Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sami Kohen
MADRİD


"İKİ hükümet de şimdi sorumluluk ve olgunluk duygusu ile hareket ediyor. İlerisi için umut vaat eden de budur"...
Yunan Dışişleri Bakanı Pangalos, bu sözlerle Avrupa muhabirimiz Ahmet Sever ile birlikte yaptığım söyleşide, ilk sorumuzu yanıtlıyor.
Sorumuz şu idi: Madrid'de varılan Türk - Yunan mutabakatının geleceğine Yunan tarafı nasıl bakıyor? Geçmişte benzer anlaşmalar pek uygulanamadı. Bu kez nasıl olacak?
Pangalos, belli ki havaya girmiş... Geçmişte zaman zaman Türkiye'ye karşı sözleri - ve davranışları - ile tanınan Yunan politikacısı, bu kez dostça ve ilerisi için iyimser bir eda ile konuşuyor.
"Bu mutabakatta iki ülke arasında normal ilişkilerin yolunu açtık"
diyor Pangalos. "Bu şekilde sorunların üstüne daha iyi gidebileceğiz. Aslında dünyada sorunları olan ülkeler sadece biz değiliz. Birkaç istisna dışında, bütün ülkelerin komşuları ile sorunları var... Türkiye ve Yunanistan, sorunlarını da göz ardı etmeden, halklarına birlikte yaşama ve gelişme olanağını tanımalıdır"...
* * *
TÜRK - Yunan ilişkilerinde, öteden beri önceliğin aradaki sorunların çözümüne mi, yoksa güven ortamının yaratılmasına mı verilmesi gerektiği tartışılır. Pangalos'a, Madrid'deki anlaşmadan sonra nasıl bir yol izleneceğini sorduğumuzda, verdiği yanıt, her iki alanda da çaba harcanacağını ortaya koydu.
"Hayır, ilişkilerimizi normalleştirirken, sorunlarımızı da kenara itecek değiliz" diyor Pangalos. "Anlaşmazlıkları, vardığımız bu noktadan sonra, herhangi bir tehditte bulunmadan, aşırıya kaçmadan, ele alıp halletmeye çalışmalıyız... Bunu yaparken de karşı tarafın görüşlerini de dikkate almalıyız"...
Pangalos, güven artırıcı önlemlere de önem verilmesi gerektiğini şu sözlerle belirtiyor: "Üzerinde mutabık olduğumuz önlemleri en kısa zamanda uygulamaya koyacağız. Henüz mutabakat olmayan konularda ise bu önlemleri nasıl uygulayabileceğimizi konuşacağız. Bu dahi bir ilerleme sayılır"...
Yunan Dışişleri Bakanı, daha önce kurulmasına karar verilen, ancak Atina'nın engellemesi nedeniyle ortak çalışmalarına başlayamayan "Akil Adamlar" Komitesi'nin de yakında işe başlayacağının işaretini verdi. "Atina'ya dönünce, Yunan akil adamlarının hazırladığı cevabı inceleyeceğim. Bu yanıt Türk tarafına gönderilecek. Birlikte toplanmak konusundaki karar ondan sonra verilecek"...
Bu komitenin görevi, iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların dökümünü çıkarmak ve çözüme nasıl varılması gerektiği konusunda - yöntem ve usul açısından - tavsiyede bulunmaktır. Bakan bu bağlamda Ege kıta sahanlığı sorunu ile bazı adacıkların statüsünün öncelik taşıyacağını düşünüyor...
* * *
PANGALOS sohbetimizin başında "Türk - Yunan mutabakatı hakkında yazdıklarınızı okudum" diyor, "Yazdıklarımla mutabık mısınız" diye soruyorum. Tebessüm ederek "evet" diyor ve "hava düzeliyor" diye ekliyor...
Pangalos'un böyle demesi, önemli. Çünkü Yunan tarafında havanın düzelmesinde, varılan mutabakatın hayata geçirilmesinde etkin bir rol sahibi yetkili, odur.
Bakan, Ahmet Sever'in bundan sonra Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkileri konusunda nasıl bir tavır alacağına ilişkin sorusuna da olumlu bir yanıt veriyor. "Tabii seçimi Türkiye yapacak. Bu Türkiye'nin geleceğini etkileyecek. Türkiyenin geleceği de elbet bizi yakından ilgilendirir"...
Tabii yeni mutabakattan sonra, Atina'nın AB'de geçmişteki Türkiye aleyhindeki engellerden vazgeçip vazgeçmeyeceğini, önümüzdeki aylarda göreceğiz. Ankara'nın beklentisi, bu engellerin kalkmasıdır.
Pangalos, Türkiye'de işbaşına gelen yeni hükümetten Atina'nın da beklentileri olduğunu - ayrıntıya girmeden - söylüyor.
Hükümet değişikliğinin "diğer birçok başkentlerde de benzer beklentiler yarattığını" ekliyor.
Evet, son gelişmeler, Yunanlıların ve bu arada daha radikal olarak tanınan Pangalos'un Türk - Yunan ilişkilerine bakış açısında ve bu aşamada en azından söyleminde, bir değişiklik olduğunun ilk sinyallerini veriyor. Umarız bu hava öyle devam eder...

Yazara EmailS.Kohen@milliyet.com.tr