Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Topu topu 45 kilometre uzunluğunda ve 8-10 kilometre genişliğinde olan Gazze "şeridi"nde, 21 yerleşim biriminde yaşayan 8500 İsraillinin evlerini terk etmesi ile bu bölgedeki 38 yıllık İsrail işgali de son bulmuş olacak. Eğer her şey planlandığı gibi gerçekleşirse, bundan sonra bu topraklar Filistin hükümetinin yönetimi altına girecek.İsrail'in gerek yerleşimcileri, gerekse askerleri ile Gazze'den çekilmesi, Filistin lideri Mahmut Abbas'ın da belirttiği gibi tarihi bir dönüm noktası oluşturuyor. Her ne kadar İsrail'in bu bölge üzerindeki (hava ve deniz) kontrolü devam edecekse de, bu toprakların terk edilmesi, psikolojik bir engelin aşılması açısından büyük önem taşıyor.* * *Bu, Ariel Şaron gibi bir "şahin"in dahi "toprak tavizi" verebileceğini de gösteriyor. Şaron "yol haritası"ndan ilk söz ettiği zaman, "önce Gazze" terimini kullanmış, yani işe bu bölgeden çekilmekle başlanabileceğini söylemişti.Şimdi Gazze'den çekilme gerçekleşiyor. Peki, "Gazze'den sonra" ne olacak? Sıra Batı Şeria'ya da gelecek mi? Filistinlilerin beklentisi bu. Mahmut Abbas da bunu açıkça söylüyor.Ancak bu aşamada Şaron hükümetinin, İsraillilerin birbirine düştüğü ve iktidar partilerinin de bölündüğü bir sırada, Batı Şeria'nın geleceği hakkında (bu bölgedeki 4 yerleşim biriminin boşaltılması dışında) bir taahhütte bulunması veya bir takvim vermesi mümkün görülmüyor. Bu belki Gazze'yi terk etme işleminin tamamlanmasından ve istikrarın sağlanmasından sonra gündeme gelebilir. Özellikle, "yol haritası"nın tekrar masaya yatırılması yönünde ABD ve uluslararası diplomasi yeniden inisiyatifi ele alırsa...Unutulmamalı ki, Gazze'deki yerleşimcilerin evlerini terk etmeye karşı direnme çabalarına rağmen, İsrail halkının (son anketlere göre) üçte ikisi bu çekilme planını onaylıyor. Diğer bir deyişle, İsrail toplumunun geniş bir kesimi, güvenlik için toprak ödünü vermeye razı...* * *Başbakan Şaron'un hiç umulmadığı bir anda (geçen yıl), Gazze üzerindeki planını hayata geçirmeye karar vermesinde İsrail kamuoyunun önemli etkisi olduğu açık. Tabii Hamas'ın, bu "zafer"in Gazze'deki silahlı direnişi sayesinde elde edildiği yolundaki iddiasında da büyük gerçek payı var. Nihayet bu sonucun alınmasında, ABD başta olmak üzere uluslararası "etkenler"in de rolü bulunduğunu kaydetmek lazım.Dolayısıyla çeşitli iç ve dış dinamiklerin, bundan sonra "yol haritası"nın yeniden masaya yatırılmasını, Şaron ile Abbas arasında kurulacak bir diyaloğun Gazze'den sonra yeni adımların atılmasını sağlaması mümkün.Bu da iki tarafın göstereceği vizyon ve cesarete bağlı. Şaron'dan şimdi beklenen, daha önce oluşmasını kabul ettiğini söylediği Filistin devletinin kurulmasının yolunu birtakım taktik manevralara girişerek kapatmamasıdır. Filistinlilerden beklenen de, şiddeti yeniden başlatmadan uzlaşma yolunu açmasıdır."Önce Gazze" böyle bir fırsat yaratıyor. Umarız fazla geçmeden bunun "sonrası" da gelir... skohen@milliyet.com.tr Filistinlilerin zafer kutlamaları, Yahudi yerleşimcilerin öfkeli protestoları ve İsrail askerlerinin zorlamaları altında, Şaron hükümetinin Gazze'den çekilme planı dünden itibaren yürürlüğe girdi.