Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       GENELKURMAY Başkanı Orgeneral İ. H. Karadayı'nın 4 günlük Rusya gezisinin en önemli yanı, böyle bir ziyaretin ilk kez gerçekleşmiş olmasıdır. Bu, Soğuk Savaşın sona ermesinden sonra, iki ülke arasında başlayan yakınlaşmaya askeri boyutu da eklemiş oluyor.
Bu ziyaretten ne gibi sonuçlar elde edildi?
Önce, gezinin esas amaçlarını anımsamak gerek. Açıkçası, medya bu seyahatin daha çok S - 300 füzeleri sorununu masaya getirmek ve Rusya'yı bundan vazgeçirmek için yapıldığı izlenimini vermiştir. Oysa bu, sadece yan konulardan biri idi.
Esas amaçlar ise şöyle özetlenebilir: 1) Türk - Rus yakınlaşmasını ekonomiden, ticaretten, diplomasiden sonra, askeri alana da yaymak. 2) İki taraf arasında savunma işbirliği ve bu arada Türkiye'nin modern silah temininde "kaynak çeşitlendirme" olanaklarını araştırmak. 3) Nihayet S - 300'lerden PKK'ya, Boğazlardan petrol boru hattı projelerine varıncaya kadar çeşitli konularda, Türkiye'nin düşüncelerini ve gerekli mesajları aktarmak...
* * *
BU amaçların ışığında, Karadayı'nın misyonunu başarılı saymak gerek.
Evet, S - 300'ler konusunda Rus tarafı Türk görüşü doğrultusunda herhangi bir tutum değişikliği yapacağı sinyalini vermedi. Ama zaten bu ziyaretten böyle bir şey beklenemezdi... PKK konusunda da genel ifadelerin dışında herhangi yeni bir güvence elde edilmedi. Bu da Rus askeri liderlerinin taahhüt edeceği bir şey değildi...
Buna karşılık ziyaretin olumlu, hatta somut sonuçları da ortaya çıktı. Bunlardan biri, "mutabakat zaptı"nın imzalanmasıdır. İki tarafın silahlı kuvvetleri arasında eğitimden çevreye kadar çeşitli alanlarda sıkı temaslar öngören bu belge, ilerisi için daha gelişmiş bir askeri işbirliğinin de yolunu açıyor.
* * *
KARADAYI'nın gezisi, Türkiye'nin Rusya'ya modern silah alımı konusunda da olası bir kaynak olarak baktığı mesajını vermiştir. Bu mesaj, Ankara'nın sadece tek kaynağa bağlı kalmama ve bu kaynakları çeşitlendirme politikası doğrultusundadır.
Bunu S - 300'lere bağlı kılmak da söz konusu olamaz. Rusya, Türkiye'nin dev ihtiyaçlarını dikkate alarak bu pazara öncelik verirse, akıllılık eder. Ama Moskova S - 300'leri Kıbrıs'a veya komşu ülkelere satacak diye, Türkiye işine gelen Rus silahlarına talip olmayacak mı? Türkiye'nin başlıca kaynağı ABD'dir. Washington, örneğin Yunanistan'a da bol miktarda silah satmıyor mu? Bu yüzden Türkiye ABD'den silah almaktan vazgeçiyor mu?..
Türkiye ile Rusya arasında ilişkilerin rasyonel bir zemine oturtulması gerekiyor. İki komşu ülkenin ortak çıkarları, çıkar ve görüş farklılıklardan daha fazladır. Karadayı'nın Moskova'da verdiği "rekabet yerine işbirliği" mesajı bu yeni politikanın ana hedefi olmalıdır...

ENDONEZYA Başkanı Suharto'nun, ABD Dışişleri Bakanı Albrihgt'ın kendisine yaptığı "devlet adamına yakışır şekilde hareket etmesi" - yani istifa etmesi - çağrısından birkaç saat sonra, 32 yıl sürdürdüğü görevinden çekildiğini ilan etmesi, bir raslantı mı? Olabilir. Ama 76 yaşındaki otoriter Başkan'ın nedeni ne olursa olsun, istifaya karar vermekle doğru tercihi yaptığı muhakkak...
Gelişme halindeki ülkelerin çoğunun liderleri gibi, Suharto da, bir yandan insan haklarını hiçe sayan, ailesini zenginleştiren ve yolsuzluklara göz yuman bir diktatör, öte yandan da hızlı bir kalkınma sağlayan, ülkesinin modern çağa ve uluslararası camiaya sıçramasına önayak olan bir devlet adamı olarak anılacaktır.
Daha düne kadar sevilip sayıldığı sanılan Sharto'nun, son aylarda sokaklara dökülen insanların nefret ettiği ve çekilmesini istediği bir Başkan durumuna düşmesinde, son mali krizin tahribatı kadar, artık sabrı taşıran siyasal baskılar ve yolsuzluklar da rol oynamıştır. Suharto başta orduya olan güveninin de, "sokağın gücü" karşısında erozyona uğrayacağını, içte olduğu kadar dışta da - ve bu arada ABD'de - desteğini kaybedeceğini sezmiştir.
Hafta başında çekilmeyeceğini söyleyen Suharto, dün sabah doğru seçimi yapmış, ulusuna ve dünyaya iyi bir sürpriz yapmıştır. Endonezya böylece iç kavgadan geri dönmüştür.
Bakalım "geçici" sayılan yeni Başkan Habibi, ülkesini şimdi doğru yola taşıyabilecek mi?


Yazara E-Posta: S.Kohen@milliyet.com.tr