Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


KKTC'de seçim "tamam mı, devam mı" noktasında odaklanıyor.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş bu sloganı daha önceki kampanyalarda da kullanmış, her seferinde de seçmenden "devam" sinyalini almıştır.
Ya bu kez ne olacak?
Bu akşam sandıktan çıkacak sonucu şimdiden kestirmek olanaksız. KKTC'de bu kez sağlıklı bir kamuoyu araştırması yapılmadığı gibi nabız yoklamaları da güvenilir veriler sağlayamadı. Bu nedenle gözlemcilerin çoğu, "bu iş ortada" demekle yetiniyor.
Bu, seçimlerin ilk turundan sonuç alınamamasının çok muhtemel olduğu anlamına geliyor.
İlk turda 8 adaydan 6'sı elenince, haftaya gerçekleşecek ikinci turda Denktaş, Ulusal Birlik Partisi lideri Başbakan Derviş Eroğlu ile karşı karşıya kalacak.
O turda Denktaş'a "devam" denecek mi? Bunu da tahmin etmek zor; ama o zaman rakibini yenme şansı daha büyük.
Böyle olursa, son çeyrek yüzyılda Kıbrıs Türk'ünün liderliğini üstlenen 76 yaşındaki Denktaş, 2005 yılına kadar yönetimde kalabilecek...
* * *
DENKTAŞ'a karşı Eroğlu'nun ve diğer rakiplerinin seçmene sunduğu tercih şudur: "Devam mı, değişim mi?"
Eroğlu'na göre "Denktaş devri" artık kapanıyor. Halk bunca yıl sonra yeni bir lider görmek istiyor. Değişim teması, bu kampanyada çeşitli biçimde, diğer adaylar tarafından da işlendi.
Değişim iki unsur içeriyor: Biri lider, diğeri ise politikalar ile ilgilidir.
* Lider olarak Denktaş'ın deneyimi, karizması, ulusal ve uluslararası alandaki ünü ve itibarı tartışılmaz. Açıkçası hiçbir aday Denktaş'ın bu "nitelikler demeti"ne sahip değildir.
Ama pek çok demokratik ülkede görüldüğü gibi, halk bazen çok uzun yıllar iktidarda gördüğü lideri değiştirmek, yenisini denemek arzusunu duyuyor.
* Politikalara gelince, Denktaş ile diğer adaylar arasında
- özellikle Kıbrıs sorununun nasıl çözümlenmesi gerektiği hususunda - hatırı sayılır farklılıklar vardır. Gerçi belli başlı adaylar temelde konfederal bir çözümden yanadır; ama bu konuda örneğin Eroğlu'nun tavrı daha katı, Mustafa Akıncı'nın tutumu ise daha esnektir.
Seçmenlerin bir kısmının adayların kişiliğine, bir kısmının da benimsedikleri politikalara göre oy vereceği açık. Sonuç alındıktan sonra bunun derin bir incelemeye tabi tutulmasında yarar vardır.
* * *
BU seçimler, Kıbrıs sorununun cesur tavırlar ve kararlar gerektiren bir dönemde yapılıyor. Uluslararası camia - başta ABD olmak üzere - çözüm için seferber olmuş durumda. 23 Mayıs'ta New York'ta dolaylı görüşmelerin üçüncü turu yapıldığında, artık bazı "öneriler" (planlar dememek için) masaya gelecektir. Güney Kıbrıs'ın AB üyeliği konusu da, Türk tarafını zora sokan ve daha yaratıcı ve pragmatik davranmasını gerektiren bir durum yaratıyor...
Açıkçası iki güçlü adaydan Denktaş'ın bu konuda da üstünlüğü tartışılmaz. Başlamış olan sürecin devamlılığı açısından da, Denktaş avantajlı durumdadır. Bir de şunu da unutmamak gerek: Yaşamının yarısını Kıbrıs davası uğruna harcayan Denktaş, herhalde iktidardaki "son şans"ını, bu işin bir sonuca bağlandığını, yani "çözümü görmek" için kullanmaya büyük özen gösterecektir...


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr