevini üstleneceğini de belirttiler.***KUZEY Iraktaki Kürt gruplarının (hem KDPnin, hem de KYBnin) Türkiyenin bu tutumuna (ve özellikle askeri varlık ile ilgili hazırlıklarına) hiç sıcak bakmadıkları baştan biliniyordu. Onlar Türk yetkilileri ile görüşmelerinde bağımsızlık istemediklerini belirtmekle yetiniyor, ama Ankaranın kendi statülerinin belirlenmesine karışmamalarını istiyordu.Son günlerde bir yandan Türk askerlerinin Kuzey Iraka girmesi ve belirli noktaları kontrol altına alması, bir yandan da peşmergelerin silahsızlandırılması konusu gündeme gelince, Kürtler tepki göstermeye başladı. Nitekim Kürt liderler peş peşe yaptıkları açıklamalarda şu hususları dile getirdiler: (1) Türk ordusu Kuzey Irakta konuşlanmamalı. (2) Peşmergelerin silahsızlandırılmasına Kürt otoriteleri Irakın genel yapısı belli olunca karar verecek. (3) Türkiyenin askeri ve siyasi müdahaleleri başkalarının da benzer müdahalelerine yol açar, istikrarsızlık yaratır...Kürt liderler bu bağlamda son günlerde ses tonunu da epey yükselttiler. Hoşyar Zebari Türk kuvvetlerinin Kuzey Iraka girmesinin çatışmalara yol açabileceğini dahi öne sürdü.***IRAK krizinin en kritik döneminde Türkiye ile Iraklı Kürtler arasında böyle bir gerginliğin ortaya çıkması, endişe vericidir. Özellikle Türk askerlerinin Kuzey Iraka girmesi halinde Kürt militanlarının, iddia edildiği gibi, karşı çıkması ve direniş göstermesi, tehlikeli sonuçlara yol açacaktır.Türkiye, kendi açısından "arzu edilmeyen sonuçları" önlemek için Kuzey Irakta bir askeri varlık kurmak zorunluğunu hissediyor. Ankara bunun gerekçelerini Kürtlere ve dünyaya inandırıcı argümanlarla anlatmalıdır. Bunun silah zoru ile iç işlere müdahale veya daha kötüsü bir işgal olarak görülmemesi şarttır. Bu arada Kürtlerle bir sürtüşme aşamasına girilmesini önleyecek aktif girişimlere de ihtiyaç vardır. skohen@milliyet.com.tr DİKKATLERİN Irakla ilgili ABD müzakereleri ve Meclise sunulması beklenen tezkere üzerinde odaklandığı bir sırada, Kuzey Iraktan gelen haberler, meseleye kaygı verici bir boyut getiriyor.