Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İki taraf da diyaloğun sürdürülmesinden yana... İran yönetimi Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’ndan (UAEK) geçenlerde yaptığı teklife cevap beklediğini bildiriyor. UAEK yetkilileri ise, geçen ekimde nerdeyse mutabık kalındığı sanılan palanın hâlâ masada olduğunu söylüyorlar...
Dış görünüşte iki taraf da diyaloğu kesmek istemiyor; ama görüşmeler yapıldığı zaman da bu bir “sağırlar diyaloğu”na dönüşüyor!
Geçen ekim ayında gerçekten bir anlaşmanın eşiğine gelinmişti. İran, barışçı amaçlarla (özellikle hastanelerde) kullanılacak izotoplar için, yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirme işleminin Rusya’da veya Fransa’da yapılmasını kabul ediyor gibi görünmüştü. Ama sonradan Tahran’dan farklı işaretler gelmeye başladı.
Bu kez Ahmedinecad yönetimi uranyum zenginleştirme işini İran’ın bizzat yapacağını ilan etti. İran şimdi bu yönde adım adım ilerliyor. Önceki gün İran Atom Enerjisi Kurumu’nun başkanı Ali Ekber Salih, önümüzdeki yıl içinde, uranyumu yüzde 20 zenginleştirecek olan iki merkezin kurulacağını açıkladı. Bu İran’ın nükleer programını kendi olanaklarıyla yaşama geçirme planının ilk aşamasını oluşturacak.
Tahran şimdi kendinden daha emin, uluslararası camia karşısında daha katı bir duruşla, çizdiği yolda yürüyor.

Güven eksik
Ayetullah Hamaney başta olmak üzere, İran liderleri bu programın sırf barışçı (örneğin tıbbi) amaçlar taşıdığını söylüyorlar. Ama uluslararası camia bu söylenenlere inanmıyor, daha önce nükleer programıyla ilgili faaliyetini gizlediği için İran liderlerine güvenmiyor.
BM’nin bir organı olan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, İran’ın şimdi yüzde 20 ile başlattığı uranyum zenginleştirme işlemini, yüzde 90’lara kadar çıkarmak suretiyle ilerde bir nükleer silah imal edebileceğini düşünüyor.
İran’daki nükleer faaliyeti yerinde çok yakından izleyen 151 üyeli kurumun geçen hafta hazırladığı bir rapor, İran’ın niyetleri konusunda bir alarm işareti veriyor. Rapor, elde edilen son bulgulara dayanarak İran’ın giderek nükleer silah geliştirme kapasitesine ulaşmakta olduğunu ve bunun büyük kaygı yarattığını belirtiyor.
Kurumda etkin konuma sahip bir Amerikan kaynağı, dün İstanbul’da bir grup gazeteciyle düzenlenen toplantıda, mart ayı başlarında Türkiye’nin de dahil bulunduğu Direktörler Komitesi’nde ele alınacağını söylerken, bir yandan da geçen ekimde görüşülen planın hâlâ masada olduğunu hatırlattı.
Ne var ki, İran’ın hele yeni giriştiği nükleer faaliyetten sonra bu plana geri dönmesi ihtimali çok zayıf. Aynı kaynak İran makamlarının UAEK’nin uzmanlarının bu ülkedeki faaliyeti izlemelerini de giderek zorlaştırmakta olduğunu, bunun da Tahran’ın nükleer silah üretme niyetleri konusundaki şüpheleri daha da artırdığını belirtti.

Türkiye’den beklenen...
UAEK’nin raporu ve önümüzdeki günlerde bununla ilgili yapılacak açıklamalar, mart ayı içinde Güvenlik Konseyi’nden İran’a karşı ağırlaştırılmış yaptırımlar kararının çıkarılması için bir zemin oluşturacaktır.
Bütün bunlar İran’la ilgili krizin ve gerginliğin tırmanacağının işaretleri. Türkiye bu tırmanışı engellemek için devrede.
Aynı diplomat, Ankara’nın çabalarını övdü ve İran’ın ikna edilmesini beklediğini söyledi. İlginç olan nokta, İran Dışişleri Bakanı’nın da Türkiye’nin Batılıları ikna etmesini beklediğini söylemesidir...