Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       ULUSLARARASI Basın Enstitüsü IPI'nın yıllık konferansının açılışında, ev sahipliği yapan Rus gazetecilerinden Alexander Pumpianski, şöyle bir espri yaptı: "Buraya düzeni değil, kargaşayı görmeye geldiniz. Sizin ilginizi çeksin diye hükümeti değiştirdik, maden işçilerini ayağa kaldırdık, Dağıstan bölgesinde isyan çıkarttık. Başka ilginç haberlerimiz de olacak. Burası, gazeteciler için bir cennet. Siz şimdi bir cennete gelmiş bulunuyorsunuz"!..
Bu sözleri dinlerken düşündük: Eskiden (aslında 10 yıl önce) hangi Rus, resmi bir toplantıda, dünyanın dört yanından gelen gazetecilerin önünde böyle konuşabilirdi?
İfade özgürlüğü alanında Rusya'nın son birkaç yılda kaydettiği değişim, gerçekten şaşırtıcı. Bunu gazetecilerden bürokratlara, öğrencilerden işadamlarına kadar, toplumun çeşitli kesimlerinden insanlarla konuşurken açıkça farkediyorsunuz.
Hatta - belki eski dönemdeki baskılara tepki olarak - yöneticileri, sistemi, izlenen politikaları eleştirmek bir nevi moda oldu! Şimdi özel ellerde bulunan (ve giderek tekelleşen) gazeteler ve televizyonlar bu yeni trend'in başını çekiyor.
Aslında bu, olumlu bir gelişme. Ne var ki, demokrasiye yeni ayak uyduran bir ülke olarak Rusya'da da, ifade özgürlüğünün ölçüsünü konuşanlar da var.
Birkaç hırslı "yeni zengin"in yönetimindeki basında, zaman zaman uydurma veya kasıtlı haberlerin ve yazıların çıkması, "ifade özgürlüğü" ile "sorumluluk" sorununu tartışmaya açıyor. Hükümet şimdi "sorumsuz" yayınları önlemek için birtakım yasal düzenlemeler getirmeyi planlıyor. Ama o zaman da, basın özgürlüğünü zedelemiş olacak ve eleştiriler bu konuya yönelecek...
Bu bir hafta içinde, IPI toplantıları sırasında, bizlere hitap eden Başkan Boris Yeltsin'den Başbakan Sergey Kriyenko'ya, Moskova Belediye Başkanı Yuri Lujkov'dan Komünist Partisi lideri Gennadi Zuganov'a kadar, çeşitli yöneticilerin, bir yandan özgürlüğü savunurken, diğer yandan basının bugünkü tutumunu sert şekilde eleştirmeleri ve yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirtmeleri, hayra pek alamet değil!..
* * *
YELTSİN'in birdenbire eski Başbakan Çernomırdin'i azledip yerine 35 yaşındaki Kriyenko'yu getirmesi olayını, Ruslar da henüz hazmetmiş değil. Pek çok insan bunu, Cumhurbaşkanı'nın, anayasanın kendisine verdiği geniş yetkileri kullanarak, kişisel isteğini empoze ettiği şeklinde görüyor.
Kriyenko'ya, panel sırasında soruldu: "Bu tayin, Batı'yı şaşırttı. Ya sizi?.." Genç Başbakan'ın yanıtı: "Batı ile görüşlerimiz aynı. Beni de şaşırttı!.." Peki, yeni hükümet, özellikle ekonomide nasıl bir politika izleyecek? Cevap: "Bu hükümet, eskisinin devamıdır. Daha önce ekonomide girilen yoldan gidilecek"...
Bu açık sözler de, hükümet değişikliğinin, daha çok Yeltsin'in politik hesaplarından kaynaklandığı izlenimini güçlendiriyor.
Kriyenko'nun başarı şansı da tartışma konusu. Ülkeyi, meslektaşımız Alexander Pumpianski'nin deyişi ile "bugünkü kargaşa"dan kurtarmak, çok zor bir iş.
Zorluklardan biri de, - son 2 - 3 günde çok ciddi bir krize giren ve çöküntünün eşiğine gelen - ekonomiyi düzeltmek isterken, şimdiki bozuk düzenin unsurlarını oluşturan güçlerle karşı karşıya gelinmesidir. Bu güçlerden biri, mafya, diğeri de bürokrasidir.
Dünkü yazımda mafyanın Rusya'nın günlük yaşamına her alanda ve her düzeyde nasıl girdiğini ve hakim duruma geldiğini anlatmıştım. Mafya ile iş çevreleri de iç içe... Bir ekonomist olan "Yabloko" Partisi lideri Grigori Yavlinski, Rusya'daki sistemi "hırsız - baron kapitalizmi" ve bir nevi oligarşi olarak nitelendiriyor.
İşadamlarının ve de bir kısım bürokratların (hatta üst düzey subayların) devleti peşkeş çekerek, dolandırarak, kazıklayarak milyarlık servetler elde ettikleri, bilinen bir gerçek. Başbakan Kiriyenko'ya soruldu: Özelleştirme sürecinde, bazı kamu iktisadi kuruluşlarının, reel değerlerinin sadece yüzde birine satıldığı doğru mu? Yanıtı: "Özelleştirmenin arzettiği bazı sorunlar var. Piyasa ekonomisine, arz - talep hakimdir. Bu fabrikaların ucuza satılmasının nedeni de budur."
Ne var ki, çok kimse bu "arz - taleb"in "baron"ların, mafyanın etkisinde olduğunu biliyor. Bürokrasi de "işbirlikçi" davranıyor. Hükümet de bunu engelleyemiyor...
* * *
HASILI, Rusya'da rejim değişti, insanlar düşüncelerini rahat ifade ediyorlar, pek çok şeyi eleştirebiliyorlar. Serbest piyasa ekonomisi hakim: Özel teşebbüs kapıları açık... Bu büyük bir değişim...
Ama "eski zihniyet" ve bürokrasi devam ediyor. Buna şimdi bir de mafya ekleniyor.
Bu kısa dizimizin son cümlesi olarak, Zyuganov'un şu sözünü nakledelim: "Yeni Rusya'nın içinde eski Rusya da var"...




Yazara E-Posta: S.Kohen@milliyet.com.tr