Tam 5 yıl önce bugün, ABD Irak’a karşı savaş açtığı zaman, Bush yönetiminin resmi olarak ilan ettiği hedef, “kitle imha silahları”na sahip olduğu ve dünya barışı için büyük tehlike oluşturduğu iddia edilen Saddam Hüseyin rejimini devirmek ve ülkeyi özgürlük ve demokrasiye kavuşturmaktı.
Ancak, Washington’daki “şahin” muhafazakârlarla işbirliği yapan Bush yönetiminin açıkça deklare edilmeyen amaçları başkaydı. Esas gaye ABD’ye meydan okuyan Saddam’ı yok ederek Irak’ı işgal etmek, bu sayede zengin petrol kaynaklarını kontrol etmek, İran’ı “çevrelemek” ve Amerikan nüfuzunu bütün Ortadoğu’ya yaymaktı.
ABD yönetiminin başta bilerek veya yanlış istihbarata dayandığı söylenen gerekçelerle dünyayı aldattığı sonradan ortaya çıktı.
Bugün, işgalin 5. yılında ABD, yaptığı büyük gaflar nedeniyle hem Irak’ı mahvettiği, hem kendi manen ve maddeten büyük zarar gördüğü çılgın bir maceranın sonuçlarıyla karşı karşıya bulunuyor...
Hatalar zinciri
Amerikalıların çoğu bu hataların ve sonuçların farkında. Bunun listesi uzun:
- İşgale yol açan istihbarat ve değerlendirmeler yanlış çıktı. Bush, Amerikan askerlerinin İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’da ve Japonya’da olduğu gibi, Irak’ta da “kurtarıcı” olarak kucaklanacağını sanmıştı... Gerçi üstün teknolojiyle askeri zafer sağlamak zor olmadı, ama ondan sonrası -yani yeni başlayan siyasal süreç- tam bir fiyasko oldu.
- Şimdi Cumhuriyetçilerin başkan adayı olan Senatör John McCain, o günlerde kendisiyle yaptığımız bir söyleşide “askeri planların iyi hazırlandığını, ancak sonrası için doğru dürüst siyasi bir planlamanın yapılmadığını” beyan etmişti. Nitekim işgal güçleri hata üstüne hata yaptılar. Iraklıları küçük gören ve onurlarını kıran davranışlarda bulundular. Ordu ve BAAS yönetimi kadrolarını dağıttılar. Böylece ülkede bir boşluk ve kaos ortamı oluştu.
- Iraklıların gözünde ABD, hızla, “kurtarıcı” değil “işgalci” olarak görüldü. Bu ortam Saddam yanlılarının şiddet eylemlerini başlatmalarını kolaylaştırdı. Bu hareket başta “direniş” olarak ortaya çıktı. Daha sonra ise “terör” eylemleriyle farklı boyutlar aldı. İşe El Kaide’den dinci fanatiklere kadar çeşitli unsurlar karıştı. ABD bunun yayılmasını ve mezhepler arası bir savaş halini almasını önleyemedi.
- ABD işgal yönetimi siyasi dengeleri de sağlayamadı; sonuçta ülkede Şii Sünni ve Kürt bölgeler arasında kopukluk ve ayrışma açıkça ortaya çıktı.
Bu nasıl “başarı”?
Irak için işgalin bilançosu çok ağır. Yarım milyondan fazla ölüden söz ediliyor. Dört milyon kişi ise yurtdışına göç etmek zorunda kaldı. Irak ekonomisi yıkıldı. Ülke hâlâ parçalanmak tehlikesiyle karşı karşıya...
ABD’ye de çok ağır bir fatura çıktı. Bu savaşın bir trilyon dolara mal olduğu hesaplanıyor. Amerikan ekonomisi de bu yüzden iyice sarsılıyor. ABD 4 bin askerini kaybetti, ama daha kötüsü, bir terör ve kaos batağına saplandı. Bush’un hayal ettiği stratejik ve ekonomik kazançlar, zarara dönüştü...
Bu savaşın “teşvikçileri”nden Başkan Yardımcısı Dick Cheney, geçen gün Bağdat’ı ziyaretinde, 5 yılın muhasebesini yaparken “Bu zor, ama başarılı bir çaba oldu” dedi...
Bunu söylerken, Kerbela’da 36, Bağdat’ta 4 kişi bombalı saldırılarda hayatını kaybediyordu...
Yanlış hesabın ve fiyaskonun adı ne zamandan beri “başarı” oldu?
Özay Şendir
Küfür çok ayıp, geçmişi yazmak yeter...
6 Haziran 2025
Abbas Güçlü
Yaşadığımız toprakların farkında mıyız?..
6 Haziran 2025
Zafer Şahin
Senin kısmetine Kent Lokantası düştü İstanbul
6 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş tamtamları ile barış olur mu?
6 Haziran 2025
Mehmet Tez
Pink Floyd, Live in Pompeii: Woodstock’ın tam tersi
6 Haziran 2025