Bunun açık yanıtı şu: Fazla bir şey değil. Türk ve Yunan Dışişleri bakanları da bunu s"ylüyor zaten. Bu geziden anında somut sonuçlar beklememek lazım. Ne Cem'in, ne Papandreu'nun elinde durumu hemen düzeltecek sihirli bir değnek yok. İki hafta "nce bütün umutların bağlandığı ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın elinde de b"yle sihirli bir değnek yoktu. Olsaydı, Washington'a eli boş d"nmezdi... O halde Cem ile Papandreu neden b"yle nerede ise "imkansız bir misyon"u üstlenip b"lgeye gittiler? İki taraf da bundan, hem b"lgede çatışmaların durdurulması ve barışın kurulması açısından, hem de kendi ülkelerinin çıkarları açısından yarar g"rmüştür.* * * NEDİR bu yararlar?1. Şimdiye kadar ABD - ve hele AB - krizi ç"zemedi. Ama çabalar devam ediyor. Buna konumu müsait olan, s"zü dinlenen kim varsa, devreye girmesi iyi olur. Türk ve Yunan diplomasisinin - sınırlı dahi olsa - b"yle bir imkanı var. Bir Türk yetkilisinin deyişi ile, "beklenti çıtasını yüksek tutmazsak, bu misyondan çıkabilecek mütevazı bir sonuç, yani ek bir katkı da, değer taşır"...2. Olayı bir de tersinden düşünelim: Cem - Papandreu misyonunun ne sakıncası olabilir ki? Başarılı olmazsa herhalde kimse Ankara'yı ve Atina'yı suçlamayacaktır. Aksine herkes iki ülkeyi en azından iyi niyetle gayret sarf ettiği için kutlayacaktır. Nitekim daha misyonun başında ABD, AB - ve ayrıca Mısır gibi "nde gelen Arap ülkeleri - desteklerini ifade etmiştir. 3. Türkiye ve Yunanistan'ın b"yle "hayırlı" bir misyon için el ele vermesi, uluslararası camiayı şaşırtmıştır. İki "rakip" ülke, aralarında ciddi bazı sorunlar olduğu halde, yapıcı bir "diyalog" kurmuştur. Bunun sembolik bir anlamı vardır. Dün "Associated Press" bu noktayı belirtirken "henüz birkaç yıl "ncesine kadar b"yle bir ortak girişim tahayyül bile edilemezdi" ifadesini kullandı. İşte, Cem ve Papandreu'nun dünyanın en karışık b"lgesinde temaslarını yaparken, "siz de bizim gibi yapın, diyalog kurun ve anlaşmazlıklarınızı konuşarak ç"zmeye çalışın" mesajını verecektir. 4. İki tarafın da tabii kendi çıkarları doğrultusunda bazı kazançlar hesapladığı da açık. Türkiye b"ylece kendi kamuoyunun da isteğine uyarak, Otadoğu'da bir şekilde devreye girmiş oluyor. Bunun AB üyesi Yunanistan'la birlikte yapılmış olması, AB'ye de Türkiye'nin konumunun ve rolünün "nemi ile ilgili bir mesaj da g"nderiyor. Kısacası, bu misyon Türkiye için deyim yerinde ise etkin bir "PR" yani "halkla ilişkiler" işlevi de g"rüyor...* * * CEM ve Papandreu'nun taraflara sunacağı bir barış planı yok. Ama dile getirecekleri bazı tavsiyeler var. Bunun başında da, yukarıda belirttiğimiz gibi, diyaloğu bir an "nce başlatmaları geliyor.Tabii bunun büyük zorlukları var: Ama esas olan, İsrail - Filistin diyaloğunun bir şekilde başlaması ve ""ncelikli" sayılan sorunlara ç"züm arayışının, siyasal ç"züme y"nelik müzakere sürecine "paralel" olarak yürütülmesidir. Tıpkı Türk - Yunan ilişkilerinde olduğu gibi... Tabii ki, Türk - Yunan anlaşmazlığı İsrail - Filistin sorunlarından farklı. Ama kriz y"netiminde ve ç"züm arayışı y"nteminde, herkesin birbirinden esinleneceği ve yararlanacağı noktalar vardır... skohen@milliyet.com.tr Cem - Papandreu ikilisinin nihayet gerçekleşen Ortadoğu misyonundan ne beklenebilir?
Özay Şendir
Küfür çok ayıp, geçmişi yazmak yeter...
6 Haziran 2025
Abbas Güçlü
Yaşadığımız toprakların farkında mıyız?..
6 Haziran 2025
Zafer Şahin
Senin kısmetine Kent Lokantası düştü İstanbul
6 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş tamtamları ile barış olur mu?
6 Haziran 2025
Mehmet Tez
Pink Floyd, Live in Pompeii: Woodstock’ın tam tersi
6 Haziran 2025