Mısır’da halk ayaklanması ikinci haftasına iddialı bir gösteri ile giriyor. Kahire’de bugün protestocular “Milyonların Yürüyüşü” adı altında çok büyük bir gösteri yapmayı planlıyorlar.
Eğer bu gösteri söylendiği gibi bir milyondan fazla Mısırlıyı toplayabilecekse, bu gerçekten ülkede şimdiye kadar rejim aleyhinde düzenlenen en geniş halk hareketi olacak ve Başkan Hüsnü Mübarek’e güçlü bir mesaj verecektir.
Mısır’da günlerden beri devam eden sokak gösterilerine rağmen başkan Mübarak çekilmeyi göze aldığına dair herhangi bir işaret vermiş değil. Aksine halkın talep ve beklentilerine karşılık hükümeti değiştirerek, bir başkan yardımcısı atayarak ve bazı reformlar yapılacağını vaat ederek, krizi geçiştirmeye çalıştı.
Ne var ki, sokaklara dökülen halk çok daha köklü bir değişim istiyor. Çeşitli eğilimli göstericilerin ortaklaşa dile getirdiği esas talep, Mübarek’in istifa etmesidir.
Mısır lideri bu harekete karşı daha ne kadar direnebilir ve iktidarda tutunmak için kime dayanabilir?
Rejimin şimdiye kadar en önemli koruyucularından biri, iç güvenlik güçleri, yani yüz binlerde kişilik polis teşkilatı idi. Son gösteriler halkın bu örgütten nasıl nefret ettiğini gösterdi. Sonuçta bu güç -özellikle bazı polis merkezlerine karşı yapılan saldırılar karşısında- ortaklıktan çekilmek zorunda kaldı...
Ordu kimden yana?
Mübarek’in dayanabileceği diğer güç ise, ordudur. Nitekim asker, gösteriler sırasında polisin bıraktığı boşluğu doldurmakla görevlendirildi. Gerçi ordu Mübarek’e bağlıdır ve statükonun, istikrarın devamından yanadır; ama görülen o ki, asker de halkla karşı karşıya gelmeye ve hele kan dökmeye hiç istekli değildir.
Göstericiler, bugünkü “Milyonların Yürüyüşü” öncesinde orduya “Mübarek ile halk arasında tercihini yapması” çağrısında bulundular.
Bu gerçekten zor bir tercih ve kimse sonuçta askerin nasıl davranacağını bilemiyor.
Bu durum, Mübarek rejiminin artık fazla devam edemeyeceği gerçeğini açıkça ortaya koyuyor. Diğer bir deyişle, Mısır’da olup bitenler, rejim açısından “sonun başlangıcı”nın işaretini veriyor...
Mübarek’ten sonraki geçiş sürecinin pek kolay olmayacağı da bir gerçek. Bu geçici dönemde yönetimi kim ele alacak? Seçimlere kadar siyasi yaşam nasıl düzenlenecek? Bu süreçte gerçekten özgürlük ve demokrasi hâkim olacak mı? Bu yeni, istikrarlı bir düzenin kurulmasını sağlayacak mı?
Şu anda Mübarek’ten hemen sonraki günlerde ve haftalarda yönetimi geçici olarak da olsa kimin devralacağı belli değil. Bunda bazı ciddi sıkıntılar ve sürtüşmeler yaşanabilir.
Kim kazançlı çıkacak?
Mübarek rejimi, aktif bir muhalefetin ve siyasi liderlerin ortaya çıkmasına imkân tanımamıştır. Şimdi bu alanda bir boşluk var. Son günlerde siyaset sahnesine çıkan Muhammed El Baradey, Mısır’a daha yeni dönmüştür. Geniş bir siyasi tabanı da yoktur.
Aslında Mısır’da en köklü ve güçlü siyasi hareket, “Müslüman Kardeşler”dir. Şimdiye kadar siyasi yaşamdan resmen dışlandığı halde bu örgüt, ideolojik ve sosyal faaliyeti ile geniş halk kitlelerinin desteğini kazanmıştır. Yeni dönemde bu hareketin hızla örgütlenip seçimle öne çıkması olasılığı büyüktür.
Kısacası Mübarek rejiminin bir şekilde sona ermesinden sonra, Mısır, demokratik bir düzene geçmesi halinde, eskisinden farklı bir eksene kayacaktır. Bu ise sadece Mısır’da değil, bütün bölgede yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır.