Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Büyük Millet Meclisi'nde bazı milletvekillerinin AB konusunda bilgilendirilmedikleri ve hatta devre dışı bırakıldıkları yolundaki şikayetleri, yerinde. Gerçekten Ulusal Program'ın hazırlanması sürecinde Meclis'e bilgi verilmedi, parlamenterlerin görüşü alınmadı.
Muhalefetin bu haklı eleştirisine karşı "siz de iktidarda iken, Gümrük Birliği müzakereleri sırasında Meclis'i dışladınız" tarzındaki argüman, saçma. Kötü misal, emsal olamaz.
Ama ne yazık ki, öteden beri Meclis önemli dış politika konularında - ve hatta hayati kararların alınması sürecinde - hep yok farz edilir, doğru dürüst bilgi verilmez, tartışma açılmaz, fikir alınmaz...
Neden? Dış politikada ve özellikle AB konusunda deneyimli milletvekili Bülent Akarcalı'nın deyişi ile "Bu, Osmanlıdan beri süregelen bir alışkanlık... Yönetenler, Meclis'i adam yerine koymuyorlar"... Bunun partilerin siyasal yapısı ile de ilgisi var. İktidar partileri aldıkları kararların kendi iç disiplini ile, nasıl olsa Meclis'te onaylanacağından emin oluyorlar...
* * *
KUŞKUSUZ bu yanlış bir davranış. AB Ulusal Programı'nın kesinleşmeden önce Meclis'in de görüşünün alınması gerektiğini savunanlar haklı. Ancak, bunu şimdi bir eleştiri olarak dile getirmektense, daha önce bir talep olarak duyursalardı, daha isabetli olmaz mıydı?
Akla şu soru da geliyor: Konu gerçekten Meclis gündemine getirilseydi, Ulusal Program'ın daha mükemmel şekilde çıkmasına katkıda bulunacak yapıcı görüşler, tavsiyeler, öneriler olacak mıydı? Yoksa (daha önceki bazı dış politika müzakerelerinde görüldüğü gibi) alışılagelen siyasi retorik mi tekrarlanacaktı?
Neyse, bunları geride bırakıp ileriye bakmalı. Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın geç de olsa bu konuda Meclis'e bilgi vermesi, AB ile bütünleşme sürecinde Meclis'in rolünün önemini belirtmesi cesaret verici bir gelişme.
Gerçekten Ulusal Program'ın öngördüğü pek çok yeni yasa ve pek çok yasa değişikliği, şimdi Meclis gündemine gelecek. Bunları bir an önce çıkartmak ve böylece AB üyelik müzakereleri yolunu açmak, artık parlamenterlerin elinde.
* * *
MECLİS bu tarihi sorumluluğu üstlenmeye hazırlanmalı.
Bunun için her şeyden önce parlamenterler AB'yi daha yakından tanımaya çalışmalı, Katılım Ortaklığı Belgesi'nin ve Ulusal Program'ın içeriğini iyi değerlendirmelidir.
Bulgaristan dahil, diğer aday ülkelerin parlamentoları, gerçekten büyük bir kararlılık - ve hızla - AB "müktesebat"ının koşullarını yerine getirmişlerdir.
Şimdi hükümetten beklenen, Meclis'i en kısa zamanda devreye sokmasıdır. Meclis'ten de beklenen, bu işe hemen ciddi şekilde sarılmasıdır.
Bülent Akarcalı'nın önerdiği gibi, Meclis'te bir "AB İhtisas Komisyonu"nun kurulmasında yarar vardır. Bu, Meclis'in daha hızlı ve etkin biçimde yasal düzenlemeleri gerçekleştirmesini kolaylaştıracaktır.
Ulusal Program'ın uygulama etabında, zamanla yarış başlıyor artık...