Kızlı erkekli, 21 "pırıl pırıl" Türk genci... Otuz beş ülkeden 602 "BM delegesi" arasında, Brezilya'nın Belo Horizonte kentinde, dünya sorunlarını ele alıyor. Çeşitli komitelerde ve kulislerde Afganistan'dan silahsızlanmaya, Ortadoğu'dan bölgesel gelişmeye kadar çeşitli meseleleri tartışıyor, bunlara çözüm arıyor, karar tasarıları hazırlıyor, bunları onaylatmaya çalışıyor...
Bu "sahici" Birleşmiş Milletler değil, ama onun tıpatıp bir "kopyası".
Gerçek BM'den farkı, tüm delegelerin hayatlarının henüz 20'lerinde üniversite öğrencileri olması.
Herhalde bir başka fark da, bu genç "amatör delegelerin" esas BM'deki "profesyonel ağabeylerinden" (bilgi ve tecrübe bir yana) daha samimi, daha yapıcı olmaları...
* * *
TÜRKİYE'den 21 "pırıl pırıl" genci geçenlerde yurttan binlerce kilometre uzaklıktaki Brezilya'da, diğer uluslara mensup yüzlerce öğrenci ile bir araya getiren olay, "WorldMUN" - yani "Dünya Model BM" - adındaki programdır.
Harvard Üniversitesi'nin düzenlediği, Türkiye dahil çeşitli ülkelerin önde gelen üniversitelerinin desteklediği bu programın amacı, yeni kuşağı, dünya meselelerini öğrenmeye, birbirinin görüşlerini anlamaya, bunları tartışıp çözüm aramaya teşvik etmektir. Böylece gençlere düşüncelerini, kaygılarını, beklentilerini ifade etmek ve yarının dünyasına hazırlanmak fırsatı verilmektedir.
Bundan önceki toplantı geçen yıl İstanbul'da - hem de çok başarılı biçimde - yapılmıştı. Türk üniversiteleri ve gençleri, gerçekten bu uluslararası egzersize önem veriyor.
* * *
EGZERSİZİN ilginç bir yanı da şudur: Gençler toplantılarda kendi ülkelerini değil, başka ulusları temsil ediyorlar.
Türk "delegasyonu" şöyle bir tertiple bu forumda yerini aldı: Sabancı Üniversitesi'nden 10 öğrenci, Norveç'i; Koç Üniversitesi'nden 7 öğrenci İspanya'yı; Bilgi Üniversitesi'nden de 4 öğrenci Fas'ı temsil etti.
Türkiye'nin koltuğuna da Portekiz'deki Coimbra Üniversitesi öğrencileri oturdu.
Norveç, İspanya ve Fas delegeleri olan Türkler, BM'nin çeşitli komitelerinde tartışmalara aktif olarak katıldılar, karar tasarıları üzerindeki çalışmalara, kulis faaliyetine katkıda bulundular.
Elli beş üyeli Özel Siyasi Komite'ye Norveç delegesi olarak katılan Sabancı Üniversitesi'nden İdil Serez'e örneğin kendisinin Norveç delegesi olarak müzakerelerde bir tavır almak için önceden nasıl bir hazırlık yaptığını sorduk. İşte bu egzersizin en güzel ve yararlı tarafı bu. 20 yaşındaki Serez gibi, diğer gençlerimiz de, aylar öncesinden temsil ettikleri ülke hakkında araştırmalar yaptılar, kitaplar, belgeler okudular, diplomatlarla konuştular... Ve böylece o geniş forumda temsil ettikleri ülkenin görüşlerini savundular...
Serez'in deyişi ile bu kendilerine - bilgi sahibi olmanın dışında - daha objektif ve uzlaşıcı olmayı, ortaklaşa çalışmayı ve konsensüse varmayı da öğretiyor. Tabii ayrıca, sonuçta Türk olarak da ülkemizi tanıtma ve başkalarını tanıma olanağını da veriyor...
Gönül arzu ederdi ki, medyamız bu gurur verici ve özendirici olaya yer versin. (Sadece Kanal - 8'in bu konuya "hakkını verdiğini" belirtelim)... Dünyaya açılan ve Türkiye'nin geleceği için hazırlanan gençlerimiz, bunu beklemekte çok haklılar...
Özay Şendir
Küfür çok ayıp, geçmişi yazmak yeter...
6 Haziran 2025
Abbas Güçlü
Yaşadığımız toprakların farkında mıyız?..
6 Haziran 2025
Zafer Şahin
Senin kısmetine Kent Lokantası düştü İstanbul
6 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş tamtamları ile barış olur mu?
6 Haziran 2025
Mehmet Tez
Pink Floyd, Live in Pompeii: Woodstock’ın tam tersi
6 Haziran 2025