Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Davetliler "Saray"ın kapısında mehter davulları ile karşılandı. Terasta şampanya içilirken, fasıl müziği dinlendi. Saray’ın balo salonunda önce Guatelli Paşa’nın Sultan Abdülmecid için bestelediği "Padişah Marşı" çalındı; daha sonra Sultan Abdülaziz’in "Valse Davet" ve Necmettin Paşa’nın polkası ile, dans faslı açıldı. Ardından yemek salonuna geçildi ve klasik Türk mutfağının spesiyaliteleri sunuldu...
Bu muhteşem "Osmanlı Balosu"nun gerçekleştiği mekân, bir "Saray"; ama vaktiyle büyükelçilik, şimdi de başkonsolosluk olan İstiklal Caddesi’ndeki "Hollanda Sarayı"...
Yani çoğu yabancı büyükelçi ve başkonsolos olan seçkin 80 konuğa 19. yüzyıl Osmanlı kültür ve geleneğini yaşatan "olay"ın ev sahibi, Hollanda.
Hollandalıları bu daveti Osmanlı motifli bir balo şeklinde düzenlemeye sevk eden neden, 1859’da büyük bir yangından sonra inşa edilen "Hollanda Sarayı"nın son olarak restore edilerek hizmete girmesini kutlamaktı.
Büyükelçi Gosses - van Simmeren van der Weerd ve Başkonsolos Jan A. M. Giesen’in yaratıcı çabaları sonunda gerçekleşen bu balo ile, 400 yıllık Türkiye - Hollanda ilişkilerinde önemli bir yeri olan - "Hollanda Sarayı"nda, o dönemin havası yeniden canlandırılmış oldu...
***
YENİ şekli ile "Hollanda Sarayı"nın açılış törenine, Hollanda Veliaht Prensi ile Prenses Maxima’nın katılması planlanmış, ona göre hazırlıklar yapılmıştı.
Ancak, Türkiye’deki "talihsiz" bir olay ve bunun Hollanda’da yarattığı geniş tepki yüzünden, Prens son dakikada seyahatini iptal etti.
1995’te üç Hollandalı kadın turiste tecavüz eden, bunlardan birini de öldüren "Alanya sapığı" Hakan Karayavuz’un, müebbet hapis cezasını çektiği cezaevinden 30 Mayıs’tan sonra af yasasından yararlandırılarak tahliye edilmesi, Hollanda’yı ayağa kaldırdı. Hollandalılar bu olay karşısında büyük infial duydular. Hollanda basını çok sert tepki gösterdi. Kamuoyunun bu hassasiyetini dikkate alan Prens de olayı protesto etmek için Türkiye gezisini iptal etti.
Bu arada - tepkilerin de etkisi ile - Türkiye’de adli makamlar devreye girdi ve Karayavuz’un salıverilmesinde bir "hesap hatası" yapıldığını kabul etti! Sonunda mahkûm yakalanarak tekrar hapse kondu.
Ama bu arada olan da oldu. Türkiye’nin dışarıdaki imajı sarsıldı. Daha açık bir deyişle, bu "hata" yüzünden Türkiye (içeride de, dışarıda da) rezil duruma düştü...
***
BU vesile ile şunu da belirtmek gerek: "Alanya sapığı"nın salıverilmesi Türkiye’de her nedense sıradan bir olay veya basit bir hata muamelesi gördü. Hollanda basınının gösterdiği ilgi karşısında bizim medyanın ilgisizliği, dikkat çekici. Bu vahim hata nasıl yapıldı? Sorumlular kim? Onlara karşı ne işlem yapılıyor? Bu konuda çıt yok...
Buna rağmen şimdi Türk ve Hollanda diplomatları bu nahoş deneyimi geride bırakmaya çalışıyor. Nitekim Veliaht Prens’in bu yıl içinde Türkiye’ye gelmesi için çalışmalar da yapılıyor.
Neyse ki, Türk - Hollanda dostluğu - ve çeşitli alanlardaki yakın işbirliği - bu "mini krizi" aşabilecek güçte.
Önceki gece "Hollanda Sarayı"nda sergilenen tablo, bunun canlı bir örneği...