Sami Kohen
AB Komisyonu'nun Türkiye'yi aday kapsamının dışında tutan, buna karşılık Güney Kıbrıs'a tam üyelik kapısını açan raporları, Ankara'yı iki alanda birden yeni bir mücadele başlatmak durumu ile karşı karşıya bırakıyor.
Bu alanlardan biri, Türkiye'nin üyelik başvurusu ile ilgili.
Bunda hedef, Komisyon'un ortaya koyduğu olumsuz görüşleri çürütmek ve sonunda esas kararı verecek olan üye ülkelerin hükümetlerini Türkiye'yi de adaylar listesine alması için sıkıştırmaktır.
İkinci mücadele kulvarı, Komisyon'un Kıbrıs'ın üyeliği lehindeki tavrı ile ilgili.
Bunda da hedef, AB'nin önümüzdeki yıl Kıbrıs Rum Yönetimi ile müzakere sürecini başlatmasını önlemektir.
Her iki alanda da, dün Ankara'da özellikle Dışişleri Bakanlığı'nda yoğun çalışmalar başladı. İlk tepkiler AB camiasına duyuruldu. Kıbrıs konusunda - Başbakan Yardımcısı Ecevit'in ağzından - uyarılar yapıldı.
Önümüzdeki günlerde, belirlenecek stratejiye göre, yeni bir hareket planı uygulamaya konacak...
* * *
DÜN de belirttiğimiz gibi, AB Komisyonu'nun raporlarındaki görüşler nihai karar değil, tavsiye niteliğindedir. Esas karar, üye ülkelerin önümüzdeki Aralık'ta Lüksemburg'da yapacağı zirve toplantısında alınacak ve kesinleşecektir.
Dolayısıyla Türkiye, zirvede Komisyon'un görüşlerinden farklı - ve daha olumlu - bir karar alınmasını sağlamak için bir dizi girişimde bulunabilir.
bunun için 4 - 5 aylık bir zaman var.
Tabii bu konuda önemli olan, Yılmaz hükümetinin AB politikasına (yani adaylık mücadelesine) ne kadar değer verdiğidir.
Dışişleri Bakanı Cem'in konuşmalarından, AB ile bütünleşme hedefinin, bugünkü hükümetin dış politikasının önemli bir unsuru olduğu açıkça anlaşılıyor. Böyle bir kararlılık olduğuna göre, Ankara'nın adaylık şansını güçlendirmek için bir dizi temas, ziyaret, vs. başlatması beklenir.
Ne yazık ki Komisyon'un tavrı, Türkiye'nin genelde AB'ye olan güvenini bir kez daha sarsmıştır. Özellikle Komisyonun, başvuru sahibi ülkeler arasında - Türkiye'nin aleyhinde - yanlış ve ayrımcı değerlendirmeler yapması, AB çevrelerinde hala bilgisizliğin veya önyargının hakim olduğunu ortaya koyuyor.
Ne var ki, nihai karar aşamasına gelinmediğine göre, Türkiye'nin mücadelesini sürdürmesi gene de en akılcı yoldur. Şu sırada pes etmek veya şimdiye kadar katedilen mesafeyi yok edecek bir geriye dönüşü seçenek saymak yanlış olur. Komisyonun tavsiyeleri her zaman, Konsey tarafından kaale alınmaz. Örneğin Yunanistan, Komisyon'un aleyhteki raporuna rağmen, üyeliğe kabul edilmişti...
Türkiye'nin AB'yi ikna kampanyasını sürdürürken, yapması gereken bir başka şey de, içerde siyasal reformları (yani demokratikleşmeyi) hızla gerçekleştirmektir. Yeni Hükümetin bu yöndeki beyanlarını hemen uygulamaya koyması, kuşkusuz AB'ye verilmek istenen mesajlara güç kazandırmış olacaktır...
* * *
AB Komisyonu'nun "Kıbrıs Cumhuriyeti" ile üyelik müzakerelerinin 1998'de başlatılmasına yeşil ışık yakması - raporunda belirtildiğinin aksine -
çözümü hızlandırmayacak, aksine engelleyecektir.
Bu kararın hukuki bakımdan yanlışlığı bir yana, siyasal bakımdan uygunsuzluğu da ortada. Bir kere bu tavır birçok AB ülkesinin yetkililerinin "çözüm olmadan Kıbrıs'ın üyeliği görüşülmez" şeklindeki sözüne ters.
Ayrıca, zamanlama olarak bundan daha sakat bir davranış olamazdı. New York'ta Kıbrıs görüşmeleri başlamışken, Madrid'de Türkiye ile Yunanistan arasında yeni bir hava yaratılmışken, Türkiye'nin ve KKTC'nin konu ile ilgili hassasiyeti bilinirken, Komisyonun Kıbrıs Rum yönetimine "buyrun" demesi, vahim sonuçlar yaratabilecek hatalı bir harekettir.
Bu sonuçlardan biri, Kıbrıs görüşme sürecinin kesilmesi, yani çözüm şansının ortadan kalkması olabilir. Diğer olası bir sonuç da, KKTC ile Türkiye'nin "bütünleşme"ye gitmesi ve böylece adanın iki hasım kesime bölünmesidir.
Umarız AB'nin nihai kararı, Komisyonun görüşü doğrultusunda olmaz.
Olursa gerçekten çok şey - olumsuz yönde - değişebilir. Kıbrıs'ta yeni gerginlikler çıkabilir, Türkiye'nin tavrı sertleşebilir, bölgede dengeler sarsılabilir...
Bunu dostlara anlatmak Türk diplomasisine düşüyor. Anlamak da AB yetkililerine!..
Yazara EmailS.Kohen@milliyet.com.tr