Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


İyi ki İngilizce ve Çince, "özür" anlamına gelen bir kelime zenginliğine sahip! Yoksa ABD ile Çin arasındaki "1 Nisan kazası"nın yarattığı kriz, çok ciddi boyutlar alabilir ve bundan bütün dünya da etkilenebilirdi.
1 Nisan'da meydana gelen olayın "şakası" yoktu. Güney Çin Denizi'nde mutat haber alma uçuşunu yapan ABD'nin EP - 3 "casus uçağı" ile, Çin'in F - 8 avcı uçağı bir "it dalaşı"na girişti. Çin uçağı düştü, pilotu kayboldu; hasar gören Amerikan uçağı da, 24 kişilik mürettebatı ile Hannan Adası'na indi.
Bekleneceği gibi bu, Beijing'in ve Washington'un karşılıklı suçlamalarına ve sert uyarılarına yol açtı. Gerginlik ABD'nin Çin'den uçağın ve personelin derhal iadesini, buna karşılık Çin'in de ABD'den resmen özür dilemesini istemesi ile tırmandı. Başkan Bush, ABD'yi olaydan sorumlu tutacak "apologize" gibi bağlayıcı bir özür sözcüğünü kullanmayı reddetti. Çin hükümeti de, ABD bu anlamda bir beyanda bulunmadıkça, mürettebatı ve uçağı geri vermeyeceğini açıkladı.
Bu "özür krizi", diplomatların bir "dil cambazlığı" ile, karşılıklı olarak İngilizce ve Çincede kendilerini tatmin edecek bir sözcük bulmalarına kadar sürdü. Ondan sonra dillerle birlikte mesele de çözülmüş oldu.
* * *
ASLINDA Çin'in istediği şey, İngilizcede "apologize" sözcüğünün telaffuz edilmesi idi. Daha önce Başkan Bush, "üzüntü duyduğu" anlamında "regret" kelimesini kullanmıştı. Bir ara Dışişleri Bakanı Collin Powell, "sorry" demişti, ama bu da laf arasında söylenmişti.
Çin'in ve ABD'nin karşılıklı kabul edilebilir bir terim bulması zaman aldı, ama sonunda oldu. ABD Beijing'deki büyükelçisinin kaleme aldığı bir mektupla Çinli pilotun ölmesinden ve uçağın Hannan Havaalanı'na izinsiz inmesinden dolayı "very sorry" (yani çok müteessir) olduğunu bildirdi. Ancak bu ifade Çince metinde özür ve derin üzüntü anlamını taşıyan bir sözcükle yansıtıldı.
Böylece, tabir yerinde ise, alan memnun, veren memnun! Çinlilerin gözünde, ABD gibi bir Süper Güç, boyun eğmiş ve öne sürülen şartı kabul etmiştir. ABD'ye göre ise, pratikte fazla bir değeri olmayan "very sorry" lafı ile 24 Amerikalı kurtarılmış, Çin'le ciddi bir sürtüşme önlenmiştir.
Ne var ki, mesele henüz tam kapanmış sayılmaz. Taraflar haftaya oturup uçağın akıbetini tartışacaklar. O zaman da herhalde Çin, ABD'den "casus uçakları"nın faaliyetine son verilmesi istemini bir pazarlık kozu olarak kullanacak...
* * *
BU olay ilginç bazı gerçekleri ortaya koydu.
* Aklı başında hiçbir yönetim kriz ve gerginliğin devamını istemez. Bu olayda Çin ve Amerikan yetkilileri ("harbi" retoriğe rağmen) pragmatik davranmışlar ve uzlaşma yolunu seçmişlerdir...
* Çin ABD personelini rehin olarak kullanabilirdi. O zaman ABD ile olan bir milyar dolarlık ticaretini, Dünya Ticaret Örgütü'ne üyeliğini ve hatta olimpiyat adaylığını tehlikeye düşürmüş olurdu. Bu da Çin'in küreselleşmek ve bir dünya devleti olmak stratejisine ters düşer...
* ABD Çin'in (haksız olmayan) hassasiyetini dikkate almasaydı ve esnek davranmasaydı, gerginlik tırmanacak, bundan kendisi de zarar görecekti.
Washington herhalde Çin gibi bir güçle iyi geçinmenin yararının farkındadır...
* Son - ve önemli - bir nokta: Diplomaside çare tükenmez! İstenirse, en zor zamanda dahi, bir çıkış yolu bulunabilir...