Bir diplomatın meslek hayatında en büyük terslik, yeni atandığı ülkede, ilişkileri geliştirmeye yönelik çalışmalarına tam başlayacak iken, tatsız bir olayın meydana gelmesidir.
Dışişleri Bakanlığı müsteşarı olarak görevini tamamlayıp Britanya'ya yeni Büyükelçi olarak giden Korkmaz Haktanır'ın işte böyle bir şansızlığı oldu.Deneyimli diplomat, 31 Mart'ta Londra'ya vardı. Tabii ilk iş olarak akreditasyon işlemi ile meşgul oldu. Bu formaliteler yeni bitmişti ki, geçen çarşamba gecesi, İstanbul'da 2 İngiliz'in ölümü ile sonuçlanan o talihsiz olay çıktı.
O günden beri yeni Büyükelçi'nin gündeminde bu olayın yarattığı zincirleme tepkiler ve etkiler var. Haktanır İngiliz Dışişleri Bakanlığı'ndan emniyet örgütüne kadar ilk temaslarını ve ilk demarşlarını bu konu üzerinde yapıyor.
Başta 2 İngiliz'in öldürülmesinin özellikle basında yarattığı sansasyonel ve olumsuz yayınlar vardı. Ardından bazı İngiliz fanatiklerinin Britanya'da yaşayan Türklere karşı giriştiği saldırılar geldi. Başta Leeds'te oturan 100 Türk olmak üzere, Birleşik Krallık'ta 200 bini bulan (TC'li ve KKTC'li) Türk toplumu, şimdi kaygı ve korku içinde.
Büyükelçi şimdi bu olayların daha da tırmanmaması ve özellikle İngiliz makamlarının Türklerin güvenliğini sağlaması için gereken girişimleri yapmakla meşgul...* * *
HAKTANIR, İngiliz resmi makamlarının tutumundan memnun.
Gereken önmeler alınıyor. Halkın büyük kesimi - ve bu arada ciddi gazeteler - sağduyulu davranıyor, özeleştiride bulunuyor ve bu olayın ikili ilişkilere gölge düşürmemesini istiyor.
Ancak rövanş maçı, hala büyük bir tehlike arzediyor. Haktanır, "en iyi çözüm, bu maçın başka bir yerde oynanmasıdır" diyor. "Eğer mutlaka Leeds'te oynanacaksa, vatandaşlarımız pek heves etmesinler. Hadise çıkarsa çok üzücü olur"...
Bir avuç insanın bir maç vesilesi ile birbirine girmesi, iki ülkenin ilişkilerine ve çıkarlarına büyük zarar verebilir.
Nitekim İngiltere'den bu yıl bir milyon turist beklenirken, son gerginliğin bazı iptallere yol açtığı görülüyor.
Haktanır'ın "inşallah bu zor günleri atlatırız" dedikten sonra ortaya koyduğu çok isabetli bir görüş var:
"Sporla ilgili şiddeti derinliğine incelemek zamanı geldi..."
İngiltere'de, ciddi basının da katkısı ile, böyle bir inceleme ve arayış başladı.
Şimdi Türkiye'de de bunu yapmak lazım. Unutmamalı ki bu tür şiddet olayları sadece yabancılarla maç yapıldığı zaman meydana gelmiyor. Hatta daha da fazlası, yerel karşılaşmalarda oluyor. Artık birilerinin buna "dur" demesi gerek...
* * *
BİZİM Londra'daki Büyükelçimiz gibi, Britanya'nın Ankara'daki Büyükelçisi de, bu son olayların ağır baskısı altında. Türkiye'yi iyi tanıyan, Türkçe konuşan deneyimli Büyükelçi David Logan da, son günlerde tüm dikkatlerini iki İngiliz'in öldürülmesinden sonraki olaylar zincirine çevirmek zorunda kaldı. O da sürekli olarak Türk makamları ile bu konu üzerinde temasta.
Bütün huzursuzluğa rağmen, onu tek memnun eden husus, Türk halkının geniş kesiminin olup bitenlere karşı çıkmasıdır.
"Okul öğrencilerinden milletvekillerine, spor dünyasından iş alemine kadar, pek çok insandan aldığım tepkiler beni çok cesaretlendirdi" diyor İngiliz diplomatı. "Britanya'da gereken tüm önlemler alınıyor. Orada yaşayan Türklerin güvenliğinin ve çıkarlarının zarara uğramamasına dikkat ediliyor"...
Büyükelçi'nin en büyük üzüntüsü, bu tatsız durumun, tam da "Türkiye - Britanya 2000" adlı bir işbirliği programının ortaya atıldığı sırada çıkmasıdır. "Daha geçenlerde kampanyayı açmıştık. Altı ay içinde Britanya'dan işadamlarından oluşan 22 heyet gelecek. Bu bir rekor... Aynı şekilde bu yıl İstanbul Festivali'ne en geniş katılım Britanya'dan gerçekleşecek...
Umarım sporla ilgili şiddet bu çabaları gölgelemez."
Türkiye'nin gerçek çıkarlarını düşünen herkesin katılacağı bir dilek ve umut bu...
Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr